5

364 25 5
                                    

Gözlerimi bir Mali'ye bir de elindeki kitaba çeviriyordum. Gerçekten sokuk bir kitabın bana ne gibi bir yararı olabilirdi ki? Ne sanıyorlardı, kendinizi sevmek için 10 yol başlıklı bir Buzzfeed yazısında mıydık?

"İtiraz etmeden önce beni bir dinle Cal."

İşte yine yapıyordu, geçen sene görüştüğüm bir psikolog aileme, bana eski güzel günleri hatırlatmalarını söylemişti ve sevgili ailem ise çözümü bana sikik bir beş-yaş-takma-adı ile seslenmekte bulmuşlardı.

Evet, etkisi tartışılırdı çünkü, uhm, bileklerimde dikişlerle bir hastane yatağında uzanıyordum.

Ablamın söylediği şeye kollarımı önümde bağlayarak tepki vermek istemiştim ama bileklerimin acısıyla irkilip eski pozisyonumda memnuniyetsizliğimi göstermeye karar verdim.

"Seni dinliyorum, Mali-Koa ama fazla vaktim yok."

"Bütün gün boşsun Calum!"

Dediği şeye gözlerimi devirdim.

"Seni dinleyecek vaktim yok Mali. Bütün günümü hayatın çirkin yanlarını fark edip, beni soktuğunuz duruma lanetler ederek geçireceğim."

Derin bir of çektiğinde susmasını diledim ama yapmadı, tüh.

"Bu kitabı bir arkadaşım önerdi ve ben de bir göz atınca senin bazı şeyleri görmeni sağlayacağını düşündüm. Bak, sadece ilk başlarını oku, seveceğine eminim."

Bir şey demedim çünkü ne desem beni anlamamakta kararlıydı. Elindeki çok da uzun olmayan kitaba çevirdim gözlerimi. İlginç bir kapağı vardı ve ismi de galiba Valentina ölmek istiyor gibi bir şeydi. Ya da Valeria. Ölmeyi planladığımdan gözlerimi muayene ettirecek zamanı bulamamıştım. Zaten elindeki kitap İncil bile olsa, hiçbir işe yaramayacaktı.

Bir kitabın beni kurtaracağını düşünmek, yara bandının kurşun yarasını iyileştirmesini beklemek gibiydi.

a reason to try// hoodOnde histórias criam vida. Descubra agora