Tony Stark

3.5K 165 3
                                    

telefonuna gelen mesaja bakıyorsun.

- bunu yapmak istediğine emin misin?

ağzından bir 'hah' nidası çıkıyor ve gülümsüyorsun. Heyecan dolu aktivitelere bayılan biri olarak bu senin için hiçbirşey. hacker bir arkadaşın var ve sana kolayca girebilmen için bir giriş kartı ayarladı. tabiki sahte. ama anlaşılmayacak kadarda gerçek..

- ben bunun için doğmuşum. hem biliyorsun he konuda taktireşayan bir yeteneğim var.

yazdıktan sonra telefonu kapatıp fermuarlı cebine koyuyorsun. her hangi bir aksilik çıkar diyede telefonu süngere sarmıştın. para bedava değil sonuçta..   gözlüğüde gözüne takıp özel yapım paraşütünü sıkı sıkı kavrıyorsun. atlamaya hazır bir vaziyette uçurum benzeri kayalıktan aşşağı bakarken içine dolan adrenalin ile kahkaha atıyorsun ve geri geri gitmeye başlıyorsun..
bir kaç adım daha.. birden birine çarpıp yere düşerken şansına sövmeyi ihmak etmiyorsun. kafanı kaldırınca bu kişinin de hazırlanmış biri olduğunu fark etmen uzun sürmüyor.
söylenerek yerden kalkıyorsun ve onu takmadan bir kaç adım daha geriye gidiyorsun. tam koşmaya başlıycakken o adam karşına geçiyor.

- bana bir özür borçlusun!

adam üzerindeki hayali tozu silkelerken konuşuyor. ukalaları sevmezsin.. gerektiğinde sen de ukala olsan bile.

- pardon ama hiç te borçlu değilim!  bana çarpmak için fırsat kollayan bir sapık değilsen, sende önüne bakmıyordun.. yani benim olduğum kadar sende suçlusun. bu da bizi aynı konuma getirip özür işini sıfırlar.

bilmiş konuşmana kısaca gülüp sana yaklaşıyor. bir eliyle gözündeki yüzünü kaplayan gözlüğü kaskının gerisine takarken onunda giysisinin özel yapım olduğunu fark ediyorsun. alev kırmızısı kıyafeti altın sarısı şeritlerle çevrili. tam karşında durunca onun tony stark olduğunu fark ediyorsun. ama bu pekte umrunda değil. sana göre o da sıradan bir insan.

- bana yaklaşan ve çarpan sendin. yoksa bu yanlışlıkla çarpma fantezisini yanlış anlayan bir hayran mısın?

dedikleriyle sinir küpüne döndün. üzerine yürürken o da sırıtarak gözlüğünü taktı ve arkasını dönüp uçuruma doğru koşmaya başladı.
senin yüzündede bir sırıtma oluşurken tüm o dediklerini bir anda unutup peşinden koşmaya başladın.
oyun mu istiyordu? oyununu alıcaktı.

o atladıktan bir kaç saniye sonra sende atladın üzerinden geçerken ona bakıp iki parmağını alnına değip çektin bu kısaca 'sonra görüşürüz moron' demekti. kollarını açtın. yarasa kolların hızla açılırken düşüşünü süzülmeye çevirmiştin bile.
kayalıkların arasından ustaca uçarken çok alçaldığını fark edip paraşütünü açtın. paraşütünü kendin tasarlamıştın ve seni havada tutmaktan çok uçuruyordu. bu gün bu aktiviteyi yapan az kişi vardı. son kişide açık alana doğru giderken sen kimsenin gitmediği taraf olan arkadaki sık ağaçlı ormana çevirdin yönünü.

hemen yukarından önüne geçen kişiyle şaşkınlıktan dilin tutuldu. tony de yarasa kollarıyla önüne geçip paraşütünü açmıştı.
senin yanına gelmişti bile.
sana gülümseyip ona yaptığın hareket olan iki parmağını sana doğru sallayıp selam verince sende kıkırdadın..
yan yana ormana doğru süzülürken bir anda ters yönden esen rüzgarla tony nin paraşütüne dolandı paraşütün. sen çığlık atarken size çok yakın olan ve ormanın en yüksen ağcına toslamak üzereydiniz. tony bilekliğinden  zırhını çağırıyordu ki ikinizde ağaca çarpıp yuvarlanmaya başladınız. aşşağı doğru hızla düşerken tony bilekliğini düşürmüştü.
paraşütün ipleri hertarafınıza dolanınca ağacın yarısında birbirinize dolaşmış şekilde baş aşşağı durdunuz. tony ile bir vücut gibi olsanızda seni asıl endişelendiren burdan düşme ihtimalinizdi.
tony senin gibi sesli bir küfür savurup cebinden telefonuna ulaşmaya çalışıyordu. en sonunda ulaştığını gördüğünde sevinçle gülümsedin.
hala gülebilmene şaşırmıştı tony.
ona her ne kadar hayran olmasanda teknolojinin tanrısı olduğunu biliyordun.
telefonu elindeyse zırh çağırıp sizi kurtarabilirdi. tony telefon ekranını görmeye çalışırken iplerinizi tutan dal kırıldı ve yine düşmeye başladınız. bu sefer başka bir dal sizi tutarken kafanı tonyninkine çarpmışyın ve acıyla inledin. ama asıl acı olansa düşmenin etkisiyle tonynin elinden fırlayan telefonunun yerdeki kırılış anıydı.

sen bir yerdeki telefona birde dibindeki tonynin yüzüne baktın..

- şimdi ne yapacağız?






tahmin ettiğiniz gibi part 2 si gelicek. tony aşkımla pek bir muhabbet olmasada part 2 de full ikisinin davranışlarından ilerliycem. ve unutmadan..
SEN MÜKEMMELSİN TONY STARK!
tabi o bunu zaten biliyor.







.

.

Marvel ile hayallerin zirvesi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin