12- Einige neue Nachrichten

4.8K 434 194
                                    


12- Bazı yeni haberler


Mahzenin soğuk duvarları arasında bir çift ayak sesi yankılanıyordu. Nöbetçiler kendilerine verilmiş olan emirle birlikte dışarı çıkmış, aşağı inecek kişi ile birlikte orada tutulan bir avuç kişiyi yalnız bırakmıştı. Beyaz tenli, uzun boylu Alfanın yüzünde minik bir gülümseme asılıydı. Yapılması gerekenler basitti ve evren bunlar için kendisine yol açıyordu. En başından beri biliyordu, başta durması gereken kişinin kendisi olması gerektiğini.

Almış olduğu anahtarlarla, numarasını aldığı mahzenin kapısını açtı ve yavaşça içeri süzüldükten sonra kapıyı arkasından geri kilitledi. Suçlu olan Alfa ellerinden ve ayaklarından ayrı olacak şekilde duvara zincirlenmiş, yüzüne ağızlık takılmıştı. Kurda dönüşebilmesi için demirleri parçalaması gerektiğinden, tek bir kılını bile kıpırdatamıyordu. Gözleri kapalıydı ve dağılmış saçları alnına düşmüştü, üzerine sonradan geçirildiği belli olan beyaz bir kefen vardı. Bunun dışında tamamen çıplak olduğunu düşünüyordu ve mahzene giren bir suçlu için hak ettikleri de zaten bunlardan ibaretti.

Önüde eğildi ve aslında uyumayan Alfanın saçlarından çekerek yüzünü yukarı kaldırdı. Sarı saçlara sahip Batı Alfası gözlerini hiç acı hissetmiyormuşçasına araladığında Sehun'nun gözlerinde bir muziplik, dudaklarında küçük, sinir bozucu bir gülümseme vardı.

''Şu misafire de bakın hele, keyfiniz yerinde mi acaba, Alfa?''

Sesinde belli olan alay mahzenin duvarlarına çarpmış ve içi boşaltılmış mahzenin içerisinde yankı yapmıştı. Jongdae elbette sesindeki alayı sezdi, ancak hiç bir tepki vermedi. Aslında, zaten vermek istese bile şuanda yapabileceği her şey kısıtlıydı. Bir süre Sürü Alfasının kardeşine baktıktan sonra, gözlerini yeniden kapattı ve uyumaya çalıştı.

Sehun, gözlerini yeniden kapatan ve kendisini tamamen görmezden gelen Alfaya üzerindeki bütün keyif ve alay uçup gitmişken baktı ve kaşlarını çattı. Gözlerine bir sinir düşmüştü, demek Alfa Park Sehun'u görmezden gelmeye cüret ediyordu, öyle mi? Tuttuğu saç tutamını daha çok sıktı ve Alfanın başını daha da geriye ittirdi. Arkadan iplerle bağlanmış kefenin boyun kısmı gittikçe daha aşağı düşerken tüm boynu açıkta kalmıştı şuanda. Ancak Jongdae isimli bu Alfa yeşil gözlerini yeniden açmadı.

''Seni sorguya çektiklerini tahmin ediyorum, Jaehwan'ın elleri bu konuda gerçekten yeteneklidir.''

Sonra saçlarını bıraktı ve neredeyse boğazı yırtılacak Alfanın başı önüne düşerken Sehun onun boğazının hareketlerinden hafifte olsa nefeslendiğini farketmişti. Bu onun keyfini biraz olsun yerine getirdi.

''Seninle biraz konuşmak istiyorum, olmaz mı?'' Güldü, bir şeyler için rica ediyordan çok emir veriyormuş havası yayıyordu bu gülüş ortaya. ''Ağızlığını çıkaracağım, böylece rahatça anlaşabiliriz.'' Elini arkaya uzattı ve takılan kişinin asla çıkaramayacağı şekilde tasarlanmış bu demir ağızlığı basit bir dokunuşla çıkardı. Ağızlık tok bir ses çıkararak yere düşmüştü.

''Şimdi, güzelce konuşacağız Batı Alfası. Bakalım neler biliyormuşsun,'' Elini onun çenesine yerleştirdi ve halen kapalı duran gözlere baktı. Alfa yavaşça nefes alıp veriyor, Sehun'u tamamen görmezden geliyordu.

Ancak an sonra gözleri açıldı ve boş gözlerle tam karşıya baktıktan sonra bakışlarını Doğu Alfasının keskin gözlerine çevirmişti.

Sabah olur olmaz, Sehun hızla bir şeyler atıştırmış ve hazırlanmıştı. Damarlarında hala kan yerine sinir akıyor gibi hissediyordu ve sürekli olarak birini dövme istediğini bastırıyordu. Bu aralar karşısına devamlı olarak kendisini reddeden kişiler çıkıyordu ve bu Sehun'nun sinirini bozmaktan ileri gidemiyordu.

Ein kleines GeheimnisDonde viven las historias. Descúbrelo ahora