-düzenlenecek-
Bu bölümü RoseKookIsReal1209'a itafhen yazdım. Umararım bu ponçik bölümü seversin 💕💕
Jungkook'u görmeyeli tam tamına 1 hafta oldu. Heyecanım yüzünden mesaj da yazamadım. Ama kararlıydım bugün yazacaktım.
Jennie'ye gelirsek; o da beni gördüğünde şaşırdı. Sonra ona olan herşeyi anlattım. Ardından evin kirasını karşılamak için part-time işe başladım.
Kafam allak bullak oldu. Yarın da okula gidecektim. Lise bitmek üzereydi ve ben son sınavlara girmedim. Birde üstüne üstlük üniversite sınavım var. Herşey üst üste gelmeye başladı.
Kahvenin elime verdiği sıcaklık ile geri çekildim.
"Neye daldın yine?"
"Hiçççç"
"Hmmm, tamam öyle olsun... Ha bu arada bileklik yanında mı? Kolunda göremedim de"
Jennie'nin sorduğu soruyla koluma baktım. Yoktu!!
"Yok! Galiba arabada düşürdüm. Offf!"
"Mesaj atmak için bahane oldu işte. Hem buluşursunuz. Ne dersin?"
Kafamı onaylar şekilde salladım ve telefonu elime aldım.
ParkChaeyoung: Jungkook sanırım benim bilekliğim senin arabanda kalmış
Yakışıklım: Bakıyım, bir dakika.Aaa evet. Arabada kalmış
Kendini böyle kaydettiğini görünce güldüm. Onu gerçekten özlemiştim.
Yakışıklım: Yarın sizin evin yanında ki kafeye gelirim ve bilekliği veririm. Anlaştık?
ParkChaeyoung: Anlaştık
Telefonu kapadığım gibi Jennie konuşmaya başladı:
"Ha bu arada okul formanı almalıyız. Hadi kalk!
"Tamamm"
*
*
*
*
Yaklaşık yarım saat okulun kıyafet satan yerinde oyalandıktan sonra eve geldik ve pizza sipariş ettik. Ardından Jennie beni arkadaşlarıyla tanıştıracağını söyledi.
Tanrı aşkına kim arkadaşlarını barda tanıştırır ki?
Jennie dolabıma baktıkdan sonra gözlerini devirip kendi dolabına doğru ilerledi.
Ne yani?! Anlamıyorum ki oysa ben dolabımdaki herşeyi beğenerek seçmiştim. Göz devirilmeyi haketmiyor onlar!
Onun dolabında bana uygun birşey yoktu. Ne sunsa reddediyordum. En son Jennie:
"Offf! Yeter, al şunu giy! İtiraz istemiyorum!"
Diyerek patladı.Gerçekten çok sinirli duruyordu. Bu yüzden anında giyindim ve hafif makyajımı yaptım.
( artık kıyafetleri sizin hayal gücünüze bırakıyorum)
Ardından o da makyajını yaptı ve çıktık.
Taksiden indiğimiz de Jennie parayı ödedi ve içeri geçtik. Her barda olduğu gibi ağır içki kokusu vardı. Fakat diğer barlara göre daha sakin bir ortamdı.
Jennie'yi takip ederken insanların arasından geçmeye çalışıyordum. Cidden şimdi yere çakılacaktım. Neyse ki ayakkabımı ben seçmiştim ve bu yüzden de topuğu çok yoktu.
