Bölüm 11 Özledim

31 1 0
                                    

Akşamki daveti düşünmek için yavaşça pratik odasından çıktım. Senelerdir Kore'de yaşadığım için artık içki ikramını reddetmenin saygısızlık olarak karşılandığını öğrenmiştim. Ama başkalarıyla da içmeye çok alışmamıştım. Zaten yarına da yetiştirmem gereken yazı işleri vardı ve eve erken dönmeyi planlıyordum. Fakat nasıl kibarca reddeceğimi bilememiştim. Kai'nin herkese duyurmasına da bir miktar kızmıştım. Sessizce hayır diyebilcekken herkese açıklama yapmak durumunda kalacaktım. Nefes almak için dışarı çıktım. Telefonum cebimde titremeye başladı. Arayan numara Türkiye'dendi. Uzun zamandır oradan arama almıyordum ve genelde gelen aramalarda hep kötü bir haberi vermek için oluyordu. Yıllardır gitmesem bile babannemlerle hala arada konuşurdum. Arayan amcamdı ve daha fazla bekletmeden telefonu açtım.

Pratik biter bitmez koşarak Eslem'in odasına gittim. Gittiğimde odada sadece Donghyun vardı ve nunasının 10 dakika önce acil bir işi çıktığı için gittiğini söyledi. Bir gariplik vardı. Burada çalıştığı günler ne kadar acil olursa olsun onu hastaneden çağırmazlardı. Bugün ne tür bir acil işi çıkmıştı da böyle gitmişti anlayamadım. Telefonumu almak için pratik odasına döndüm. Arayıp sesini duymak istiyordum. Tekrar odaya indiğimde Chen'in asık suratıyla karşılaştım.

Kai "Kızın fazla üstüne gittin diye o da kaçtı işte." diyerek Chen'e sinirleniyordu.

"Neler oluyor?"

Baekhyun'un sorusunu cevaplayan Suho oldu:

"Eslem az önce Chen'e mesaj attı. Acil bir işi çıktığı için bu akşam bize katılamayacağını yazmış."

Sehun:"Neymiş peki bu acil işi? Akşama daha kaç saat var halledemez miymiş o zamana kadar?"

Chanyeol:"Gördük işte aradık ama ulaşılamıyor. Müsait olunca bize döner zaten."

Hepsi çok yorulmuştu ve acıkmıştı. Yemeğe gidecek halleri kalmadığından oraya sipariş ettiler ve yine Suho'ya ödettiler. Hızlıca gelen yemeklere saldırmaya başlamışlardı ki koridordan geçen Donghyun'u gördüler. Sehun seslendi:"Dongiiiiii! Gel buraya ve bizimle yemek ye." Donghyun memnuniyetle kabul etti. Her ne kadar herkes ona takılsa da hepsini ayrı ayrı çok seviyordu. Abilerinin yanına oturdu ve yemeye başladı. Xiumin merakını gidermek için Eslem'i sordu:

"Birden bire ne işi çıktı da apar topar gitti?"

"Bana da bir şey demedi hyung. Aceleyle çıktı ama sekreterden duyduğuma göre bir kaç günlük izin almış. Bu sıralar gelemeyecek anlayacağınız."

Bu cevabın üzerine hepsi üzülmüştü ve endişelenmişti. Birden bire böyle olması çok da hayra alamet değildi. Baekhyun tekrar eline telefonu aldı ve Eslem'i aradı. Ulaşılamıyordu.

Amcam aramış ve babannemin öldüğünü haber vermişti. Cenaze için hemen Türkiye'ye gitmem gerekiyordu. Yıllar sonra oraya gidecek olmak beni fazlasıyla germişti. Hemen izin alıp eve gittim. Yanıma bir kaç parça eşya alıp ilk uçakla Türkiye'ye gidecektim. Ahhh Chen'e akşam için gelemeyeceğimi haber vermeliydim. Aceleyle kısa bir mesaj yazıp gönderdim ve telefonumu kapattım. Uzun bir uçak yolculuğu olacaktı ve uyumaya ihtiyacım vardı. İndiğimde fazlasıyla yorgun olacaktım. Bir sürü akrabanın arasına girmek istemiyordum ve evet kan bağına o kadar da çok önem vermiyordum. Tıpkı zamanında onların da bana önem vermediği gibi. Cenazeye gitmemin tek sebebi ölen babama olan saygımdı. Beni gördüğüne inanıyordum ve oradan üzülmesini istemiyordum. Tüm bu düşüncelerle gözümü kapattım ve uyumaya çalıştım.

Eslem'in evinin önündeydim ve ısrarla zili çalmaya devam ediyordum. Ama açan yoktu. En sonunda vazgeçip bir de hastaneye bakmaya karar verdim. Hastaneye sorduğumda ise birkaç gün izinli olduğunu ve bu sıralar ulaşılamayacağını söyledi. Yokluğundan herkes haberdarken neden yok olduğunu kimse bilmiyordu. En son çare olarak babam dediği başhekime sormak istedim. Ama sonra kendimi zor da olsa durdurdum. Haber vermesi gereken tüm üstlerine haber vermiş ve izin alarak gitmişti. Neden kayıp muamelesi yapıyordum bilmiyorum. Sadece iyi olup olmadığını merak ediyorum. Ahh bana da bir haber vermesi bu kadar zor muydu cidden! Kendime mi yoksa ona mı kızıyorum şu an bilmiyorum. Madem ulaşılmak istemiyorsun şu an, peki doktor hanım. Aramamı şu an burada sonlandırıyorum. Nasıl olsa birkaç güne geri dönmüş olursun. Umarım olursun.

benim hikayeحيث تعيش القصص. اكتشف الآن