Loki Laufeyson ♡ (2)

2.7K 196 138
                                    


.         .            .          .          .            .         .
kaçarken bir mağraya girip oyuktan düşüyorsun. başka bir diyardan çıkınca loki ile tanışıyorsun. bir nevi aynı kaderi yaşamışsınız ve sen ne yapıcağını bilemez bir haldesin.
.            .         .         .           .       .         .     .

- belkide korkulacak bir yanın yoktur loki?

sana şaşkınca bakıyor. bahse varsın yüzündeki saniselik gülümsemenin farkında bile değildir. yüzü ciddileşiyor. ve eliyle günlüğünü gösteriyor.

- o kitap.. daha önce okumadığıma eminim.

bir elinle sıkıca tuttuğun günlüğüne bakıyorsun. ve tekrar gözlerin lokininkilerle buluşuyor.

- bu bir günlük. boş bir kitap yani. buna yaşadığın olayları kendi düşüncelerinle yazarsın.

diyorsun. yüzünde alaylı bir sırıtış oluyor.

- neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsun ki?

- çünkü anlatıcak kimsen olmadığında
içindeki yükü boşaltmak istiyorsun.
tek çarende yazmak.. belli etmese de iyi geliyor.

yüzüne gülümseyerek bakarken o günlüğüne dikiyor balkışlarını. eliyle günlüğü işaret ederken ona günlüğü veriyorsun. zaten önünde küçük bir kilidi var.

- neden sırlarını başkasının ulaşabiliceği bir şeye koydun ki?

derken sayfalarını açmaya çalışıyor ama yapamıyor.

- nesi var bunun!

günlüğü elinden alıp boynundaki anahtarı çıkarıyorsun. anahtarla günlüğü açıp kısaca lokiye gösterdikren sonra tekrar kilitliyorsun.

- sana da tavsiye ederim loki. tam bir huysuz şirin sin.

hiddetle sana baktı.

- sen ne cürretle bana isim takarsın!

derken kıkırdadın ve düşündüğün şeyi cümlelere döktün.

- midgardda özel kişilere görünen efsanevi mavi yaratıklar vardır. bunların en büyük özlliği ise oldukça fazla olmaları ve her birinin bir özelliği olmasıdır. tek tip yaratıklar ve birbirlerinin arkalarını kollarlar. bu da onları her konuda birer usta yapar.
bu efsanevi yaratıkları yakalamaya çalışan çirkin kara büyücü.. yardımcısı azrail ile.. yada boşver.
böyle basit hikayelerle başını şişirmek istemem.

diyorsun. aslında abartıyordun. ama kimin umrunda! lokinin seni dinlerkenki şaşkınlıktan açılmış ağzı ve meraklı yeşil gözlerine bakarak anlatmak çok eğlenceliydi.
sen hikayeyi yarıda kesince söze girdi.

- devam etsene! bu efsaneyi bilmiyordum.

sen gülümseyerek konuyu biraz uzatmaya karar veriyorsun.

- ne kadar kabasın.

- ben kaba değilimdir. ben nazik..

derken başta kesin çıkan sesi sonlara doğru düşünceli bir hal alıyor.
sonra yerdeki gözlerini sana çevirip sinsice gülümsüyor.

- üzgünüm leydim. rica etsem devam edermisiniz?

- zevkle lordum. bu kara büyücü o efsanevi yaratıklardan yakalamak istiyor. çünkü öyle bir büyü varki!
evrenin tek hakimi sen olucaksın.
bunun için bir çok imkansız malzemenin yanında bu mavi efsanevi yaratıklardan biri lazım.
yani ölüsü. bu yaratıklar öyle özel ki azrail ne kadar uğraşırsa uğraşsın hiç birini öldüremiyor.
bu yaratıklara şirinler diye bir isim buluyorlar. çünkü her be kadar güzel yüzleri olsa da aslında yenilmez derecede güçlü yaratıklar.
birgün huysuz şirin diğerlerine seslenip bu kötü büyücüden bıktığını ve onun ölmesini istediğini söylüyor.
şirinler de kabul edip kara büyücünün şatosuna gidiyorlar.
muhafız azrail i öldürdükten sonra orda bırakıyorlar. içeri girip huysuz şirin büyücüyü sonsuz uykuya mahküm ediyor. ikisini de kuyuya atıp bu beladan kurtuluyorlar.
yani onlar zaten en güçlüleri.
birlikte her yere hükmedebilirler.
huh! yoruldum.

Marvel ile hayallerin zirvesi!Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon