30 •Bulletproof:X•

2.6K 266 275
                                    

Bölüm şarkısı: Riverdale -Mad World.

Korkuyla X'in dediğini yaptım. Sırılsıklam bir haldeydim. Diğerleride iyice gerilmişti.

Dediği gibi kapıdan geçip odadan çıktık. Bu sefer bir koridora gelmiştik. Dar ve kısa bir koridordu. Yedi kişi ancak sığmıştık. Koridorun diğer tarafa açılan bir kapısı daha vardı. Ve duvarın biri boydan boya camdı.

Camın arkasındaki manzara kanımın çekilmesine neden oldu. Bilmiyorum belkide soğuktan böyleyim. Ama korku kesinlikle bir faktör.

İçeride bir sürü X vardı. Siyah kapşonlu, siyah maske ile kopya X'ler.

Ağlamamak için gözlerimi sıktım.

Biz nasıl bir lanete bulaşmıştık, bu nasıl bir oyundu?

"Son göreviniz bu. Yine içinizden birini seçeceksiniz. O kişi içeri girecek. Gördüğünüz kişilerin birinde anahtar var. Anahtarı bulup odadan çıkması için beş dakika veriyorum. Ama beş dakika sonunda çıkamazsa, ölür. Oyun güzel değil mi?" dedi alaycı mekanik ses.

Artık kusmak üzereydim. Hem gerginlik hem korku hem ıslak olduğum için gelen üşüme. Kolum uyuşuyordu ama onu bile net hissedemiyordum.

"Bunu yapmayacağız!" dedi NamJoon sert bir tonla.

X'in kahkahası duyuldu "Pekala yapmayın. O zaman ilk Jimin ölür, ardından evin altındaki bombalar patlar ve hepiniz ölürsünüz. Hangi seçenek?"

Ayaklarımın altına baktım, sanki şeffaf bir şey varmış ve ben bombaları görebilirmişim gibi. Dişlerim birbirine vuruyordu. Artık kendimi yere atıp ağlamak istiyorum. Diğerlerine baktım. Hepsinin bakışları yerdeydi. Odadaki gergin hava, korku, endişe sanki konuşacak gibi büyümüştü.

"Ben yaparım." dedi Jin. Ama Jungkook öne çıktı "Hiçbir işe yaramadım ben yapmak istiyorum."

Düşmek için yalvaran göz yaşı sonunda düştü. Biz daha çok gençtik, bunu yaşamamız gerekiyor muydu?

"Geri çekilin, ben yapacağım." dedi net bir sesle NamJoon. Herkes ona döndüğünde o kameraya baktı "İçeri ben giriyorum. Ama sözünü tutacaksın. Jimin serbest kalacak, hem de tek parça."

Mekanik ses bir kahkaha attı "Sözüme sadık biriyim Kim NamJoon."

Odanın diğer ucundaki kapı otomatik olarak açıldı.

"Sadece oyuncu geçsin." dedi mekanik ses. NamJoon'a hızla sarıldım. Bu başaracaksın demenin en hızlı yoluydu. O da bana sarıldı "Merak etme onu getireceğim."

Oyuncu. Bizi küçük kuklaları gibi görüyordu. Biz onun için birer oyuncaktık. Tam boğazıma bir yumru oturdu. 

Sonra o kapıdan geçti ve kapı kapandı. Birkaç saniye sonra camın arkasındaki odanın kapısı açıldı, NamJoon dik bir bedenle içeri girdiğinde kapı tekrar kapandı.

"Anahtar her yerde olabilir NamJoon. Ceplerinde, boyunlarında, saçlarında... Her yerde. İstediğin yerden başlayabilirsin. Oyun başlasın!" dediği anda odadaki ışık maviye döndü. Korkuyla yüzümü kapattım. Ağlamam daha şiddetlenmişti.

Yanımda ki beden bir kolunu omzuma attı, beni kendine çekti. Bu aloe vera kokusunu biliyorum. Kafamı Yoongi'nin göğsüne gömdüm. Çok çaresiz hissediyorum. Abim bir manyağın elinde, bizi izlerken biz burada hayatımız için savaşıyorduk.

X bir keresinde bazılarımızın rastgele oyuna girdiğini söylemişti. Onlar kimdi? O kişilere karşı büyük bir pişmanlık duydum. Bazıları sırf yardım için canını tehlikeye atıyordu.

Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz