The Only Star İn The Night [SULAY]

25 FİNAL(♡)

Lay sabaha karşı saat 5 gibi uykuya dalmıştı. Düşünceler onu uyutmuyordu.
Saat 8:55'te telefonunun sesiyle uyandı

*Bambam Arıyor...*

Lay hemen telefonu açıp kulağına götürdü "lütfen bana buldum de Bambam"

"Buldum efendim"

"NE! gercekten mi bu iyiliğini asla unutmuycam çok teşekkür ediyorum"

Bambam telefonun diğer ucundan kıkırdadı "ne demek efendim görevim"

Lay hemen itiraz etti "bu görevin değildi dilediğin zaman yapabileceğim herşeyi isteyebilirin benden"

Bambam "peki  efendim ben size mesaj atıyorum o zaman"

Lay teşekkür edip telfonu kapttı ve velecek mesajı bekledi

*1 yeni mesajınız var..*

*Telefon "02********4301"
*adres"Seul****,,****************
*diğer bilgiler "Kim Joon Myeon halk arasında Suho. Ailesi ve arkadaşları tarafından sevilen çalışkan bir çocuk. Bir süre önce ailesini kaybeden Suho eski koruması yeni  en yakın arkadaşı ve koruması olan Jeon Jungkook ile babasını kaybettiğinde tanıştı şimdi ev akadaşları ve birbirlerinin herşeyi. Jeon Jungkook annesi küçükken ölmüş babası sarhoş olup dışarda kaldığından kendi ihtiyaćları için çalışmaya başlamış şuan 20 yaşında ve çevresi tarafından sevilen haylaz ama sevimli bir çocuk"

Lay rüyasında görduğü çocuğun bile gerçek olduğuna şaşırırken bir de isimleri aynıymış. Hiç akit kaybetmeden Sehun'a herşeyi anlatıp HunHan çiftiyle birlikte Koreye ilk uçakla gittiler. Bavulları Luhan'ın evine bıraktıktan sonra araba kiralayıp Suho'nun evine doğru gitmeye başladılar Lay çok heycanlıydı aylar sonra ilk defa görecekti onu aynı zamanda HunHan çifti de öyleydi.

Sonunda eve geldiklerinde Lay heycanla derin bir nefes aldı ve zile bastı. Yaklaşık 30 saniye sonra kapıyı uzun boylu siyah saćlı beyaz tenli yakışıllı bir çocuk açtı (Jungkook beyimiz) Lay heycala gülümseyip konuşmaya başladı "Siz Jungkook'sunuz sanırım Suho evde mi?".

"evet ben Jungkook ama Suho hyung evde değil markete sigara almaya gitti birazdan gelir."

Lay sigara lafını duyunca kaşlarını çattı ve "içerde bekleyebilir miyiz?" dedi.

Jungkook kabul edip içeri davet etti üçünü. Lay'i tanımıştı çünkü Suho her saniye ondan bahsediyordu ve unutmam gerek diyodu ama her saniye bahsetmesi bence unutamıyor olduğundandı. İçerdekilere onları tanıdığını belli etmeyecekti. Yanlarına gidip gülümsedi "bişeyler içer misiniz yada aç mısınız?"

Hepsi birden teşekkür edip sustu. Yaklaşık 10 dakika sonra zil çaldı. Jungkook tam kalkacakken Lay onu durdurdu "ben açabilir miyim?" Jungkook onaylayınca yavaşça kapıya doğru gidip kapıyı aćtı kapının arkasında olduğu için Suho onu görmeden konuşmaya başladı "sigaraya zam gelmiş.kkkk neyse iyi ki her sigara aldığımda aynı miktarda parayı kuruma bağışlıyoru-" içeri girince Sehun ve Luhan'ı görünce donup kaldı. Sonra Jungkook'un da salonda olduğunu görünce hışımla arkasını döndü.

Meleği ona dolu gözlerle bakıyordu ağzını açıp tek kelime bile etmiyordu. Suho düşündü 'acaba ona yine ne zarar verdim de hesap sormaya geldi' Lay adım adım yaklaştı sevgilisine ve tam önünde durdu elini yanağına koyup okşadı ve boynuna doladı kollarını. Suho sadece duruyordu ne yapacağını bilmiyordu. Lay Suho'nun kulağına fısıldayarak konuştu "özür dilerim sevgilim senin neler yaşadığını göremedim çok özür di-" Suho kaşlarını çatıp sevdiğine baktı "özür dileme ben bişey yaşamadım tamam mı şimdi git burdan ben evliyim artık biliyorsun Tiffany-" Lay onu susturdu "Yalan söyleme herşeyi biliyorum!"

Suho Jungkook'un yanına gidip "tamam Tiffany konusunda yalan söyledim ama sevg-" Lay yine sözünü kesti

"SUHO! Yeter! JUNGKOOK'UN SENİN ARKADAŞIN OLDUĞUNU BİLİYORUM NEDEN BÖYLE YAPTIĞINI DA BİLİYORUM AMA GEÇTİ ARTIK KİMSE ARAMIZA GİREMEZ TAMAM MI YETER BEN SENSİZ UYUMAK İSTEMİYORUM ARTIK SEHUN BANA HERŞEYİ ANLATTI" Suho Lay ağlamaya başlayına kalbinin ağrıdığını hissetti ve bağırdı "AĞLAMAYI KES SEVMİYORUM ARTIK SENİ!" Jungkook gözlerini kocaman açmış Suho'ya bakıyordu "BANA YALAN SÖYLEME JOON MYEON EĞER SEVMESEYDİN AĞLAMA DEMEZDİN VE AĞLAMAZDIN" Lay koşarak sevgilisine sarıldı ve fısıldadı tekrar. "senden ayrı bir daha asla nefes alamam anlıyor musun?" Dedi ve hıçkırdı. Suho onu bir daha üzmek istemiyordu o yüzden bunu yapmak zorundaydı. Lay'i kendinden uzaklaştırıp çıkışa doģru gitti. Lay Jungkook'un silahını belinden aniden alıp kafasına dayadı (Jungkook koruma ya ondan silahı var)boştaki elini kalbine koydu ve konuşmaya başladı Sehun ve Luhan korkarak yanlarına gelmişti Lay onlara bağırıp "Çekilin!" Demişti.

"Suho eğer o kapıdan çıkarsan yemin ederim bir saniye terddüt etmem kafama sıkarım anlıyor musun? Gidemezsin
Beni bir daha bırakıp gidemezsin. Bak kalbim ne kadar ağrıyo. Sensiz nefes alamadığımı anla artık ölüyorum her geçen gün ölüyorum ve tek ilacım sensin ve sen gidersen bir daha ilaca ihtiyacım olmaz ölürüm bu defa gerçekten ölürüm!"

Suho hışımla arkasını döndü ve Lay'in yanına gitti. Lay bi adım geriye gidip "yaklaşma eğer gideceksen yaklaşma"  Suho yere çöküp aģlamaya içinde tuttuklarını kusmaya başladı "Ben de sensiz ölüyorum ama başka çarem yok seni bir daha üzemem!"

Lay silahı yere indirip sarıldı sevgilisine. Gitmiyeceğini biliyordu artık " beni üzmeyeceksin biliyorum. Beni hićbir zaman kendi isteğinle üzmedin ama artık hiçbir engel yok"

Suho sevgilisinin gözlerine bakıp ağladı ve sıkıca sarıldı sevgilisinin yanağını öptü "seni seviyorum. Seni ćok seviyorum"

"Bende seni çok seviyorum sevgilim. Seni asla bırakmiycam"

Saçma bir final oldu ama çok uzamıştı zaten hem elimin ayarı yok hel bi olay yaratıp hikayeyi uzatıyodum mesela bu bölümde Luhan'ı Lay'e yanlışlıkla vurdurtacaktım Sehun onlar düşman olcktı falan filan ama bu kadar olay yeter okuyan herkese çok teşekkürler sizi çok seviyorum