Bölüm 16 Kamp

5 0 0
                                    

Herkes kamp için hummalı bir hazırlığa girişmişti. Beraberce herkeslerden uzakta eğlenmeyeli uzun zaman olmuştu. Hepsini tatlı bir telaş sarmıştı ama en çok da Baekhyun'un içi içine sığmıyordu. Eslem'le bol bol vakit geçirebilecek olmak onu fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Herkesten önce yurttan ayrılıp Eslem'in evine doğru yola çıktı. Geçenlerde birlikte uyuduklarından beri ikisinin de yoğunluğu nedeniyle çok görüşememişlerdi ve Baekhyun onu çok özlemişti.

Hastanedeki işleri de yoluna koyabilmeyi başarmış ve EXOyla kampa gitmeye hak kazanmıştım. Onlarla birlikte olmak herkes gibi beni de çok mutlu ediyordu. Ayrıca Baeki ile de bolca vaktimizin olacağı aklıma geldikçe midemde uçuşan kelebeklere engel olamıyordum. Eşyalarımı hazırlamayı tamamladım ve Baekhyun'u aramak için telefonu elime aldım. Tam bu esnada kapı çaldı. Yine Ömer'in gelmiş olmasından korkarak kapıyı açtım. Karşımda bir adet sırıtık Baekhyun görünce dünyalar benim olmuşçasına mutlu oldum. Bu çocuğun varlığı bile başlı başına mutluluk sebebiydi. Artık kabullenmiştim. Ben bu çocuğu çok seviyorum.

Kapıyı açtığında gülümseyerek boynuma atladı. Yanağıma kondurduğu küçük öpücük beni sersemletmeye yetti. Derin bir nefes alarak kokusunu içime çektim ve kolları hala boynumdayken içeri girdim. Artık davet etmesini beklemiyordum. Yavaşça ayrıldı ve hala yüzünden gitmemiş olan gülümsemesiyle konuşmaya başladı:

"Günnaaaydııııın."

"Günaydın. Enerjiğiz bakıyorum."

"Evveet. Çünkü yaşasın kamp yapmak."

Elleriyle havada garip şekiller çizerek kutlama yapışı kalbimdeki çarpıntıyı açıklar mı ki? Neden bu kadar sevimli seviniyor? Bu sefer ben sarılıyorum ve kollarımı beline dolayıp onu kendime çekiyorum. Nefesini yüzümde hissedebiliyorum. Bu kadar yakınımdayken çok daha fazla yakınlaşmak istiyorum ama zor da olsa kendimi tutuyorum. İlk hamleyi hala ondan bekliyorum. Gözlerinin içi gülüyor ve bana bakıyor. Yanakları kızarmaya başladı. Ahhh! O herkese karşı kalın yüksek duvarları olan ciddi kız benim kollarımın arasında küçük bir kız çocuğuna dönüşüyor. Bu fazlaca sevimli. Ben gözlerine dalmışken o yaramazca kollarımın arasından sıyrılıyor ve çantasını sırtlanıyor.

"Eee hadi gidelim artık!"

İkisi birlikte yurda diğerlerinin yanına geri döndüler. Eslem'i uzun zamandır görmeyen üyeler onu özlemişlerdi ve uzun süren bir selamlaşma faslı başladı. Hepsi tek tek kıza sarılmış, Kai bu sarılmayı uzatınca Baekhyun'un elinden sağlam bir yumruk yemiş ve nihayet yola çıkma zamanı gelmişti. 

Arabalara yerleştiklerinde Eslem, Baekhyun'un yanına oturmuş ve camdan dışarıyı seyre dalmıştı. Çok geçmeden Baek kafasını Eslem'in omzuna dayadı ve uyumaya başladı. Onun bu halini gören üyeler dalga geçiyor olsa bile hepsinin hoşuna gidiyordu. Onu böyle mutlu ve hayata tutunmuş gördükçe Eslem'e daha da çok minnet ediyorlardı. Hep birlikte güzel bir aile olmuşlardı. 

D.O. her zamanki gibi kulaklığını takıp film izlemeye başladı. Yanında oturan Chen de uykuya yenik düşmüştü cama kafası vurdukça uyanıyor sonra tekrar devam ediyordu. Suho cidiyetle planlarını gözden geçiriyordu ve diğerleri de diğer arabayla arkalarından geliyordu. Chanyeol yanında Baekhyun olmayınca sıkılmış ve Kai'ye sarmıştı. Sürekli kafasına vuruyor, saçlarını karıştırıyor ve en sonunda kahkahayla gülüyordu. Sehun onlara sessizce gülüyor ve çoğunlukla yolu izliyordu. Xiumin de içten içe onu bu manyaklarla baş başa bıraktığı için Suho'ya saydırıyordu. Hiç biri sesli bir şekilde dile getirmemiş olsa da bu kamp için fazlaca mutluydular. Biraz uzaklaşmaya ve kendi hallerinde kalmaya fazlasıyla ihtiyaçları vardı.

Eslem omzunda uyuyan Baekhyun'a baktı ve gülümsedi. Yavaşça yüzüne dokundu. Nasıl bu kadar pürüzsüz olabildiğine hayret etmişti. Baekhyun sırıtmaya başladığında uyumadığını anladı ve yaptığından kısa bir an için de olsa utandı. Baekhyun gözlerini açmış hemen dibinde onun gözlerine bakıyordu ve dünyanın en sevimli gülüşü olarak da tabir edilebilecek bir gülüşle duruyordu. Kolunu Eslem'in omzuna attı ve kızı kendine doğru çekip yanağına bir öpücük kondurdu. Eslem tam ona kızmaya hazırlanıyordu ki çalan telefonuna cevap vermesi gerekti. Arayan yine Ömer'di ve artık ciddi anlamda sabrını taşırmaya başlamıştı. Baekhyun telefon ekranında Ömer'in adını görünce sinirlenmiş olsa da Eslem'i üzmemek adına bir şey söylemedi. Zaten kızın da durumdan rahatsız olduğu suratından fazlasıyla belli oluyordu. 

Nihayet kamp alanına gelmişlerdi. Küçük ama güzel bir tesis sadece onların kalması için tutulmuştu ve gönül rahatlığıyla dinlenebileceklerdi. Herkes kendi odasına yerleşmeye başlamıştı. sadece Eslem çantalarını odaya bırakıp hemen çıkmış ve etrafı turlamaya başlamıştı. Zaten çok bir eşyası da yoktu. Gezinirken mutfağı keşfetmiş ve karnının guruldamasıyla birlikte tereddüt etmeden içeri girmişti. Orta yaşlı bir teyze çorbayı karıştırırken Eslem'i fark etti. Eslem tebessüm ederek yanına yaklaştı ve elinden kepçeyi kapıp çorbayı karıştırmaya başladı. Kadın hem şaşırmış hem de kısa süreliliğine de olsa dinlenme fırsatı bulduğu için mutlu olmuştu. 

benim hikayeWhere stories live. Discover now