Zor tuttuğu hıçkırıklarını serbest bıraktı. Yorganın altında çığlık atma isteğini bastırmaya çalıştı. O yalnız başına olduğunu düşünerek ağlamaya devam etti.

Kız kardeşinin kapıda onun hıçkırıklarını dinleyerek ağladığından habersiz.

Kız artık anlayamıyordu. Bu kadar çok ağlamasına sebep olacak kadar mı acımıştı canı? Empati yapamıyordu. Bu kadar acıya nasıl dayanıyordu ?Hiç aklından çıkmıyor muydu? Yorulmuyor muydu?

Kısa bir süre duymak bile onun canını yakmaya yetmişti.

Haru, abisini kendi başına bırakmanın doğru olduğunu düşünmüştü. Ama Ten aksine her geçen gün daha çok içine kapanıyordu.

Küçük olan abisinin hıçkırıklarına daha fazla dayanamadı. Kendine engel olmayı bırakıp odanın kapısına geri ilerledi.

Kapıya geçen seferkilere karşı daha sert vurdu.

"Ten. Kapıyı aç."

Ağlama sesi aniden kesildi. Kız kapıya daha sert vurdu.

"Ten, hemen aç şu kapıyı!"

Abisinden ses çıkmıyordu.

"Lütfen! Artık seni böyle görmeye dayanamıyorum. Yardım etmeme izin ver."

Her çaresiz kaldığında olduğu gibi sesinin kısılmasına engel olamadı.

Umut kavramını artık yitiriyorken kapıdan gelen kilit sesi onu şaşırmıştı. Şaşkınlıkla kapı kolunu tuttu. Kendini toparladı.

Kapıyı açmaya çalıştı.

"Ten! Şaka mı yapıyorsun? Aç şu kapıyı!"

Erkek kardeşinin açma düşüncesine karşı olan sevinci suya düşmüştü. Hatta sinirlenmişti. Kapıya vurmaya devam etti.

"Haru git başımdan." 

"Hayır gitmiyorum. Kapıyı aç!"

Bağırışmaya devam ediyorlardı. Haru durmadan kapıyı yumrukluyordu sinirle.

"Git dedim!"

"Sen kapıyı açana dek ayrılmayacağım."

Kız kapıya vurmaktan vazgeçmedi. Biraz sonra kilit sesi ikinci kez duyuldu.

Kilitin açıldığını anlayan kız kapıyı açmaya çalıştı. Kapının arkasında kafasında azaltmaya çalıştığından daha üzücü bir görüntü vardı.

Abisi yatakta gözleri olabildiğinin en kırmızısı görünüyordu.

Gözlerinin şişliği ve ıslaklığı belliydi.

Her zaman olduğu gibi solgun ve soğuk görünüyordu teni.

Ten, küçüğü konuşurken odayı inceliyordu sanki ilk defa gelmiş gibi.

"Kendine bunu yapma. Kendine eziyet etmene dayanamıyorum artık."

Kızın sesi acı doluydu. Göz yaşlarını tutmaya çalışmadı. Devam etti.

"Daha kaç gün kaç gece ağlayacaksın? Yaşananlar geride kaldı. Ve hiçbirinin suçlusu sen değilsin."

Eliyle sertçe yanağından akan yaşı sildi.

"Sürekli kustuğunun farkındayım. Geceleri hıçkırıklarını gizlemek için yorganın altında ağladığını da biliyorum."

Yatağa yaklaşarak ona bakmayan abisinin önünde yere oturdu. 

"Kendini daha kötü bir hale getirmeyi bırakmalısın. Seni anlıyorum-"

Kız ikna edici şekilde konuşmaya çabalıyordu.

let me tell you | TaeTenWhere stories live. Discover now