Ellerim titrerken sahnenin karşısında heyecanla bekleyen Harry'e baktım. Gülüp göz kırptım. İçin kıpır kıpırdı ne yapacağımı bilmiyordum. İkimizin arasında yani sahnede olan Liam konuşmaya başladı.
"Evet bu konserde küçük bir-tamam küçük değil büyük bir sürprizimiz olacak. Ne olur olmaz diye ambulansları çağırdık" gülmeye başladığında gözlerimi devirdim.
"Neyse neyse daha fazla bekletmiyim. Bence herkes videoya almaya başlasın."
Koşarak sahneden çıktı. Yanıma geldiğinde ona döndüm
"İyi şanslar dostum. Bunu hak ettiniz." Küçük bir sarılma faslından sonra ritim sesiyle kendime geldim.
"If I could fly, I'd be coming right back home to you"
Eğer uçabilseydim, direk eve,sana gelirdimTitreyen sesi ile başladığında sadece güldüm ve onu dinledim.
I think I might give up everything, just ask me to
Pay attention, I hope that you listen 'cause I let my guard down
Eğer her şeyi bırakmamı istersen, bırakırım
Kulak kesil, umarım dinliyorsundur çünkü duvarlarımı yıktımSakin olmaya çalışarak tam karşısına sahnede gözükecek şekilde birkaç adım attım. Araya melodi girerken kendi kısmımın gelmesini bekledim
Lights go down And the night is calling to me, yeah
I hear voices singing songs in the street
Işıklar sönüyor Ve gece beni çağırıyor, evet
Sokakta şarkı söyleyen sesler duyuyorumAnd I know that we won't be going home For so long, for so long
Ve evet eve uzun bir süre eve gitmeyeceğimizi biliyorum
But I know that I won't be on my own, yeah
I love this feeling
Ama biliyorum ben tek başıma olmayacağım ,evet
Bu hissi seviyorumBir elimle Harry gösterdiğimde güzel gamzelerini göstererek gülümsedi
Here to take my medicine, take my medicine
İlacımı almak için burda, ilacımı almak için
Rest it on your fingertips
Parmak uçlarında dinlendir
Up to your mouth feeling it out, feeling it out
Ağzına götür hisset, hissetHayranlardan çığlık sesleri yükselirken gülümsedim. Her şarkıda daha fazla yaklaşıyorduk ve arkamızda saklandığımız süreçte çekildiğimiz fotoğraflar gösteriliyordu.
Waking up beside you I'm a loaded gun
Uyanıyorum senin yanında dolu bir silahım
I can't contain this anymore I'm all yours
Daha fazla dayanamıyorum tamamen seninim
I've got no control, no control
Hiç kontrolüm yok, kontrolüm yokBelkide 40 kez tekrarlamıştık bunu ama şu an hiçbir şey bilmiyor gibiydim. Birazdan cümle cümle karıştırarak gidecektik ama hiçbir cümlemi hatırlamıyor gibi hissediyordum. Elini beni gösterecek şekilde uzattı sonra ise eli ile gözlerini gösterdi. Heyecanlı olduğumu biliyordu. Onun da heyecanlı olduğunu biliyordum ama gözlerimiz birbiri ile buluşunca her şeyi unuttum. İlk zaman buluştukları gibi
I won't let his little things slip out of my mouth
Onun küçük şeylerinin ağzımdan kaçmasına izin vermeyeceğimBut if I do, it's Lou, oh it's Lou, they
add up to
Ama verirsem, o Lou ,Lou'm, o küçük şeylerI'm in love with you and all your little things
Sana aşığım ve tüm küçük şeylerineSıra bana gelmişti ama hangi şarkıyı söyleyeceğimi unutmuştum. Grup aynı notayı çalmaya devam ederken güldü Harry. Eliyle sakin olmamı belirtirken kalp hareketi yaptı. Gülüp küçük hareketi ile aklıma gelen şarkıya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Creature/Larry Stylinson
Randomİki arkadaş, aynı arkadaş çevresi, aynı duygular, aynı korku, aynı cinsiyet eğilimi. #2 Ziam #15 Larry #19 Larry stylinson #19 Louis Tomlinson #33 Harry Louis Tops