Oh No Neill

3.4K 258 337
                                    


Yutkunup Louise baktım.
"Bunuda nerden çıkarttın. Altı-üstü 2 cümle yazdım yani ne alaka" kaşlarını çatıp bana baktığında suçluluk hissiyle kafamı kağıda eğdim. Konuşurken ses tonumu biraz fazla yükselmiştim ve şimdi bundan dolayı suçluluk duyuyordum.

"Sakin ol Hazz. Sadece öylesine yazılmış cümleler gibime gelmedi o yüzden sordum. Kızacağın bir şey olduğunu düşünmemiştim" cümleleri arka arkaya sıralamasıyla gülümsedim. Çok anlayışlı biriydi.
"Şimdi bence ilk melodiyi oluştur. Yavaş mı yoksa hızlı mı düşünüyorsun ritmi?" Kafamı kağıttan kaldırıp ona baktım. Kaşlarının ikisini de kaldırmış bana bakıyordu.

Tabikide yavaş olucaktı. Sonuçta aşk şarkısıydı ve bence sevgimi yavaş melodiyle dile getirmek daha çok güzel oluyor.
"Yavaş" bana gülümseyip kafasını salladı. "Sweet Creature'nın altını çizmişsin. Başlık olacak sanırım?" Başımı yavaştan salladığım gülüşü daha da yüzüne yayıldı ve parmaklarını ritimle masaya vurmaya başladı. Bi parmağını masaya vurup üzün süre bekledikten sonra kısa bir ritim tutturdu.

"Bak burası  Sweet Creature dediğin kısım olabilir. Önüne uzun bir boşluk koyarsın bence çok güzel olur" diyip bana biraz daha yaklaştığında yutkundum. Yakında dahada güzel oluyordu. Saçlarının öndeki tutamı hafiften sarkarken gözleri parmaklarına dikkatle odaklanmış düşünüyordu. Gözlerini ellerinden ayırıp bana döndürdüğünde yakınlığımızın farkına yeni varmış  gibi duruyordu. Gözlerindeki şaşırma duygusunu görebiliyordum. Gözlerini gözlerimden çekip dudaklarıma indirdiğinde yutkundum. Dudaklarımı ıslatma ihtiyacı hissediyordum ama yapamamam, utanıyorum. Sandalyenin biraz daha ucuna kaydığımda şu an tek istediğim onun dudaklarını dudaklarımda hissetmekti. O da kafasını biraz eğdiğinde yüzüme gülümseme yayıldı. O da istiyordu!

"Hey çocuklar hadi geli-  çok özür dilerim şey ben çıkıyım ya da siz devam edin. Bi dakika durun telefonumu açmadım" kapının aniden açılmasıyla. Ben sandalyenin diğer tarafına doğru kayarken Louis saniyesinde dik konuma gelmişti. Niall bu güzel ortamın içine ederken sinirli gözlerle ona bakmıştım ve Louisinde benden geri kalır bi yanı yoktu.

Cebinden telefonunu çıkartıp bize doğru tuttuğunda kaşlarımı çattım.
"Eh hadi çocuklar sabah kadar bekleyemem öpüşünde stüdyoya gidelim. Hadi hadi!" Louis kalemi alıp ona attığında kıkırdadım. Louis kıkırdamamla bana dönüp güldüğünde içime yayılan sıcak duyguyla ben de gülümsedim.
"Şunlara bakın ya bi de hetero olacaklar. Kıçlarımın heteroları heh!" Louis sinirle nefes verdiğinde Niall kapıyı kapatıp arkasından geç kalmamız için bağırdı.

"Harry ben az önceki o yakınlaşma için özür dilerim" elini ensesine atıp kafasını eğdiğinde ona baktım. Çok tatlıydı. Tam ağzımı açıp sorun olmadığını söyleyecekken devam etti.

"Biliyorum sen değilsin yani şey işte. Zaten benimde çok sevdiğim-" yutkunup cümlesine devam ettiğinde yüzüm düşmüştü "sevgilim var ve aldatmak istemem. Hem ben değilim" saçma sapan şeyler söylediğinin farkına vardığında ofladı ve anlayıp anlamadığımı öğrenmek için yüzüme baktı. Yüzüme zorla bi gülümseme koyup başımı olumlu anlamda salladım.
"Sıkıntı yok Lou anladım, cidden sıkıntı yok"

Yalan

"Hem bende şaşırdım böyle bir şey olunca. Sonuçta böyle bir etkileşim garipti. İyi ki Niall odaya girmiş"

Keşke odaya girmeseydi

Başını olumlu anlamda sallayıp gülümsedi.
"Tamam. O zaman ben çıkıyorum stüdyoya gidecez ya yarın devam ederiz şarkının ritmine sen de geç kalma olur mu?" Kafamı sallayıp gülümsediğimde koşar adımlara odadan çıktığında kafamı masaya koydum.
Niall mükemmel bir ortamı bozmuştu.

Yorumları görünce dayanamadım yazdım hemen dldndörm. Neyse biraz geçiştirdim ve şu anlık elimde tam bi kurgu yok. Yani başı için hemen giriş bölümünü geçip gelişme kısmına gelmek istiyorum.

Gelişme derken ne dediğimi anladınız  :)

Ve bölümler çok mu kısa oluyor? Daha da uzun mu yazmalıyım?

Tüm sevgilerimle ♡
Xoxo

Sweet Creature/Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin