Basit bir sandviç ile hayata tutundurmak istedim. Kendi hayatımı alt üst edeceğimi bilmiyordum.
(Bir adet Byun Baekhyun, çok adet güzel üye, EXO isimli müthiş bir insan topluluğu ve hesap edilemeyecek bir hikaye içerir.)
"... İşte böyle çocuklar. Şimdi ben de kendime anlam veremiyorum ama o zamanlar bu hayata bir son vermek istemiştim."
Suho, Baekhyun'un konuşmasını bitirmesiyle yatağın tepesine çıktı ve saçlarını karıştırmaya başladı.
"Yaa! Eğer bir daha böyle duygulara biraz olsun kapılır gibi bile şey olursan doğruca benim yanıma geliyorsun ve ben seni alışverişe götürüyorum. Böylece beleş hayatın güzelliğini fark edip vazgeçiyorsun. Anlaştık mı?"
Ciddileşen ortam liderin bu sözleriyle bir anda yumuşamış herkes Baekhyun'a sataşmaya başlamıştı. Chen ayaklarını gıdıklıyor, Sehun bulduğu kulak çöpünü burnuna sokmaya çalışıyor, Xiumin de üzerindeki kıyafetleri çekiştirip çıkarmaya uğraşıyordu. Baekhyun kurtulmak için odadan koşarak çıkmış ve yurt merdivenlerini kahkahayla inmişti. Bu çocukları seviyordu. Bırakıp gitmek gibi bir niyeti artık yoktu ve bir daha da olacağını sanmıyordu.
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Mutfakta toplaşıp kahvaltı hazırlamaya başladılar. Kai merakla Beakhyun'un yanına yanaştı:
"Hyung! Seni kim ikna etti de vazgeçtin peki?"
"Aaaa şey... Hepinizin şaşıracağı noktaya geldik anlaşılan. O gün terasta bir kişi daha vardı şansıma."
Chen: "Kimdi peki? Ve nasıl ikna ettin de kimseye bir şey demedi. Biz bile yeni öğreniyoruz. Yoksa seni tanımıyor muydu? Koskoca Byun Baekimizi kkkkk."
Bu soruya cevap veren DO oldu:
"Eslem."
Kai:"Nolmuş benim canım Eslem'ime? Durup dururken neden ismini söyledin? Daha çok özlemem için mi?"
Kai cümlesini bitirir bitirmez kafasına uçarak gelen bir salatalık gördü. Kalkış yeri Baekhyun'un elleriydi. Sehun kıs kıs gülmeye başladı ve yine aynı şarkıyı mırıldandı:"Havada aaaaşkk kokusuuu vaar."
Baekhyun sinirle Sehun'a bakıp Kai'ye cevap vermeye başladı:"Sen ne demeye özlüyorsun ki onu?"
DO lafının kesilmesine kızmıştı ve herkese öldürücü bakışlarını atmaya başladı. Bu bakışlar hepsini susturmuştu.
"Ben Chen'e cevap olarak Eslem dedim. Baekhyun'u ikna eden Eslem'miş."
"Evet. Çok ikna etmek de denilemez aslında. Suratıma bakmadan bir şeyler dedi ve asansöre binip indi. Atladım mı atlamadım mı umurunda değil gibiydi. Niye kimseye bir şey demediğini ben de başta çok anlamamıştım. Gerçi hala anlamış sayılmam ama sanırım bizi seviyor. Bu yüzden bizi üzecek bir şey yapmak istemedi. Ve çok sevgili Jongdae, tabiki de beni Byun Baekhyun'u tanıyor. " diyerek Chen'e de bir salatalık fırlattı.
Chen havada yakaladığı salatalığı kemirmeye başlarken ciddi bir ifadeyle tekrar sordu:
"Peki ne dedi de yüzüne bile bakmadan sen ikna oldun?"
