The Only Star İn The Night [SULAY]

24

DİĞER BÖLÜM FİNAL KÖTÜ VEYA MUTLU SON İKİSİ DE OLABİLİR KARAR VEREMİYORUM KEYİFLİ OKUMALAR

Lay gördüğü rüyayla kan ter içinde uyanmıştı. Telefonunu eline alıp saate baktı 03:49.

Bunun bir rüya olduğuna ne sevinebiliyor ne de üzülebiliyordu çünkü eğer rüyaysa Suho'nun anne ve babası yaşıyo ve o da sigara içmiyordu. Bu yönden iyiydi. Ama Suho ile hâla barışmamışlardı. Bu yönden de kötüydü.

Yatakatan kalkıp mutfağa gitti uykusu kaçmıştı telefonunu eline alıp şirketin maillerine baktı şirketi çok boşlamıştı çünkü yarın şirkete gidecekti. Su içip maillere baktıktan sonra Bayan Kim'e mesaj attı. Sabah erkenden de şirkete gitmişti.

Şirkette herşey yolunda gidiyodu ama aklı hala gördüğü rüyadaydı. Neden o kadar gerçekçiydi ki. Şirketten çıktıktan sonra Sehun'u arayıp anne babasıyla en son görüştüğü yer yani şirketin karşısındaki kafeye çağırdı.

Sehun hyungunun ona ciddi birşeyler anlatacağına emindi yoksa yanlız başına çağırmazdı onu (bu arada şuan yaz tatilindeler yani o yüzden çindeler eklemeyi unutmuşum)

Lay Sehun'un karşısına oturup kendine milkshaek Sehun için de Buble Tea istedi. Sehun"Hyung önemli bi konu mu var yoksa beni yanlız çağırmazsın" Lay boğazını temizleyip "şey aslında pek emin değilim sadece içimde kötü bir his var" Sehun merakla dinliyorum anlamında başını sallayıp "peki benimle ne ilgisi var hyung" Lay tekrar boğazını temizleme gereği hissetti ve bir anda sordu merak ettiği şeyi "Suho nerde ve nasıl. Evlendi mi yoksa hala bekar mı?"
Sehun duyduklarıyla şaşırmıştı. Şimdi bu olanları nasıl anlatacaktı ki ona en iyisi bilmiyomuş gibi davranayım diye düşündü "bilm-" Lay hemen lafını kesti "Sehun bana yalan söyleme geriliyosun ve bu belli oluyo lütfen bana herşeyi anlat" Sehun derin bir nefes alıp anlatmaya başladı "H-hyung Suho hyungun evebeyinleri öldü."
Lay gözlerini kocaman açarak Sehun'a baktı "N-ne? A-ama bu sadece rüyaydı nasıl olabilir?" Sehun hyubguna dolu gözleriyle bakarak "Hyung rüyanda ne gördün bilmiyorum ama sana her şeyi anlatacağım"

"Suho hyungun seni aldattığı gün bir adam bi yere saklanmış Suho hyungu seni öldürmekle tehdit ediyomuş. Suho hyung reddedince adam telefonu kapatıp görüntülü aramış. Ve silah sana doģruymuş. Suho hyung adamı ikna etmek için uğraşmış ama adam bu iş için Bay Kim'den para almış. Neyse işte Suho hyung da o kadını öpüp seni terketmiş. Sen Çin'e gittiğin gün uçağın kalktıktan hemen sonra nefes nefese ve ağlayarak gelmişti ona herşeyi anlatmalıydım falan deyip ağlamıştı o zamanlar ben de işin aslını bilmiyodum bu yüzden onunla kavga ettim." Lay'in gözleri dolmuştu "p-peki o. O nerde şuan iyi mi ya k-karısı?" Sehun burnunu çekip hyungunun gözlerine baktı "hyung sen hastanedeyken o gelmişti ben hala bilmiyordu kavga ettik sonra babası geldi ve bize herşeyi anlattı ondan sonra tekrar hastaneye geldik Suho hyung yanına geldi seninle konuştu ve ağladı sonra çıkıp gitti peşinden gittim ama bana dedi ki 'sizi daha fazla üzmeye hakkım yok' sonra telefonu çaldı ve annesinin öldüğünü öğrendi ondan sonra hiç ulaşamadım numarasını değiştirmiş ve ev adresini..." Lay daha fazla dayanamadı ve ağlamaya başladı ikisi de birbirinden ayrı bir şekilde ölüyorlardı "ve hyung karısı.. onun karısı yok o hiç evlenmedi karısının adı Tiffany Hwang ve o şuan Jackson Wang ile evli zaten onu da zorla evlendiriyolarmış" Lay içerde bunaldığını hissetti ve kıravatını gevşeterek kendini ağlayarak dışarı attı.

Sehun masaya biraz para bırakıp peşinden koşarak gitti Lay bir kaldırımda oturmuş soluklanıyordu Sehun yanına gidip sarıldı ve Chen'i aradı. Chen yakında olduğu için hemen gelmişti Lay'i arabaya bindirip eve götürdüler. Lay yaklaşık 1 saat sonra tam olarak kendine gelebilmişti. Telefonunu eline alıp şirkette bilgisayar bilgilerini korumakla görevli olan Bambam'ı aradı.

Bambam aranıyor....

"Bay Zhang?"

"Ah merhaba Bambam nasılsın?"

"İyiyim bir sorun mu var?"

"Ah şey aslında sana bişey soracaktım. Kore'de oturan bir arkadaşımı ziyarete gideceğim ama numarasını ve adresini değiştirmiş. Bulabilir misin?"

"Tabiki hemen bulup size mesaj atarım ama Çin sınırları dışında olduğu için en erken sabah 9-10 gibi ulaştırabilirim. Bir sorun olur mu?"

"Ah sorun değil bulman yeterli ama bulur bulmaz mesaj at olur mu benim için çok önemli ve sana borçlanıcam sonuçta bu iş şirketle alakalı değil"

"Gerçekten sorun değil bay Zhang. Teşekkürler"

"O zaman bu konuyu sonra konuşacağız iyi günler"

"Pekâla bay Zhang nasıl isterseniz iyi günler" dedi ve telefonu kapatıp aramya koyuldu.

Lay ise Suho'nun karşısına nasıl çıkacağını ve ne söyleyeceğini düşünüyodu.

Sehun yatağında uzanmış tavanı izlerken Luhan sessizce sordu "ndden uyumuyorsun Hunnie."

"Önemli değil sen uyu" dedi ve sevgilisinin saçlarını öpüp sarıldı. "Hunnie önemli olmasa uyurdun anlat rahatlarsın." Dedi ve yanağıña öpücük kondurdu. Sehun hafifçe gülümseyip anlatmaya başladı ay hyung bugün Suho hyungu sordu olanları anlattı. Sanırım benzer bir rüya görmüş" Luhan iyi tarafındab bakarak "Hunnie iyi tarafından bakarsak Lay hyung Suho hyungu kesin affeder yani tekrar eskisi gibi olabiliriz." Sehun Luhan'a hak verip gülümsedi "ama Suho hyung gitmeden önce bi daha sizi üzemem hayatınızdan çıkıyorum Lay beni affetse de yüzüne bakamam demişti yani o barışmak istemeyebilir" dedi ve derin bir nefes aldı. Luhan kaşlarını çatıp "uçan geyikler aşkına nasıl barışmak istemez sikerim onu ben!" Diye cırladı. Sehun kaşlarını çatıp "sikersen seni akşam yemeğinde şiş geyik yaparım!" Luhan omzun vurup gülümsedi "saçmalama Hunnie ben sadece sinirle söyledim aman neyse önemli değil orasını biz hallederiz hatta Chanyeol ve Baekhyun'a söyleyelim onlar orda zaten Suho hyungu bulup konuşsunlar biraz o çok iyi biri hemen yumuşar" Sehun Luhan'a sahip olduğu için Tanrı'ya (Allah'a) binlerce kez şükredip sarıldı ve yanağını öptü "benim olduğun ve benimle olduğun için ne kadar mutluyum bir bilsen" Luhan da kollarını sevgilisinin boynuna dolayıp gülümsedi "ben de sevgilim"

HERKESE MERHABA ÖNCELİKLE AMAN YA NEYSE NOT YAZASIM YOK GECİKME İÇİN ÜZGÜNÜM SİZİ SEVİYORUM OKUYAN VE OY VEREN VERMEYEN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜRLER