7

285 24 2
                                    

"Bak dostum, seni tanımıyorum ama pizzaya hayır diyeceğini sanmıyorum."

Konuştuktan sonra kıkırdadığında, akıl hastası olmadığına hemen hemen ikna olmuştum.

"İçeri pizza mı sokmayı planlıyorsun?" Gözlerimin kocaman açıldığına emindim. İşte şimdi beni kazanmıştı.

Eliyle meşhur hemşire işretini yapıp sessiz olmamı söyledi. Ben de son kez kafamı koridora çıkarıp etrafı kolaçan ettikten sonra içeri girip kapıyı arkamdan kapattım.

"Hastanenin tiksinç yemeklerinden sıkıldım ve karnıma gerçek yemek girsin istiyorum."

Lafına devam ederken eliyle yattığı yatağa hafifçe vurdu.

"Arka bahçedeki tellerin arkasına bir adamım gelecek ve tam iki kutu pizzayı teslim edecek. Dikkatli ol ve kimseye gözükmeden buraya getir."

Niye kendisi almıyordu ki?

"Niye kendin almıyorsun?"

Yaşamdan ümidi kestiğiniz zaman duyarsız birine dönüşüyordunuz ve kelimelerinizi süzgeçten geçirmeden salıveriyordunuz. Bana olan şey de buydu.

Bana sanki aptalmışım gibi baktığında kötü hissetmiştim, aşağı görülmek alışık olmadığım bir şeydi.

"Oradan belli olmuyor galiba ama yataktan kalkamıyorum."

Yeterince mantıklıydı. Alt dudağımı sarkıtıp kaşlarımı çatarak, başımı hafifçe yukarı aşağı salladım.

Kapıya yönelip tam çıkacaktım ki arkamdan hey diye bağırdığını duydum. Sıkıntıyla oflayarak geri döndüğümde kendimi onu terslememek için zor tutuyor ve bir pizza uğruna ne kadar katlanabileceğimi ölçüyordum.

Gözlerini kısarak işaret parmağını sanki beş yaşındaki bir çocuğu azarlıyor gibi havada sallıyordu.

"Sakın ama sakın pizzaları alıp tek başına yemeye kalkma. Yoksa hemşirelere Japon bir oğlanın içeriye yasak yiyecek soktuğunu söylerim ve sen de bir daha rüyanda görürsün."

Ve evet, bu kanserli veya her neyse kız planımı tamamen söylemişti. Bir hafta boyunca pizza yemek istediğimden olsa gerek, bu seferlik bu zombiyi arkasından bıçaklamayacaktım.

" Tüylerimin ürperti sesi eminim ki kulaklarına kadar germiştir."

a reason to try// hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin