Marvel ile hayallerin zirvesi!

Thor Odinson

Bu bölümün peter parker la bana (yazarınız) uyarlanmış halini rüyamda gördüm.
sksmsllfösldösd

önünde durduğun bu saçma resmi sanki dünyanın 8. harikasıymışçasına süzdüyorsun. bir elin çenenin altındayken, diğer elinse dirseğini tutucak vaziyette duruyor.
sanatçı duruşu bu herhalde. koluna yediğin cimcikke yüzünü buruşturup en iyi arkadaşına bakıyorsun.

- ne var jess? dediğin gibi dikkatle inceliyorum işte! bu saçma lekelere o kadar ilgili baktımki, önümde diz çöküp 'bana bu onuru bahşettiğin için saol yüce kişi!' diye bağırması gerekiyor!

gereğinden fazla yüksek tuttuğun sesinle bir iki kişi sana şaşkınca bakarken bir kişide gülmüştü.
jess ise senin koluna girip daha insansız olan serginin sonuna ilerletti.

- Dostum buda bir işim var! seni getirdiğime pişmanım. şu tablolara neden oldukları sanat eseri halleriyle bakamıyorsun ki?  seni cidden anlamıyorum. Ceza olarak burdan çıkınca bana pizza alıcaksın. elinde pizza kutusu olmadan yanıma gelme!

dedikten sonra seni bırakıp gidiyor.
onun arkasından dil çıkarıp önündeki büyük saçma esere dikiyorsun gözlerini.

- bu ne şimdi? 4 yaşındaki bir çocuk mu çizmiş bunu? ya ameliyathanede bi karışıklık olmuş ve kadını mahfetmişler. yada biri ağzıyla burnu yer değiştirene kadar dövmüş.

yanında duyduğun gür  kahkahayla,  şaşkınca o tarafa döndün.
karşında, üzerine kot ceket ve içinde lacivert bi kapşonlu giyen.
elleri kot pantalonunun cebinde duran sarışın bir adam duruyordu.
ellerini cebinden çıkardı ve
senin gibi çenesine ve dirsine  dayalı bir biçimde resmi süzdü.

- kesinlikle haklısınız leydim. Buralarda düşüncelerimin yalnız olmadığını bilmek güzel.

ona gülümseyerek baktın istemsizce. bişey demeden yan taraftaki tabloya bakmaya başladın.

- bu.. sanki-

yanındaki adamın sözünü kestin ve devam ettin.

- gökkuşağından bir köprü gibi?

başladığı cümlesini tamamlarken şaşırdığı her halindem belli oluyordu.
ona dönüp omuz silktin ve yan taraftaki tablonun tam önüne  geçtiniz.

- Bu sanki... daha farklı gib-

- tüm evrendeki diyarların en muhteşem olduğu anda en sade gözüken  yerden gökyüzünü seyretmek gibi.

dedi sarışın adam gülümseyerek.
ona kafanı salladın.

- katılıyorum ama 2 teorim daha var.
1. si tüm yıldızlar kafayı yemiş ve dans ediyor
2. si fazla içtiğim bir gece.

dedin yüzünü buruşturarak. yine gür bi kahkaha duydun. Yanakların hafifçe kızarırken başını aşşağı eydin.

- Burda eğlenemiyeceğimi düşünüyordum ama.. sanırım Loki ye bir teşekkür borçluyum.

duyduğun bu saçma lakaplarla gülümsedin. leydi? loki? sanırım mitoloji seven biriydi?
küçük kuzenine okuduğun kitap geldi aklına. loki ve thor. bu isimler de vardı. sende ona herhangi bir lakab takabilirdin değilmi? thor a benziyordu. neydi o? şimşek tanrısı?

- aslında bende buraya zorla getirildim şimşek tanrısı.

dedin bıkkınca deminden beri baktığın yıldızlı geceler isimli tablodan gözlerini çekerken.

- beni tanıyormusun?

ona döndüğünde şaşkınca sana bakıyordu.

-hayır?

dedikten sonra yan tabloya geçtiniz.
bunada çeşitli yorumlar yaparken. bir iki meraklı kişi sizin yanınıza gelip diyaloglarınızı dinledi.

- Ve üzerine de bir pegasus kusmuş

diyerek gülmeye başladı şimşek tanrısı. sende gülerken yanınıza bir kaç kişi daha gelmşti.
çoğu tabloda saçma şeyler konuşurken etrafınızda büyüyen kalabalıkla insan portrelerine doğru gittiniz.
burda yan yana aynı kişiler ve farklı pozları resmedilmişti.
ilk resimde sırt sırta vermiş bir erkek le bir kadın vardı.
istemsizce o pozu verirken thor lakabını taktığın adamda aynısını yaptı.
ikinizde gülümserken yan taraftaki tabloya geçtiniz. yine bir adamla bir kadın vardı. kadının bir eli adamın omzundayken kendisini arkaya bırakmıştı. sende thor a aynısını yaparken thor da bir elini beline koyup düşmeni engelledi.
tabi her poz da onları çeken kalabalıktaki kişilerden haberizlerdi.
diğer resmin önüne geçerken iyi çizilmiş basit bir poz olduğunu fark ettin. ellerinle onun ellerini birleştirip gözlerine baktın.
o da sana aynısını yaparak baktı. Sana Hafifçe göz kırparken kıkırdadın.

diğer tablonun önüne gelince geldiğine pişman oldun.
iki kişi bu sefer öpüşüyorlardı..
utançla bu tabloyu es geçip giderken thor elinden tutup seni kendisine çekti.
sizin fotoğraflarınızı çeken kişilerin yüzünde sinsi bir gülümseme olurken sen yüzünü dahada aşşağı indirdin.
kalabalıktan alkış ve tezaürat sesleri gelirken thor parmaklarıyla çeneni kaldırıp yüzüne bakmanı sağladı.

- sizinle bir geleceğim olsun çok isterim leydim..

şaşkınlıkla ağzın aralanırken thor un gözleri bir an oraya kaysada tekrar  gözlerini seninkilere dikti.

- isteklerimiz benzer.

dedikten sonra kızarmış yüzüne rağmen iddalı konuşmana gülümsedi ve dudaklarını kendininkinde hissettin..

kalabalık alkışlarken gülümsedin.
Daha adını bile bilmediğin bir adamla gelecek hayalleri kurmaya başladın.
Ama geleceğin, hayallerinin bile ötesinde olucağını nerden bilebilirdin?

lokiciyim ama thor unda gideri var yani.

Nerdeyse her bölümün part 2 si olucak ama bir karakterlerin hapsini kullanıyım sonra.