Clint Barton

3.1K 189 29
                                    


okçuluk kursunda her ne kadar birinci olsanda bunun sadece hayran olduğun öğretmenin clint i 7/24  izlediğin için olduğunun farkındasın.

aslında basit bir hoşlantıydı ilk zamanlar.
Merakın olan okçuluk kursunda tanıştın onunla.
gözleri kapalı bile hareketli hedefleri vurabilmesinden tut, yayı germesi bile nefes kesiciydi..

onu daha sık izlemeye başladın.
yayı onun tuttuğu gibi tutmayı öğrendin.
Ayrıca diğerlerinden daha çok seninle ilgilenmesi de ona olan ilgini arttırmıştı.
Tabi bunu sadece kustakilerin en iyisi olduğun için yapıyordu..

ona olan aşkının karşılıksız olduğunu ise yeni yeni anladın ve kendini clint i unutmak adına daha çok okçuluğa verdin.
yine ormandaydın.
haftada 4 gün kursa gidiyordun. geri kalan 3 günde ormanda atış çalışıyordun...

- Eğil !

uzaktan duyulan  sesi tanıman saniyeni almazken hızla yere attın kendini. yanına kafasında bir okla düşen insansı robotu gördüğünde çığlık atmana engel olamadın.

koşarak sana yaklaşan clinti görünce çığlıkların sustu.
tam yanına gelmiştiki durdu ve yayına hızla bir ok koyup gerdi.
ok hızla arkana ilerlerken yeniden koştu ve yanına gelip elini tuttu.

- iyimisin? yaralandın mı?

panikle kollarını boynuna sararken kekeledin.

- i..iyiyim.

o da kollarını sana sardı ve bir dakika sonra ayırdı. seni de omuzlarından tutup kendinden uzaklaştırırken özür dilemeye hazırlanıyordun ki o söze girdi.

- Bak.. kötü bir durumdayız. dünyayı tuhaf robotlar ele geçiriyor ve bende ok ve yay var.. güvenli bir yere gitmelisi-

sözünü bitirmesine izin vermeden hızla sırtındaki yaya okunu yerleştiriyorsun ve clintin arkasında ona doğru silahını doğrultmuş robotun silahının içine okunu gönderiyorsun.
clint te arkasına bakarken robot patlıyor ve etrafınız robotlarla dolmaya başlıyor.

- konuşmanı sonraya sakla.

dedikten sonra bir robotun kafasına odaklanıyorsun. okunun ucu robotun kafasını delerken yere yığılıyor.
clint gülümseyerek arkanda bir yere ok atarken, bir anda kendini robotlarla savaşırken buluyorsun.
attığı renkli ışından son anda kaçarken onunda kafasına ok saplıyırsun.
ışın arkandaki bir ağacı yakıyor.
kolunu burnuna götürüp temiz hava almaya çalışsanda biraz başın dönüyor.
neyseki clint seni kolundan çekerek yanan ağaçtan uzaklaştırıyor ve seni koruyor.
bir süre öksürdükten sonra kendine gelince bir robot daha öldürmek için sırtına elini atıyorsun.. ama okların bitmiş.
korkuyla clinte dönünce 3 robotla başa çıktığını ve senden biraz uzakta olduğunu görüyorsun.

- clint! oklarım bitti.

robotları hakladıktan sonra yanına gelip sırtına uzanıyor ve kalan 7 okunu sana veriyor.

- ama şimdi de seninki bitti!

telaşla söylediğin şeyle gülümsüyor ve yayını büküyor.
yay, iki parça olup silahımsı bir şeye dönüşünce gözlerin şaşkınlıkla aralanıyor.
bu sefer sana göz kırpıp arkasından gelen robota yayını saplıyor.
sende kendine gelip yayını robotlara çeviriyorsun..

tüm robotlar ölünce derin bir nefes verip clint e dönüyorsun.
o da sana bakıyor.
gülümseyerek yanına gelip belinden tutuyor. sen daha ne olduğunu anlamadan dudaklarını seninkilere bastırıyor.
nefes almak için ayrılırken sen şaşkınca ona bakıyorsun.

- Bunu hakettik bence.

diyerek seni tekrar öpüyor. hala şaşkınca durduğunu görünce sırıtıyor.

- ve evet. bende bir süredir seni seviyorum. şimdi karşılık verebilirsin.

bunun yerine sevinçle ona sarılıyorsun. o da kollarını sana sarıyor ve kafasını gülümseyerek iki yana sallıyor. mutluluktan bacaklarını ona sardığının bile farkında değilsin.
omzuna astığın yay ına dikkat ederek seni belinden kavrıyor ve ormanın sonuna doğru seni taşıyarak ilerlemeye başlıyor...




clint aşkımmmmm.

Marvel ile hayallerin zirvesi!Where stories live. Discover now