a reason to try// hood

15

"Biliyor musun Calum, sormadın ama benim bir hayalim var."

İlgiyle ona baktığımda gülümsedi.

"Hatta bir değil, birden fazla var."

"Ne kadar merak ettiğimi tahmin bile edemezsin." 

Alaycı bir tonda dediğim şeye göz devirdi.

"Hiç umrunda olmadığını biliyorum ama hala konuşabiliyorken anlatacağım."

İğneleyici üslubuna güldüm ve onaylarcasına kafamı salladım. Beni asıl korkutan şey gerçekten umrumda olmasıydı."

"Côte d'albâtre."

İlk başta büyü yapıyor sansam da sonra ne dediğini anladım.

"Fransa'daki şu şeyden bahsediyorsun değil mi?"

"Evet, o şeyden bahsediyorum."

Beni onayladığında kahkahalarla gülmeye başladım ve o an bana kaşlarını çatıp baktığına varımı yoğumu ortaya koyarak bahse girebilirdim.

"Cidden delik bir kayayı görmek en büyük hayalin mi?" Kahkahalarımın arasından zorlukla konuştuğumda, gözlerim yavaş yavaş açıldığından çatık kaşlarıyla bana bakan Sierra'yı görebiliyordum. 

"Doğal güzelliklere bakış açın büyüleyici Calum." 

Abartılı bir şekilde göz devirdiğinde ellerimin dış kısımlarıyla gözlerimden akan yaşları sildim. Küçük bir kız küstüğünde nasıl davranıyorsa o da öyle yapıyordu: kollarını önünde bağlıyor, kaşlarını çatıyor, ve bana bakmamak için elinden ne geliyorsa yapıyordu.

"Tamam daha fazla dalga geçmeyeceğim, başka ne var?"

Birkaç saniye geçtikten sonra eski haline dönmüştü ve hayallerini düşündüğü, kıvrılan dudaklarından belli oluyordu.

"İlk olarak kütüphanemdeki okunmamış son iki kitabı bitirmek istiyorum."

Yanında duran altıyüzbilmemkaç sayfalık kitabı gösterdi ve devam etti.

"Aslında hayallerim hiç yapamadağım şeyler üzerine kurulu. Bir daha yapamayacak olmam da onları hayalden öteye götürmüyor."

Suyundan bir yudum alırken yüzünü ekşitti.

"Côte d'albâtre'ye gittikten sonra Disneyland'e giderim diye düşünmüştüm. Çok şaşırtıcı ama oraya hiç gitmedim."

Gülmemek için yanağımın iç kısmını kemirdim ve kötü olan şeyleri düşünmeye başladım. Ölü fareler gibi.

"Calum, niye ıkınıyor gibi duruyorsun?"