41.Bölüm " Diyemedim"

En başından başla
                                    

"Sana ihtiyacım var Yaprak."

Gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Onu öpmek , koklamak , sarılmak , onunla uyumak , yaşadığımız onca anı , onun o ufak salaklıkları o kadar özlemiştim ki bana yabancı gibi bakması canımı yakıyordu. Ben gerçekten bu kıza deliler gibi aşıktım.

Öylece bana bakıyordu sanki 'ben seni bu hale getirmedim ki' der gibiydi sonuna kadar haklıydı. Bakışları çok anlamlıydı ne kadar saklamaya çalışsada bu kızın kalbini yaşamıştım ben kalbi olmuştum bu yüzden onu anlamamak mümkün değildi.

"Gideceksin değil mi?"

Diyerek sordum cevabını bildiğim soruları sormak saçma olabilirdi gidecekti biliyorum ama sanki o farklı bir şey diyecekmiş gibi hissetmem içinde kalan son umut kırıntılarıydı işte.

"Biliyorum gideceksin senden son birşey isteyebilir miyim zor birşey değil?"

Dediğimde yüzüme bakıyordu. Ona sarılmak istiyordum buna çok ihtiyacım vardı ve bir kez bile sarılmak yaralarımın çoğunu saracaktı.

Kafasını hafifçe salladığında sarsak adımlarla yanına gidip kollarımı incecik beline sardım. Küçük kollarını boynuma doladığında kalbim acıyordu. Ben bu kızı kendi ellerimle itmiştim. Şimdide kazanmak için uğraşıyordum.

Ne tepki vereceğini umursamadan kafamı boynuna indirdim.

Kokusu... kokusu hal aynıydı. Değişmeyen tek şey oydu sanki çok özlemiştim Allahım! Onun bana korkarak bakmasını yada bu şekilde yabancıymış gibi bakmasını istemiyordum.

İstemsizce ağlıyordum duygularım alt üst olmuştu değer verdiğim iki insanı aynı anda kaybetmiş gibiydim.

Ondan zorda olsa ayrılmayı başarabildiğimde bana sadece kendimi toparlamam gerektiğini söyleyip gitmişti.

Oysaki bilmiyordu ben o olmadan toparlayamazdım.

1 saat sonra :

Sahne alma vaktim yavaş yavaş yaklaşıyordu.

Tabi Yaprak yokken ses eğitimi alıp kendimi müziğe kapamıştım ama bu bana ilaç olmamıştı.

Siktiğimin bar işi yüzünden aramız açılmıştı bir yıl önce bu yüzden o gidince bende oradan ayrılıp şarkı söylemeye karar vermiştim. Bu bana iyi geliyordu rahatlatıyordu. Ama her türlüde Yaprak'a ihtiyacım vardı.

Gitarımı elime alıp sessizce akort yapmaya başladım insanlar cafeye doluşurken bende etrafı yokluyordum.

Burası bir bar değildi. Ama Pub olduğu için alkol yine her halükarda vardı.

Mal gibi giyinip gelen kızlara baktım. Her gece aynı tipler beni izlemeye geliyordu. Bu durumdan nefret ediyordum.

"Hoşgeldiniz arkadaşlar."

Diyerek hafifçe kalabalığa doğru tebessüm ettim. Sahte gülümsemelerimi anlamıyorlardı nede olsa.

Gitarımı elime alıp önümdeki akorlara baktım. uzun süredir söylemek istediğim bir şarkıyı bu gece söylemek istiyordum. Benim için çok anlamlıydı.

Lise Belası 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin