•19

361 24 28
                                    

YORUM İSTEYRUM! SALAK SAÇMA YERLEREDE OLUR. BİR DE FİNAL İSTİYIR MISINIZ? BANGTAAAN! YENİ FOTOĞRAF ÇEKİMLERİ HARİKAAA! BİRBİRİNDEN RENKLİ SAÇLAR VE MÜKEMMEL ARKA PLANLAR! ÇILDIRACAĞIM ACABA COMEBACK NASIL OLACAK. LAN ADAMLAR ISLIK ÇALIYOR TÜM ARMYLER YERDE. BAYRAMDA DA ÖLMEZSEK HAYIRLISI! BLACKPİNK'İN YENİ ŞARKISI DA AYIN 22'SİNDE HEYECANDAN GEBERCEM! bu arada Eiphany'e stream kasmayı unutmayın! Detayları istiyorsanız özelden söylerim.

Jisoo

Lisa küçük kız ile odada beklerken Jennie ile oluşan sessizlik sinir bozucu olmaya başlamıştı.

"Yemek bölümüne gidiyorum. Acıkmışsındır. Ramen almamı ister misin?"

Başını salladı. Tavana aslımış tabelalarla yönümü bulmaya çalışırken gördüğüm beden ile şaşırdım.

"Ah, Seokjin-ssi. Burada ne yapıyorsun?"

Yavaşça bana döndü ve şaşkın bakışlarını üstüme çekti.

"Jisoo-ssi? Namjoon'un ayağı kırıldı. Onun için buradaydım. Ya sen?" (Namjoon-ssi yine bir şeyleri kırdı! Namjin yapmazsam olmazdı sjnsksjsb)

"Önemli bir şey değil. Bir yere mi gidiyorsun?"

"Yemek alacağım."

Büyük ve güzel gülümsemesini bana sundu. Ben de ona gülümsememi sundum. Çocukluktan beri tanışıyorduk. Pek yakın değildik. Ama iletişim halindeydik.

"Ben de yemek alacaktım. Beraber gitmek ister misin Seokjin-ssi?"

Yavaşça başını salladı ve yanımdaki yerini aldı.

"Yarışmaya katılacak mısın?"

"Düşünüyorum." diyerek onu onayladım. Ardından sessizlik olmasına izin vermeden konuştu.

"Jisoo-ssi biliyor musun, seni okulda gördüğüm ilk gün tanıyamamıştım. Çok kilo vermiştin. Yüzün küçülmüş, incecik olmuştun!"

Derin bir iç çektim. Küçükken pek iç açıcı olduğumu söyleyemezdi. Boyum kadar yanaklarım ve büyük sivilcelerimle tamtamına bir felakettim.

"Aslında bakarsan ben de kendimi tanıyamadım."

"Ah peki ya bana ne demeli, doğduğumdan beri yakışıklıyım. Ünlü olsam adımı 'World Wide Handsome' yapardım."

Aslında gülecektim fakat çok ciddi olduğunu gördüm. Sonra ise gözlerimi devirmekle yetindim. Yemek bölümüne geldiğimizi gösteren ışıklı tabela gözlerimi yok ederken konuştu:

"Sonra görüşürüz Jisoo-ssi!"

"Umarım, görüşürüz."

Kısık sesle söylediğim şeyi duymadığı için el salladım. Sonra ise ortadan kayboldu.

Ben de elime ilk gelen Kimchi'li rameni aldım ve parasını ödedim. Tekrar tabelalar sayesinde Jennie'nin yanına döndüğümde yüzünün oldukça sarardığını gördüm.

"Hey! İyi misin?"

"Evet, bir sorun yok. Lavaboya gideceğim."

Gelmemi ister misin?" diye bir soru yönelttim.

"Ay, hayır gerek yok. Teşekkürler."

Jennie

Kendimi pek iyi hissetmiyordum. Fakat bir kaç gün sonra geçeceğinden sorun yapmadın. Koridorlarda halsiz bir hasta gibi dolanıyordum. Lavoba nerede, ben neredeyim hiç bir fikrim yoktu.

Sonra başıma giren keskin bir ağrı ile başımı eğdim. Yavaşça yere inerken bir çift kolun beni tuttuğunu hatırlıyorum. Sonrasında bayılmış olacağım ki hiç bir şey yerine oturmuyordu. Bordoya yakın saçlar... Kim olabilir?

♤Whistle♤ {RoséKook}Where stories live. Discover now