Keep Going

1.9K 134 115
                                    

Bu bölüm daha çok From The Dining Table şarkısı uyarlamasıdır.

3 ay sonra

Annem vefat edeli daha bir ay olmuştu. Harry ile ortak aldığımız eve gidiyorum şu an. Kapıya vardığımda arabayı park edip cebimdeki anahtarı çıkarttım. Kapıdan içeri girdiğim an hatıralar yüzüme teker teker çarparken derin bir nefes aldım. Burnuma gelen koku ile yüzümü buruşturdum.

Salona doğru ilerlediğimde koltukta sızmış ve çevresinde onlarca alkol olan Harry'i gördüm.

"Harold" şok içinde kelimelerin ağzımdan çıkmasına izin verdim. Yanına yaklaştıkça yoğunlaşan alkol kokusunu umursamamaya çalıştım. Acayip derecede kilo verdiğini görmemle derin nefes aldım.

Ondan sonra ben de çökmüştüm. Annem bir ay sonra gitmişti. Sağlık problemlerim ile savaşamıyordum. Yanımda ne annem vardı ağzıma sürekli yemek sokmaya çalışan. Ne de Harry sırf sağlıklı olmam için sebze türleri yemek yapan.

"Hazza!" Hafiften bağırıp elimi saçlarında dolaşırdım. Gözünü açmadan mırıldandı.

"Siktir git Niall" sinirle mırıldandığında gözlerim dolarken gülümsedim. Çok özlemiştim. 3 aydır ne onu arıyordum, ne de bana Harry'nin sözde yaptığı şeyleri anlatan kişileri dinliyordum.

Yeniden uykuya daldığını fark ettiğimde derin bir nefes alıp etraftaki boş şişeleri toplayıp temiz hava için pencereleri açtım. Yapacağım şeyler bittikten sonra Harry'e baktım. Berbat gözüküyordu. Aslında bu şekilde bırakıp gidebilirdim bana yaptıklarından sonra hak ediyordu ama dayanamadım. Normalde harcadığım gücün yarısını bile harcamayarak onu kaldırıp odamızdaki...
Eski odamızdaki banyoya götürdüm. Küvete su doldurup yavaştan onu yıkamaya başladım. Gözlerini hafif hafif açıp yüzüme baktı. Kaşları yavaştan çatılırken yüzünü sıvazladı.

"Niall yine seni Louis olarak görüyorum. Siktiğimin ilaçlarını getirir misin?" Moralim ne kadar daha bozulabilirse o kadar bozuldu. Benim yokluğumda ilaçlar alması beni üzerken ona sarılıp her şeyin iyi olduğunu söylemek istiyordum ama her şey iyi değildi.

"Benim Hazza." Fısıldadığımda küvette dikleşmeye çalıştı. Hareketlenmesi ile küvetteki sular pantolonuma döküldü hafiften. Saniyesinde durup gözlerini yüzüme dikti.

"Özür dilerim" gülümseyip elimdeki lifi kolunda gezdirdim. Tüm benliğimle elini tutmak istesemde sadece bileğini tutup kolunu kaldırdım.

"Ne için? Aldattığı için mi yoksa pantolonum için mi?" Gözlerimi beraber yaptırdığımız ve anlamı beraber tamamlanan dövmelerden ayırmadım.

"Loueh ben seni alda-" lafını ona bakarak sertçe kestim. Yalanlarını dinlemek istemiyordum. Buraya dinlenmek ve Jay, Harry'i düşünmek için gelmiştim ama Harry sadece düşünce ile kalmamıştı.

"İkisi içinde" kafasını eğip onu yıkamama izin verdi.

"Pantolonum kurur sıkıntı değil."

"Peki kalbin? " sorduğu soruyla elim birkaç saniyeliğine dururken içimi çekip vücudunu liflemeye devam ettim.

Cevabını alamadığından dolayı üzülse de bi şey demedi. Zaten benim de verecek cevabım yoktu.

Elinden tutup onu kaldırdım ve vücuduna bakmamaya çalışarak havluyu uzattım. Her şeyi ile bakmasam bile varlığı ile beni etkileyen adam kemikleri sayılacak duruma düşmüştü. Kalbim binlerce parçaya ayrılırken tek yapabildiğim aşağıya inip yemek hazırlamak oldu.

••••••••

Harry üstünü giyinip aşağıya indiğinde yemeği masaya bıraktım.

Sweet Creature/Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin