25 •Bulletproof:X•

Beginne am Anfang
                                    

"Son zamanlarda yaşanılan şeyler onu germiş olmalı. Merak edilecek bir şey yok."

Jimin'in yumruklarını sıktığını gördüm. Elimi uzatıp, sıktığı yumrukların üstüne koydum.

"Annemlerin yanına gitmen lazım," dedi sesini sabit tutmaya çalışarak.

Tam konuşacağım sırada Yoongi araya girdi "Bunu ben de düşündüm ama... X çoktan hedef aldı. Oraya gönderirsen hiç güvende olmaz. Burada en azından kalabalığız. Sen varsın, ben varım, NamJoon, Jin, Hoseok... Bir şekilde koruruz ama orada yalnız olacak. Açık bir hedef. Emin misin?"

Jimin aniden önünde ki sehpaya tekme attı. Korkuyla ona baktım. Kendine zarar vermemesi lazımdı.

"Haklısın, kahretsin!"

Yoongi oturduğu yerden kalktı "Sizi yalnız bırakayım."

Onu geçirmek için kalkacak gücüm bile yoktu. Jimin onu geçirdikten sonra yanıma geldi. Kalkıp yanına gittim ve ona sarıldım. O da bana sarıldı. Ağladığını fark ettim.

"İyiyim, panik atak ölümcül bir şey değil sonuçta. Ayrıca tedavisi de kolay." dedim umutla konuşarak. Bir bakıma kendimi de telkin ediyordum.

Üstümü değiştirmek için odama gittim. Jimin odadan çıkmamı yasakladığında çocuk gibi mızmızlandım. Beni yatağa yatırıp bir bebekmişim gibi üstümü örttü. Bütün gün benimle ilgilenirken, kendini gerçek bir anneymiş gibi hissetiğine emindim.

Gece gelip kıvrılarak yanımda uyudu.

"Sana bir kız bulmamız lazım, şöyle güzelinden." dedim ideal kız tipi oluşturmaya çalışarak.

"Senden başka bir prenses istediğine emin misin?" dedi gülerek.

"Evet evet hadi nasıl bir kız istersin?"

"Turuncu saçlı, gözleri gülünce kısılan, benimle aynı boylarda, hem sevimli hem karizmatik."

Dizlerime koyduğu kafasına bir tane vurdum "Öyle bir kız bulamayacağım için imkansız tarif etme!"

Omuz silkip kafasını tuttu "Öyle bir kız buldu, direk evlenirim."

- - -
"Güzel bir etkinlikti!" dedi Taeyong gülerek. Ben de kafamla onayladım "O satılan şekerler çok lezzetliydi." dedim ve satın aldığım iki kutu ilginç şekeri gösterdim.

Okulda yine bir etkinlik vardı. Gastronomi bölümü öğrencileri marifetlerini sergiledikleri bir yemek düzenlemişti.

Telefonum çaldığında onları durdurup ekrana baktım. Jimin arıyordu. Son günlerde gerçekten bir anne olduğuna kendini inandırdı.

"Efendim?"

"Yeon, Jin önemli bir şey bulmuş. Yine Jungkook'un evine gidiyoruz. Oraya gel."

Hızlı hızlı konuşup telefonu kapattı.

Çocuklara veda edip Jungkook'un evine gidecek otobüse bindim. Neyseki boştu. Tekli koltuklardan birine oturup dışarıyı izlemeye başladım. Otobüs Jungkook'un evinin yakınlarında durdu. Acele etmeden, gerçekten çok yavaş bir şekilde eve yürümeye başladım.

Yine, herkes, eve toplanmıştı. Bu manzaraya artık çok alışmıştım.

"Bir örgüt toplantısı gibi. Polis burayı basarsa kaçırıldığımı iddia ederim," dedim ceketimi çıkarırken.

"Ben böyle güzel bir kızı kaçırmaktan gurur duyarım!" Jungkook'un söylediğine ben güldüm ama Jimin kafasına yastık attı.

"Kısmetlerimi kapatma!" dedim sinirle. Yoongi alayla güldü "Jungkook'dan çok iyi bir kısmet olur."

Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt