DEMİRDEN UMUTLAR

alıntılar :)

ALINTI-1

"Valla Sanem dışı seni iöi beni yakar derler ya öyle bir adam. Böyle boylu poslu dıştan cilalı bir adam. Sonra böyle bir gözleri va hem sert hem de sıcacık hem insanı böyle enerjiyle dolduruyor hem de dizlerini titretiyor, bazen deniz gibi bazen gök..."

"Kızım senin bu edebi lafların yok mu? Hadi hepsini anladım, da bu gök deniz ne alaka?"

"Şöyle... Bazen o kadar derin oluyorlar ki bapuluyorsun nefesin kesiliyor böyle. Bazen de öylesine uçsuz bucaksızlar ki bana her şeyi yapabilecekmişim gibi uçabilecekmişim gibi hür hissettiriyorlar. Bazen deniz gibi elini atsan uzanacak gibisin bazen de gök kadar uzaklarda. Bir de Sanem diğerleri gibi değil. Yani zengin tayfası gibi değil. Burnu yukarıda gezmiyor ayakları yere basıyor. Hem bir kadının ruhunu teselli edecek kadar zarif hem de kadını sarıp sarmalayacak kadar erkeksi hissettiriyor. Güven veriyor Sanem bir kere."

ALINTI-2

"Görüntülerimi gizlice çekmeniz özel hayata tecavüze girer. Yasa dışı..."

"Özelhayat sokakta toplu alanda yaşanmaz hanımefendi. Ayrıca o videoda ben debulunmaktayım ve sizin hileci kişiliğinize bakarak böyle bir durumu öngördüğümiçin kendimi koruma amaçlı videonun çekilmesini istedim. Ne kadar doğru biröngörü değil mi? Memur beyleri de alıp geldiğine göre. Madem şikâyetçisiniz bende şikayetçiyim. Hakaret başta olmak üzere duygusal zarar ve şiddettenşikâyetçiyim." Gözleriyle de meydan okuyordu, bakalım kim daha zararlı çıkacakdiye.    

ALINTI-3

"Ahlak masadan alınmak nedir Vural? Yahu fahişe misin oğlum sen? Ama yok hakaret etmeyelim onlara şimdi. senin gibi dingil değiller çünkü. Soyulmak nedir be? Hem de donuna kadar... Umut şunun üstüne bir ceket at be, gözlerim yandı yeminle. Biliyor musun seçici olmadan tek geceliğine kadınlara vücudunu peşkeş çekmek... İstersen bir de etiket asalım üstüne, çaldırdıklarının parası da çıkar böylece. Araba gitti, cüzdan gitti, gömlek pantolon gitti. E ne kaldı geriye? Seni de götürelermiş. Bu aynalı halinle iyi iş yaparsın sen. Zorlamaya da gerek yok yabancı değilsin nasılsa. Vallaha hay aklımla bin yaşayayım eve gidince bir site açarım. Az kullanılmış jigolo diye bir de açık artırma oh mis! Utanmıyor musun daha?" "Ne utanacağım be yiğidin mal meydanda olur." Diye cümlenin başında dayılanıp göğsünü kabartan Vural dikiz aynasından yansıyan katil bakışlarla yavaş yavaş sinmişti son kelimeye doğru. 

Arkadaşlar bir önceki bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca tahminlerinizi de:) Sona yaklaşmışken düşünceleriniz neler? 

Karakterlerimizi nasıl sonlar bekliyor? 

Umut'un başına gelenler hakkında neler düşünüyorsunuz? 

Sizce suçlu nasıl bulunacak? 

Suçlu kim olabilir? 

Nedeni ne olabilir? Tahminlerinizi merak ediyorum.

Ayrıca sizin merak ettikleriniz neler? Bir kritik yapalım isterim :) Ha bir de unutmuşum :) 

Buraya kadar gelen yoldaşlarım... Roman denemem hakkında(kitap demiyorum çünkü basılı bir eser değil) olumlu olumsuz eleştirilerinizi tüm içtenliğimle görmek beni mutlu eder. Bilmeme izin verin :)