22.Bölüm- Jealousy

235 21 3
                                    

İyi okumalar : )

Masanın yanındaki sandalyeyi kendime doğru çektiğimde yerdeki parkelere sürterek rahatsız edici bir ses çıkarmıştı. Yüzümdeki kalıplaşmış gülümsemeyi bozmadan sandalyeye oturup dirseklerimi masanın üzerine dayadım.

“Merhaba.” Dediğimde kaşlarını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu. Tabii en son kapıyı çarparak benimle vedalaşan biri gülümseyerek masama gelse verilebilecek en doğal tepki bu olurdu. Belli etmemeye çalışarak gözlerimi yan masaya kaydırdığımda Luke’un bu tarafa baktığını görünce doktora odaklandım.

“Rahatsız olduysanız gidebilirim.” Diye blöfte bulunduğumda beni kovmaması için içimden dua etmeye başlamıştım.

“Hayır… Ama bu biraz garip.”

“Doktor hasta ilişkisi işte. Her zaman yakın olmak gerekir.” Diyerek saçmalığın sınırlanırını zorluyordum. En azından masandan kalkmadan önce söylemem gerekenleri planlayabilirdim. Planlasam ne derdim? ‘Merhaba ben sizden nefret eden kanser kız. Şu an neyim olduğunu bilmediğim ev arkadaşımı kıskandırmaya çalışıyorum. Belli etmezseniz sevinirim.’ Hayır, kesinlikle bu daha küçük düşürücü olurdu.

“Pekala. O zaman bana şu an neler olduğunu anlatmakla başla.” Dedikten sonra “ Hasta doktor yakınlığı.” Diye ekledi. Tekrar göz ucunda Luke’a baktığımda Grace ile ilgilendiğini görünce biraz önceki kararlılığım geri geldi. Tamam, kanser hücreleri vücudumun büyük bir kısmını ele geçirmiş olabilirdi ama beynim hala sağlamdı. Yani büyük bir kısmı. Doktoru baştan aşağı inceledim. İçimden bir ses beni anlayabileceğini söylüyordu. Tabii beni anlamasını istediğim ilk kişi olduğu söylenemezdi, ayrıca iyi bir başlangıçta yapmamıştık. Ama burada tanıdığım kişiler sınırlıydı ve pek fazla seçeneğim yoktu.

“Kalktığım masadakiler.” Dedim gözümle yan tarafı işaret ederek. Göz ucuyla baktıktan sonra bana döndü.

“Sarışın kız Grace ve tam bir pislik. Hayır, yanlış oldu. Pislik olan Luke. Luke benim ev arkadaşım. Kızın bu hikayedeki rolü kötü olmak. Ve Luke’u elde etmeye çalışıyor. Sanki yapabilirmiş gibi.” Dedim arkama yaslanarak. Yan gözle onlara bakıyordum. Bana imalı bir bakış attıktan sonra masaya eğildi.

“Dur tahmin edeyim, sende beni tanıdığını iddia ederek yanıma geldin.”

“Tanımıyor muydum?”

“O zaman doktorun olduğumu söyleyerek onlarla konuşmamın bir sakıncası yok.” Diyerek ayağa kalkmak için bir hamle yaptığından kolundan yakalayarak kalkmasını engelledim. Luke’un bu tarafa baktığını görünce yüzüme gülümsememi yerleştirerek doktora döndüm.

“Belki doktor kısmını atlamış olabilirim.”

“Sana neden yadım edeyim ki?” Dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. “Doktorlar hasta insanlara yardım etmek için vardır.” Bir süre bana baktıktan sonra Luke ve Grace’in olduğu masaya bir göz gezdirdi.

“Yani tedavi olmayı kabul ediyorsun?”

“Ne ben mi? Hayır tabii ki…”

Yeniden ayağa kalkmak için hamle yaptığında artık söylemeye alıştığım yalanlara pembe bir tanesini daha eklemeye karar verdim.

“Tamam anlaştık.”

Gülümseyerek masaya geri döndüğünde kollarını masanın üzerine koyarak bana doğru eğildi.


“Ee anlat bakalım aklında ne var?” Yan tarafa baktıktan sonra gülümseyerek doktora döndüm.

“Çok eğlenceli olacak.”


**

  Doktorla birlikte Luke ve Grace ‘e el salladıktan sonra Cafe’den çıktığımızda içim olması gerektiği kadar rahat değildi. Doktor ile baş edebileceğimi düşünüyordum. Yani birden fikir değiştirip tedavi olmayacağımı söylediğim zaman beni zorlayamazdı. Zorlamamalıydı. İkincisi Grace cadısı hala Luke’un yanındaydı ve bu beni deli ediyordu. Ayrıca içimden bir ses o doktor’a güvenerek hata ettiğimi söylüyordu ama bunun için biraz geçti. Ona telefonumu ve ev adresimi vermiştim. Birde bu akşam yemeğe çağırmıştım. Yine harikaydım. Eve geldiğimde elimdeki torbaları mutfağa götürdükten sonra üzerime rahat bir şeyler giyerek telefondan yemek tariflerine bakmaya başladım. Et pişirebilirdim. Sebze de olabilirdi. Daha önce başkaları için yemek hazırlamamış olmam bunu kolaylaştırmıyordu. Sonunda mutfağa giderek en azından salatayı hazırlamaya karar verdiğimde kapı sesinden Luke’un eve geldğini anlamıştım. Sebzeleri yıkayıp etleri çıkararak ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalışırken Luke mutfağa gelmişti. Kendine bir bardak su doldurduktan sonra Buzdolabına yaslanarak içmeye başladı. Onu umursamadan etleri tezgaha çıkararak onlarla bakışmaya başladım.

We RemainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin