•11

459 41 21
                                    

"Sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum"
...

Arkamda işittiğim sesi nerde olsa tanırdım bu oydu.

Jungkook

Sakindim ve cesur olmalıydım. Hep sevdikleri erkeğin yanında utanan kızları anlamadığımı söylerdim. Ama ben de onlardan birine dönüşmek üzereydim. Yine de bugün değil.

Arkamı döndüğüm gibi gözlerimiz buluştu. Kapının önünde duvara yaslanmış beni izliyordu. Klişe?

"Benim hakkımda bilmediğin bir çok şey var" Diyerek güldüm ve bir adım ilerledim.

Bazen ne kadar acı yaşarsanız yaşayın gülmek,  sohbet etemek cidden iyi geliyor. Bu yüzden azıcık eğlensek fena olmaz.

"Hmmm... Öyle mi?" dedi ve o da benim gibi gülümsedi. Ardından adım attı.

"Evet, öyle." derken yine adım attım.

"Ne gibi?" dedi ve adımını atmasıyla aramızda 2 cm bile yoktu.

"Mesela kıskkanç değilim." dediğimde göndermemi anlamış olacak ki sırıttı. Ama bu sırıtış uzun süremedi.

Yüzüme doğru eğildiğinde dudaklarımız buluşacakken biri kapyı çaldı ve;

"Hey, kook se- Yanlış bir zamanda geldim galiba." diyen çocukla birbirimizden uzaklaştık.

Çocuğa baktığımda daha da şakındım. Çünkü bu Dahyun'un yanındaki çocuktu.

"Sorun yok hyung. Ben gelirim şimdi."

"Peki. Bahçedeyiz."

Çocuğun arkasından gidip Dahyun'a ne olduğunu sormak istiyordum ama yapamadım.

"Bir daha seni göreceğim aklıma gelmezdi." dedi ve elini ensesine götürdü.

"Ben de" diye karşılık verdim. Sonra bir süre sessizlik oldu. Tam konuşacaktım Jungkook benim yerime konuştu.

"Benim şimdi gitmem gerek. Sonra görüşürüz ama o kafede olanların intikamını alacağım."

Sadece arkasından tip tip bakabildim. Ben az daha Jungkook'la öpüşüyordum ve bu kadar sakin kaldım! Tanrım, bu imkansız!

Elimi kalbime koydum. Çok hızlı atıyordu. E, normal. Biz buna Jungkook etkisi diyoruz. Yaşadığım şoku hala atlatamamıştım. Sonradan bir kaç dakikadır burada beklediğimi anladım. Bu yüzden lavoboya gidip elimi yüzümü yıkadım.

Bu olanların hepsini anlatacağım. Jungkook'un bu okulda olduğunu,  hepsini. Bir dakika! Onlar bunu biliyor olabilir mi? Biliyor olsalar söylerler. Zaten onlar tam Jungkook'u tanımıyorlar.

Tenefüs zilinin çalması ve kızlara olanları anlatmak için can atıyordum. O yüzden vat geçirmek için sınıfa gidip müzik dinleceyecektim.

Sınıfın kapısına geldiğimde sıramın önünde 3 kız görmeyi beklemiyordum ve bu üç kızın Jennie, Jisoo, Lisa olmasını beklemiyordum.Sırama doğru ilerledim.

"N'oldu kızlar? Sizin dersiniz yok mu?"

"Ders boş" dedi Jisoo. Lisa'ya baktığım da;

"Bizim ders biyoloji. Zaten adam da uyukluyor. Tuvalete gitme bahanesi ile çıktım işte"

Başımla onayladım. Fakat neden buraya gelmişlerdi?

"Peki, bana bir şey mi söyleyeceksiniz?"

"Evet Chaeyoung ama sadece dinle. Hiç konuşma"

"Tamam"

Bu kadar önemli olan şey ne olabilirdi ki?

...

Duyduklarım yüzünden sinirden ağlayabilirdim. Bütün bu olanların bana anlatılmaması gerçekten çok... Ah, saf saf Junkook'un bu okulda olduğunu onlara anlatacaktım. Ama biliyorlarmış ve ben bunu bilmiyordum. Onlar benim en yakınlarımdı.

...

Bu anlattıklarından sonra bugünün ikinci şokunu da yaşamıştım ve bu şokla okulda duramazdım. İlerledim, ilerledim nereye bilmiyordum ama ilerledim. Kızlar her ne kadar durmamı söyleselerde durmadım.

Soluğu yine orda aldım. Arka bahçede Dahyun ve o çocuğun oturduğu banka. Çok duygusal değildim ama yalan benim en hassas yanımdı. Hele bunu yapan arkadaşlarımsa.

Gözümden bir yaş döküldüğünde nasıl bu kadar ağlayan birine dönüştüğümü sorguladım. Dahyun'un ağladığı yerde şimdi ben ağlıyordum.

Sesiz ağlıyordum ve okula gidip çıkan insanları izliyordum. Fakat göz yaşlarım dinmiyordu. Beni görenler bena küçümser gözle bakıyordu. Oysaki ben insanların içinde ağlamanın hatta ağlamanın bir cesaret olduğunu biliyordum.

Kapıda tanıdık bir sima gördüğümde kaşlarım çatıldı. Elindeki kitapla kapıyı açtı ve ön tarafa doğru yürümeye başladı ama beni görmüştü. O da kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

Ardından ağladığımı fark etti ve yanıma geldi. Bense yaşlı gözlerimle ona bakıyordum.

"Sen iyi misin? N'oldu?"

"İyiyim sadece... Yok bir şey. Sen niye burdasın?" diyerek göz yaşlarımı silmeye çalıştım.

"Her şeyi anlatabilirsin. Ben teyzeme kitaplarını getirmiştim. Ama şuan konumuz sensin. Hadi!"

"Yalan. Yalan hayatımda tanıdığım en kötü gerçek. Nefret ediyorum. Yalandan da yalan söyleyenlerden de."

Başını olumlu anlamda salladı ve beni kocaman kollarının arasına aldı. Beni anlamıştı. Şimdi başka biri olsa bin soru sorardı. Ama o sanki yaşamış gibi anlamıştı. Hep anlıyordu. O yüzden onu çok seviyordum.

Ardından bir süre öyle kaldık. O an huzura kovuştum. Tabi okulda olduğumuzu hatırlayınca ayrıldım.

Yine de sohbet ettik. Zil çalalı baya olmuştu ama ders tarihti ve hoca yine yoktu. Zaten son dersti. Ben de sohbet bitince çantamı topladım. Ama eve gitmeyecektim. Çünkü Jennie on beş dakika sonra evde olacaktı.

Nereye gideceğimi çok iyi biliyordum!

...

Kabul çok geç geldi ama baya doluydum. O yüzden bu saate atıyorum kimse görmezse artık yapçak birşey yok. Ayrıca Blackpink Comeback yaptı. Açıkçası ben beğendim. Baya güzel olmuş. Klip falan harika!

Önemli!

Şu aradaki farka bakmanızı istiyorum. Belirli birkaç kişi hariç artık kimse bakmıyor veya oy vermiyor.

 Belirli birkaç kişi hariç artık kimse bakmıyor veya oy vermiyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sona doğru olan bölümler;

Sona doğru olan bölümler;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sizi seviyorum❤💝❤💝❤

♤Whistle♤ {RoséKook}Where stories live. Discover now