Shit! I can't write

4K 266 412
                                    


Kafamı kaşıyıp önümdeki bembeyaz kağıda baktım. Grup olarak 2 yıl sonra bi ara vericektik. Bunu şimdiden kararlaştırdık ve ben araya girdiğimiz zaman solo kariyer yapmak istiyorum. Şimdiden başlamıştım bunun için.

Elimdeki kalemi döndüremeyi bırakıp masaya koydum ve oflayıp kafamı geriye attım. Aklıma dünkü bahçede yaşananlar gelince gülümsedim.

"Hem Louisi o şekilde görmen lazımdı. Tatlı bir yaratık gibiydi. Bahçede ordan oraya koşturuyordu. Bu hallerini çok sevdiğini biliyorum" aklıma Zaynin cümlesi gelince hemen elime aldım kalemi ve karalama kağıdına Sweet Creature yazdım. Tamamen Louise uyan bi kelimeydi.
Kalemi masaya vururken bi ritim oluşturmaya çalıştım. Aklım çok karışık ne yapacağımı bilmiyorum. Kapı çalındığında kaşlarımı çattım. Çocuklara beni rahatsız etmemelerini söylemiştim.

"Gir!" Kapı yavaşça açıldığında yüzüme bi gülümseme yayıldı. Louis kafasını içeri doğru uzattığında sandalyeyi ona doğru döndürdüm ve içeri gelmesi için el hareketi yaptım. Vücudunun geri kalanını da içeri soktu.

"Şey acıkmışsın diye düşündüm hem de belki ilham getirir. İlk kez bir şey yaptım o yüzden kötü olabilir ama benim için çok özel. Kötüyse özür dilerim sade-" kelimeleri arka arkaya sıralarken sandalyeden kalktım ve elindeki tabağı aldım.
"Tamam sakin ol. Eminim ki çok güzeldir de şey bu ne Louis? İlk defa görüyorum." Bana küçük bir kıkırdama sunduğunda eriyecek gibi oldum. Ses kaydına alıp geceleyin bu sesle uyumak istiyordum.

"Mozerella peyniriyle doldurulmuş ve jambona sarılmış tavuk, yanında da ev yapımı püre. Umarım beğenirsin" yaptığı yemeği elleriyle anlattığında gülümsedim ve kısa bi teşekkür ettiğimde gülümseyip başarılar dilediğinde ben de gülümsedim ve tabağı masaya bıraktım. Louis çıktığında sandalyeye geri oturduğumda yaptığı yemeğe bakıp gülümsedim. İlk defa benim için yemek pişirmişti ve bunun onun için özel olduğunu söylemişti. Gülümseyip kalemi elime aldım. Aklıma birkaç kelime gelirken kalemi beyaz kağıtta hareket ettirdim.

We don't know where we're going but we know where we belong
Nereye ait olduğumuzu biliyorduk biz birbirimize aittik ne kadar Louis böyle hissetmese de ben hissediyordum. Onsuz ben olmazdı. Dayanamazdım, yıkılırdım, yanlış yollara sapardım. Ne kadar yanlış yollara sapsamda Louis beni geri getiren olmuştu. Alkol sorunlarım Louis sayesinde çözülmüştü. Bi ara uyuşturucuya başlamıştım onu da Louis çözmüştü. O her zaman yanımdaydı. O her zaman beni kurtarmak için yanımdaydı.

Sweet creature, sweet creature
When I run out of road, you bring me home
O benim evimdi, ne yaparsam yapayım küçücük gülüşüyle ona geri dönüyordum. Nick gibi biriyle yakınlaştığımda o beni uyarmıştı. Gruptan çıkmaya çalıştığımda o beni sakinleştirmişti. Onu seviyordum her şeyimle ona aşıktım.
Aklıma başka bir şey gelmezken elimi kıvırcık saç tutamlarına daldırdım. Aklıma bi kelime dahi gelmezken kalemi masaya fırlatıp ritmi düşünmeye başladım. Ellerimi masaya vurarak bir şeyler çıkartmaya çalıştığımda araya kapı sesi gelmesiyle boğazımdan bir hırıltı yükseldi. Bir şeyler yapmaya çalışırken rahatsız edilmekten nefret ederdim.

"Gel" sinirle ağzımdan fırlamıştım kelimeyi. Niallın gelip beni rahatsız  etmesini beklerken kapıdan özür dileyen gözlerle bakan Louisi beklemiyordum. Tüm kaslarım birden gevşerken ona soran gözlerle baktım.

"Kapıdan geçiyordum ve gelen seslerden belki yardıma ihtiyacın vardır diye düşündüm" korkak gözlerle vereceğim tepkiyi beklediğini görünce gülümsedim. Sinirlenince çok kaba ve sert biri olabiliyordum o yüzden çocuklar beni sinirlendirmemeye çalışırlardı. Louisin buna çabalamasına gerek yoktu. Onun bana bakışı bile tüm kaslarımı rahatlatabilirdi.

"Aslında çok güzel olur. Sözler canımı sıkmaya başlamıştı" gözlerim kağıt ve Louis arasında mekik okurken Louis içeri girip kapıyı kapattı. Ağır adımlarla dibime girip kafasını eğip sözleri okuduğunda ben de vücudunda yayılan kokusunu içime çekiyordum. Bi şeyler mırıldanmaya başlayınca dikkatımı toparlayıp ona baktım.

"Bu biri hakkında mı Hazz?"

SELAM. NASILSINIZ? BEN MÜKEMMELİM VE ÇOK HEYECANLIYIM. HİKAYEYE BÖLÜM YAZMADAN DURAMIYORUM. Tamam sakinim dkejlrndldne neyse. Umarım hoşunuza gidiyordu çünkü ben  çok severek yazıyorum ve texting yazma gibi bi düşüncem var. Biliyorum bu hikayeye daha yeni başladım ama duramıyorum. Düşüncelerinizi belirtin lütfen.

Xoxo

Sweet Creature/Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin