28•Bulletproof: X•

2.7K 316 381
                                    

Bölüm şarkıları:Changmin - moment

Crush - Beautiful

Ve lütfen bolca oy verelim, oylar çok düşük. 

- - - 

"Biraz konuşalım mı?" ilk konuşan Yoongi oldu. Ben hala onu ilk gördüğüm yerde dikiliyordum. Saçı yüzünden yaşadığım şok yetmezmiş gibi, uzun bir aradan sonra tekrar görmek heyecanlanmama neden oldu.

"Peki." dedim kendimi toplayarak. Kenara çekilip arabayı gösterdi. Arabasıda değişmişti. Siyah, daha klas bir arabaya dönüşmüştü. Yine bir şaşkınlıkla arabaya bindim. O da bindikten sonra sessiz bir yolculuk oldu ama kısaydı. Bir kafeye geldiğimizde arkasından indim. Sıradan, yol üstünde bir yerdi.

"Aç mısın?" dedi rastgele bir yere otururken. 

"Hayır." 

Şirkette Seulgi sayesinde tüm gün tıkınmıştım. 

Birer kahve istedik. Gergin görünüyordu. Sessizliğe dayanamayıp ben konuştum "Saçın..."

Kafasını camdan bana doğru çevirdi. Yüzünde garip bir ifade vardı. 

"Değişiklik iyi gelir diye düşündüm," dedi ve derin bir nefes aldı "Geçen gün... O kadar sert çıkıştığım için üzgünüm." 

Beklediğim bir şey değildi, kimsenin beklediği bir şey değildi. Bir an afalladım. Zaten saçı, arabası derken şaşkındım şimdi bir de özür diledi.

"Sorun değil." dedim olabildiğince sakin davranak. Aslında sorundu. O gün, tüm gece uyuyamamıştım. Hem üzgündüm hem kırgındım hem de meraklıydım. Tabii bunları söylemedim.

"Benim için sorun, seni üzmek istemedim." aniden gözümün içine bakarak söylediği kelimeler kalbimi delip geçti. Bir süre göz göze kaldık. Anlatmak istediği çok şey var gibi görünüyordu. 

"İyi misin?" dedim gözüne bakarken. Bu soruya ihtiyacı var gibiydi. Bir süre gözlerini kırpıştırarak bana baktı. Gerçekten bu soruya ihtiyacı vardı. Onu böyle görmek beni üzüyor. 

Düşünmeden bir şeyler yapma kraliçesi olarak aniden yerimden kalktım. Bunu şimdi düşünmeyecektim. Neyseki sandalyeye değil, koltuklu masaya oturmuştuk. Yoongi merakla bana bakarken ben saniyeler içinde yerimden kalkıp onun yanına oturdum.  Bunu bekliyormuş gibi kafasını omzuma koydu. 

"İyi değilim." diye mırıldandığını duydum. Neydi onu bu kadar üzen şey? 

İki gün içinde değişmişti. Saçları, bakışları, duruşu... Yıpranmış gibiydi.

"Ne olursa olsun, bana anlatabilirsin." dedim en içten halimle. Sanırım bu söylediğimi düşünüyordu. Kafasını yavaşça omzumdan çekti. Bir aptallık edip ondan tarafa baktım. Gözleri dolmuştu, kızarıktı. Bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama sonra hemen diğer tarafa döndü.

"Panik atak geçirmişsin," konuyu aniden değiştirdiğinde ona ayak uydurmaya karar verdim. Şuan iyi değilken onu bir şeylere zorlayamazdım.

"Bir şey oldu," dedim nihayet. Yerimden kalkıp karşı koltuğa tekrar geçtim. Yoongi şimdi daha iyi duruyordu. Aslında bu meseleyi herkes toplandığında anlatmayı düşünüyordum ama Yoongi şuan iyi değildi. Kafasında nasıl bir sorun varsa, baş etmeye çalışıyordu. Kafasını dağıtmak için dün okulda olanları anlattım. 

Yumruk yaptığı elleriyle tam bir alev topu gibiydi.

"O şerefsiz... Burnumuzun dibine kadar girdi mi?" 

Omuz silkip rahatlatmaya çalıştım "Diğerlerine toplanınca söyleyeceğim. Bu mesaj, ürkütücü." 

"Ürkmene gerek yok. Delinin teki oyun oynamaya çalışıyor. Bu iş iyice can sıkmaya başladı, onu bulacağız." dedi emin bir tavırla. Öyle olmasını umdum.

Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️Where stories live. Discover now