Maybe.... They Can Be

3.7K 259 804
                                    

Yutkunup gözlerimi Harry'den çektim.

"Saçmalamayın." Diyip oturduğum yerde ayağa kalktım. Harry'e baktığımda kafasını eğmiş parmaklarıyla oynuyordu. İçimden ne kadar onu öpmek gelsede yapamazdım. Öncelikle Eleanor vardı ne kadar onu sevmesemde onla çıkıyordum.

"Hadi Louis küçük bi öpücük işte söz ölmezsin." Niall konuştuğunda ona sinirle baktım. Bu çakma sarışına söylememeliydim.

"Hadi hadi bi şey olmaz" Zayn de Niall'a destek olduğunda oflayıp Harry'e baktım. Dümdüz bir şekilde Zayn ve Liam çiftine bakıyordu.

"Tamam da Harry için sıkıntı olabilir." Dedikten sonra gözlerimi Harry'den çektim ve ortadaki şişeye bakmaya başladım.

"Evet Harry ne diyorsun. Senin için sıkıntı olur mu?" Harry oflayıp saçlarıyla uğraşmaya başladı.

"Eğer bu saçma oyun bitecekse küçük bi öpücükten zarar gelmez." Kafasını bana doğru döndürüp direk gözlerimin içine bakarken söyledi. Rahatsızca yerimde kıpırdandım. Çok gergindim. Eğer nefesim kokuyorsa ya da Harry öpüşmeden hoşlanmazsa. Yerimde kıpırdayıp yavaşça geri mindere oturdum ve Harry'e doğru döndüm.

"Öpersem oyun bitecek değil mi?" Harry'nin gözlerine bakarak konuştum.

"Evet oynamayı bırakıp içeri gidicez artık." Zayn cevapladığında yutkundum. Aslında kendi kendime sorulan bi soruydu. Öpücükten sonra aşık olmadığım bi oyunu oynayamazdım. Onu sevmiyormuş gibi davranmam daha da zorlaşırdı. Harry gözlerimin içine bakarken kafasını salladı. Yavaşça ona doğru eğildiğimde ellerimi nereye koyacağımı bilmiyordum.

"Bu arada ilk öpücüğünüzmüş gibi hemen dudaklarınızı değdirip geri çekmek yok biraz bekleyin. Hatta gerçek bi öpüşme bile yapabilirsiniz." Dik bi konuma gelip Liam'a sinirle baktım.

"Liam fark ettiysen benim sevgilim var ve şu an bana bi erkeği öptürtüyorsun. Hem de en yakın arkadaşımı." Sinirle saçlarımı dağıttım. Küçücük bi öpücük bile beni zorlarken gerçek bi öpüşme yapamazdım.

"Üzgünüm ama kural bu Tommo. Ya öpüşürsünüz ya da oyuna devam" dediğinde sinirle ofladım.

"İstersem şu an kalkıp içeri geçebilirim ve oyun biter. Hatta istiyorum" oturduğum yerden kalktığımda Niall güldü.

"Evin kapısı kilitli ve anahtarı da bende. Şurda öpüşmeden hiçbir yere gitmiyorsun." Oflayıp geri oturduğumda stresle Harry'e baktım. Parmağındaki yüzükle oynuyordu. Boğazımı temizliyor gibi yapıp dikkatını çektiğimde yavaşça ona doğru eğilmeye başladım. Kalbim göğüs kafesimi zorlarken Harry ortaya doğru uzatılmış olan bacaklarını iki minderin arasına sığrdırdı. Bi elimi oturduğu yerin hemen yanına koyarken diğer elimi Harry'nin çenesine koydum. Gözlerine bakıp dudaklarına indirdiğimde bakışlarımı yutkundum. Aklımda öpüp onu bırakmama fikirleri geçerken Harry de bana doğru yaklaşmaya başladı. Dudaklarımız değdiğinde gözlerimi kapattım. Kalbim göğüs kafesimi zorlarken dudaklarımı hareket ettirip ettirmeme düşünceleri arasında gidip geldim. Harry benden önce davranıp hafiften hareket ettiğinde ben de etmeye başladım. Alt dudağını hafiften emip yanağındaki elimi saçına doğru hafiften oynattım. Dudağına küçük öpücükler bırakıp ayrıldığımda derin nefes aldım ve gözlerimi açmadım.

"Oha isterseniz yatak odasına geçin." Liam'ın neşeli sesi kulağıma geldiğinde girdiğim duygudan çıkıp ellerimi Harry'den çekip sinirle Liam'a baktım.

"Artık anahtarı alabilir miyim Niall?" Kafamı çevirip sorduğumda güldü.

"Kapı baştan beri açıktı. Zaten en son siz çıktınız ve başından beri burda oturuyorum. Kapıyı kilitleme olasılığım yok." Diyip güldüğünde. Oflayıp iyi geceler dileyip eve doğru yürümeye başladım. Ellerim dudaklarıma gittiğinde güldüm. Kendimi küçük çocuklar gibi mutlu hissediyordum. Kapıyı açıp evin bi tane odasına girdiğimde kendimi odadaki yatağa bıraktım. Cebimdeki telefon titrediğinde kalçamı yataktan kaldırıp arka cebimdeki telefonu çıkarttım. Eleanor yazısını gördüğümde oflayıp telefonu açtım.

Sweet Creature/Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin