"Ve o güzel kızın daha lanetli bir abisi var. O abi şuan sinirleniyor." Jimin'in uyarısıyla Hoseok elini ağzına götürdü ve sahte bir fermuar çekti.

Bir tek Jungkook eksikti.

"Kimin yaptığını öğrendiniz mi?" olaya bodoslama dalan Yoongi'ye baktım. Beni kurtaran o muydu? Öyle hatırlıyorum ama eminde değilim. Ya rüyaysa?

"Bende tam onu soruyordum,"

Hoseok odada ki koltuğun bir köşesine oturdu "Hep birlikte dinleyelim, zaten ortağız."

Diğerleri de onayladı ve teker teker bir yerlere oturdular.

Kendimi sahnede bir şeyler sunacakmışım gibi hissetsemde olan biten her şeyi anlattım.

En sonunda konuşan ilk kişi yine ve yine Hoseok oldu "Vay be ne cesur kızmışsın!"

"Yani bu kişiler seni oraya bağladı, ölüme terk etti. Bu Taehyung'u tehdit eden kişiyle aynı kişi olabilir." dedi SeokJin. Benimde aklıma gelen ilk şey buydu.

"Bu kişi Jimin'e zarar vermek istiyor. Bu yolda herkesi kullanabilecek gibi." Taehyung derin derin düşüncelere daldı.

"Aklınızda hala biri yok mu?" SeokJin bir bana bir Jimin'e baktı.

"Benim yok," dedi abim direk. Ben ise biraz düşündüm "Acaba..." herkes bana baktığında şüpheyle devam ettim "Taemin olabilir mi?"

Abim düşünceli bir şekilde yere bakarken Hoseok onun kim olduğunu sordu. Benim yerime NamJoon cevap verdi "Taemin, Jimin'in okulda ki rakibi. Birbirlerini sevmezler."

Jimin düşüncesinden ayrılıp konuştu "Evet ama Taemin bu kadar büyük bir nefret besleyemez. Yani sanmıyorum."

"Sadece bir fikirdi." diye belirttim.

"Jungkook'a söyleyin araştırsın bu çocuğu." dedi Yoongi sessizce. Hep dinliyordu. Çok az konuşuyordu.

Akşam taburcu işlemlerimi yapıp eve gittik. Gayet iyiydim. Bileğimi zorlayınca biraz acıyordu ama onun dışında iyiydim.

"Bak bakalım burada neler varmış!" Jimin odaya girince, hayır dalınca yerimden sıçradım.

"Kapıyı kırmasaydın daha iyiydi," diye mırıldanmam onun umrunda olmadı. Yatağın yanına oturup kucağıma koca bir kutu pizza koyduğunda tüm sinirim uçup gitti.

"Şuna da bakın, şu gülümsemeye bakın. Abisini görünce bu kadar gülümsemez ama pizza kutusuna resmen aşık oldu!"

Ona da gülümseyerek baktım. Eğlenerek pizzalarımızı yediğimizde bu sefer tatlıları verdi.

"Gözlerimi yaşartıyorsunuz Bay Ren Geyiği." tatlıdan bir kaşık alırken ona ren geyiği dediğim için sinirlendi ve tatlımı almaya çalıştı. Bende tüm savaşçı yeteneklerimle tatlıma dokundurmadım.

Ren geyiği benim çocukken Jimin'e taktığım bir lakaptı. Televizyonda ilk defa ren geyiği görmüşüm ve o an içeri giren ilk kişiye, yani Jimin'e ren geyiği diye bağırmışım. Öyle de kaldı.

"Bu akşam çocuklar gelecek," dedi tatlısından son bir kaşık alırken "Çocuklar kim?"

"Taehyung, Yoongi falan. Hepsi yani."

Dudaklarımı büzdüm "Niye bize geliyorlar?"

"Konuşulacak şeyler var. Şu haline bak, bu kişi her kimse derdi beni aştı. Sana dokunarak ölüm fermanını kendi kalemiyle kendi imzaladı. O fermanı ona yedireceğim."

Jimin'in sinirini biraz olsun yatıştırdıktan sonra onu odadan gönderdim.

Bu beş oğlanı tanımıyordum, birden hayatımıza girmişlerdi. Güven seviyem sıfırdı. Ama Jimin'e güveniyordum. Bu yüzden bir süre müsaade edeceğim.

Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️Место, где живут истории. Откройте их для себя