32 •Bulletproof:X•

2.8K 260 274
                                    

"Taeyong bir kaza geçirdi ve... Doktorlar öldüğünü söylüyor." 

Beynimde yankılanan cümleler ile hastaneye girdim. Jimin ve NamJoon'da hemen yanımdaydı.

Jimin benim yerime hemen Jaehyun'u buldu çünkü ben düşünemeyecek kadar salağa bağlamıştım. 

Kat kalabalıktı. Bizim okulda gördüğüm bazı çocuklar buradaydı, bir adam koltuklara çökmüştü ve başında başkaları vardı. Babası mıydı? Çok benziyordu. Jaehyun'u yere oturmuş, başını öne eğmiş bir halde buldum. Hemen yanına diz çöktüğümde kızarmış gözlerini bana çevirdi. 

"Jaehyun-" dedim ama sesimdeki çaresizlik çok belliydi. Kafasını göğsüme çekip sarıldım. Daha çok ağlamaya başlamıştı. Ne kadar yakın olduklarını düşününce, nasıl bir halde olduğunu tahmin bile edemem.

"Birlikteydik, bir şeyler içtik. Sarhoş oldu. Çıkacağımız sırada masada telefonumu bıraktığımı fark ettim. Sadece bir dakika gidip gelecektim ama arkamı döndüğümde... Böyle olacağını bilemedim. Onu benim evime götürecektim çünkü annesi sarhoş olduğunda kızar," dedi sona doğru sesi kısılırken.

"Tamam bir şey yok." dedim sessizce. O sırada ameliyathanenin kapısı açıldı. Üstü örtülü bedene baktım, sonra gözüme açıkta kalan ayağı takıldı. Taeyong'un bugün giydiği ayakkabı...

Jimin'in elini omzumda hissettim. 

NamJoon'un birileriyle konuştuğunu duyabiliyordum. Her şey berbat bir hale bürünmüştü. 

Taeyong, daha bugün yüzüne baktığım çocuk, şimdi yok.

Ondan sonra olan her şey çok hızlı gerçekleşti. Annesi sinir krizi geçirdiği için odaya kaldırılmıştı. Tüm gece hastanede kaldık. Ertesi gün cenaze töreni için hazırlandım. Tüm okulda yas ilan edilmişti. Bugün okul tatildi. Ne tatil ama.

Siyah, düz elbisemi giydim. 

Oturma odasına geldiğimde Yoongi'de buradaydı. Ne ara geldiğini anlamadım bile.

"Merhaba," dedi. O da siyah bir takım elbise giymişti. Siyah saçları, siyah takım elbisesi ile güzel duruyordu. Ama birden gözlerim doldu. Kafamın üstünden arkayı kontrol ettikten sonra bana sarıldı. Kafamı göğsüne bastırınca daha çok ağlamak istedim. 

Taeyong bunu hak etmemişti.

"Geçecek," dedi fısıltıyla. Yoongi'de Taeyong'u tanıyordu. Onun da üzüldüğünü hissedebiliyorum. Jimin'in odasından kapı açılma sesi gelince benden yavaşça ayrıldı. 

"Hazırsanız çıkalım," Jimin kolunu omzuma koydu. Kafamı olumlu anlamda salladım. 

Cenaze töreni inanılmaz kalabalıktı. Taeyong okulda popüler ve sevilen birisiydi, sonuç olarak hemen hemen bölümümüzdeki herkes buradaydı. 

Jaehyun'u en önlerde otururken gördüm, beni eliyle yanındaki boş yere çağırdı. Jimin ve Yoongi'ye döndüm, ikiside kafasıyla gitmemi işaret etti. Onlar arkalarda boş bir yere otururken ben Jaehyun'un yanına geçtim. Üzerine tam oturan bir takım elbise giymişti.

Lisedeyken bir keresinde Jaehyun takım elbise giymeyi çok sevdiğini çünkü asil durduğunu söylemişti. Sanırım bu hayatında giydiği en zor takım elbiseydi. Cenaze töreni başladığında annesini getirdiler. Kadın zar zor ayakta duruyordu. Jaehyun kalkıp ona yardımcı oldu. Etrafta çok fazla kişi vardı, ailesinin işindende gelen insanlar olduğunu tahmin ettim.

Cenaze töreni çok zor geçti. Ama bir şekilde bittiğinde, ağlamaktan başım ağrımıştı. Bunun bir anda olduğuna inanamıyorum.

"Şimdi evlerine gideceğiz, sende gelecek misin?" dedi Jaehyun sessizce. Jimin ve Yoongi'ye doğru baktım. 

Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️Where stories live. Discover now