Umut (Karin) SANCAKOĞLU ve Umut SANCAROĞLU... Bu iki güçlü insanın en büyük tesadüfleriydi isimleri...
Umut Karin geçmişine sünger çekmiş geleceğini dişi ve tırnaklarıyla kazıyarak inşa etmiş bir psikologtu. Sahip olduğu tek ailesi iki dostuydu ve...
Selam Gençlik :))) Biliyorum yeni bir kitap; fakat arkadaşlar ilgi, yorumlar ve voteler çok düşük. Sanki kimse önemsemiyor.
Arkadaşlar kalemime en çok güvendiğim kitaplardan birisi bu... Hala öğrenecek çok şeyim var; fakat daha bir bilinçliyim. Lütfen sizler de değer verdiğinizi gösterin bana. Beğeniyorsanız yorumlayın oylayın eleştirin... Sayenizde devam ediyorum çünkü.
Ayrıca bakın final dönemimdeyim. Zor zamanlar geçiriyorum. Öyle ki stresten kaslarım da spazmlar kramplar ve kasılmalar var. Ve ben yine de sizinle burada hissettiğim mutluluğu paylaşmak için bölüm yayımlıyorum. Lütfen siz de düşüncelerinizi benimle paylaşın :) Öpüldünüz :) :*
"Ne oldu?"
"Akay geri zekâlı mısın oğlum? SANCAROLU soyadı bir yerden tanıdık gelmedi mi?" Bunun üzerine Akay bir süre düşündü.
"Hadi oradan! Ciddi misin? Bu kız o kız mı? Vay canına! Cidden esaslı hatunmuş!" Ensesine yediği şaplakla ne oluyor dercesine baktı Akay. Umut ise hayretler içindeydi. Bu arada arattırıp ayağına çağırdığı afet-i devran da kapıyı çalmadan paldır küldür daldı odaya!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen kendini ne bokum sanıyorsun da beni ayağına çağırıyorsun geri zekâlı herif?" Akay şaşkınlıkla sarışın kıza bakarken gülmemek adına büyük çaba harcıyordu. Kız Umut'un burnunun dibine girmişti. İki Umut'un birbirine böyle bakması gerçekten seyirlikti.
"Dolandırdığın adam sanıyorum kendimi. Oldu mu?" Kız gözlerini kısıp kendine ölümcül ölümcül bakarken Eleine de kapıya yaslanıp ikiliyi izliyordu. Kapışmayı kimin kazanacağı şimdilik meçhuldü.
"Bana bak dolandırıcı mı diyon oğlum sen bana?"
"He dolandırıcı diyom var mı?" İkisi de bozuk Türkçe'yle konuşurken kendilerini izleyen iki çift gözün farkında değillerdi. Bu arada karşısında köpürüp duran kendisine hem sinirlenip hem de yiyecek gibi bakan adamın farkında bile değildi Umut!
"Var ya dağıtırım oğlum seni!" Bunun üzerine adamın bakışları değişip dudakları kıvrıldı. Genç kadın ise kısık şeytani gözlerle bakıyordu adama. Ne olduğunu anlayamamış bir hali vardı.
"Gel dağıt güzelim! Sen dağıt ben o şirketi hediye ederim sana! Dağıtan sensen eğer..." Bu sözlerin üzerine Akay ve Eleine kahkahalara boğuldu. Kız adamın yakasına yapıştığında adam bundan zerre etkilenmemişti.
"Sen sen ne arsızsın öyle!" Kız daha devam edemeden içeri giren iki adamla yakasını tuttuğu adam geriledi.
"Ne oluyor Umut burada?" Genç adamın nefesi tıkanıp gözleri kararırken bir anda terlemeye başlamıştı. Kız da fark etmişti durumu. Elini yanağına ve anlına götürürken adamın geriye devrilmesiyle genç kadında üzerine düştü.
