10 •Bulletproof:X•

2.8K 268 29
                                    

"Ben çıkıyorum!" evin içinde haykırarak kapıya ilerledim. Jimin ise mutftaktan elinde koca bir sandviçle çıktı.

"Tamam dikkat et."

Apartmanda salına salına inerken üstümüde düzeltiyordum.

Ve kapıdan çıkmamla tüm hevesim kursağımda kaldı. Yoongi kenarda dikilmiş, maalesef, beni bekliyordu.

"Sonunda süsün püsün bitti," diye mırıldanarak yanıma geldi.

Ona ters bir bakış attım "Süsüm püsüm yok, sadece kendime bakıyorum."

"Neden?"

Ne demek neden? Buna ne denirdi ki? Yani insan kendine niye bakar ki bu çocuk salak mı?

"Çünkü ben bir prensesim," dedim saçımı geriye atarak. Evet, hayatınızda görebileceğiniz en mantıksız yanıttı.

Yoongi'de öyle düşünmüş olacak ki bir kahkaha attı.

Aslında eğlenceli biri gibiydi ama soğuk biri gibiydi de. Yani garipti. Gülünce sanki hep gülen bir insanmış gibi, somurtunca somurtkan şirin gibi. Ama yine şirin.

Onun arabasına bindiğimizde soru sormaya başladım.

"Ne okuyorsun?"

Omuz silkip arabayı çalıştırdı "Okumuyorum."

Şaşkınlıkla kafamı ona çevirdim "Ne?"

"Okulumu dondurdum."

"Ne okuyordun peki, neden dondurdun?"

"Neden merak ettin?"

Saçıımı yanıma alıp yola döndüm "Çünkü abim saf olabilir ama ben değilim. Her gün arabasına binip, peşimde gezdireceğim kişinin kim olduğunu bilmek isterim. Ayrıca hatırlatırım abimin peşinde biri var ve senin en yakın kankan abimi bıçakladı."

Birden direksiyonu sıktı "Bak Taehyung kötü biri değil ve abini isteyerek bıçaklamadı."

Histerik bir kahkaha attım "Asıl sen bak! En başından gelip bize söyleyebilirdi. Onun yerine onu ölümle burun buruna getirdikten sonra söyledi."

Tartışmamız arasında okula gelmiştik bile.

"İnsanları böyle yargılama." ben arabadan inerken arkamdan konuştu. Umursamayıp sadece indim. Beni yeterince sinirlendirdi.

Okul koridorunda yürürken Taeyong karşıdan koşarak yanıma geldi "Hey! Dün olanlardan sonra iyi misin?"

Kafamla onayladım.

"Üzgünüm, öyle bir şey olduğunu bilsem ben koşardım peşinden."

"Hayır sorun değil," dedim gülümseyerek.

"Hey!" bu sefer arkamızdan gelen Jaehyun'un sesiyle rahatladım. Taeyong ile yalnız konuşmak beni germişti. Sonuç olarak o bir erkek ve ben ultra öküz bir abiye sahibim.

"Onu davet ettin mi?" Jaehyun yanımıza gelir gelmez Taeyong'a bu soruyu yöneltti. Taeyong ise ona sinirlice cevap verdi "Bölmeseydin tam o aşamadaydım."

Jaehyun eliyle ağzına sahte bir fermuar çekti ve konuşmayı Taeyong'a devretti.

"Kendi evimde küçük bir parti veriyorum. Yakın arkadaşlarım ve birkaç kişi, kalabalık değil. Sende gelmek ister misin diyecektim." Dedi ve derin bir nefes verdi. Gergin gibiydi.

Şu durumda bu çok zordu. Yani etrafta bizi öldürmeye hazır bir psikopat varken Jimin okula gelmeme bile nasıl izin veriyor anlamıyorum.

"Gelebileceğimi sanmıyorum," dedim yüzüm asılırken. Normal zamanda Jimin böyle küçük çaplı bir şeye izin verirdi. O kadar hödük değil ama şuan olağanüstü bir durumdayız.

Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon