3.Bölüm (Takipçi)

449 112 80
                                    

GRAY

Cidden hiç yorulmuyor, öyle değil mi? Üç haftadır beni takip ediyor ve nasıl oluyorsa anlamadığımı sanıyor, tam bir sapık olsa gerek. Eğer bu onu kurtardığım için teşekkür etme şekliyse hiç etkili değil.

İzimi kaybettirip geri döndüğümde bu kez onu takip eden kişi ben olmuştum. Bir süre beni göremeyince şaşkınca etrafında dönmüştü ve bunu izlemesi gerçekten çok eğlenceliydi.

Söylenerek ilerlemesine baktıktan sonra arka yoldan dolandım ve "Birini mi arıyorsun?" diye sordum pazarın çıkışındaki sokağa döndüğünde. Beni görünce geri sıçramıştı korkarak.

"Takip edilmek hoş bir şey değilmiş, öyle değil mi?" Diye sorarken sepetindeki elmalardan bir tane alıp ısırmıştım. Elini, hızla atan göğsünden çektikten sonra "Demek farkındaydın." demişti.

"Eh." Dedim ağzımdaki parçayı yutarken. "Kim olsa onu takip eden mavi saçlı güzel bir kadını fark ederdi."

Göz devirip "Takip etmede iyiyimdir, abimi bile ediyorum." demişti başarısını göstermek için. Ben de omuz silkip bir ısırık daha almadan önce "Ya da etmezler." diyerek cümlemi biraz değiştirmiştim.

"Ee, neden beni takip ettiğini anlatacak mısın yoksa sabaha kadar sokak arasında bakışacak mıyız?"

Kendine gelir gibi silkelendikten sonra "Gidelim." diyerek bileğime yapışması beni gülümsetmişti. Elimdeki elmayı çöp kutusuna isabet ettirdikten sonra beni sürüklemesine izin verdim.

Kendinden emin kadınları severdim, idaresi zor oluyordu gerçi ama böylesi daha eğlenceliydi. Üstelik komutanın kardeşiydi.. Iıııgggh. Bir titreme geldi. Ah, ne olduğunu buldum o titremenin. Sanırım eğlence bildirimiydi.

Gülerek onun peşinden giderken bana dik dik bakan en yakın arkadaşım Natsu'ya selam çakıp Juvia'yı yavaşlatmıştım.

"Krallık aşkına!" Dedi Natsu takipçimi süzerek. "Yanında bir kadın var senin!" Gülerek "Erkek olmasını mı tercih ederdin?" diye sorduğumda koluma bir yumruk yemiştim.

"Kendisi kim tahmin et!" Kolumu çekiştirince Juvia'yı durdurdum ve "Juvia Redfox!" dedim. Natsu gözlerini kocaman açarak bir iki adım gerilemişti."Redfox? Komutanın karısı mı?! Yasak aşk mı?!" Bu yoruma "Çüş!" demiştim sert bir ifadeyle. "Kız kardeşi!"

"Ha, iyi o zaman. İyi de seninle ne işi var?"

Onunla eğlenmek için ellerimizi kaldırım ve "Sanırım bana aşık olmuş." dedim. "Üç haftadır peşimde geziyor, ben de fazla yüz vermiyorum."

Tatlı bir utangaçlıkla "Saçmalama lütfen!" diye bağırdığında Natsu gülerek ona elini uzatmıştı. "Merak etme, onun palavralarına kanacak değilim. Bu aptala aşık olman imkansız. Ben Natsu, Natsu Dragneel."

Juvia elimi bırakıp onun elini tutmak üzereyken tekrar ellerimizi kaldırdım ve "Görmüyor musun?" dedim. "Onun başı bağlı."

"Sen de ne uyuz adamsın, Gajeel seni parçalara ayırsın da sen gör gününü o zaman."

Omuz silkip "Gajeel beni sever." dedim ki yalan da sayılmazdı, adam gerçekten benimle ilgileniyordu. Daha doğrusu düşünme şeklimle ilgileniyordu ve ben de onunkiyle ilgileniyordum. Her şey karşılıklıydı bizde.

Onu can damarından vurmak için "Güzeller güzeli Lucy nasıl?" diye sormuştum. "Dişlerini eline veririm senin Gray!"

Gülerek "Sadece seninle eğleniyordum." dediğimde kızararak "İyi." demişti. "Biraz aşama kaydettik sayılır."

Krallık SorunsalıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu