5

3.3K 337 32
                                    

Keyifle okuyuun. :))

5. Bölüm

Bütün günü aklımı sabahki olaydan uzaklaştırmak için işime yoğunlaşarak geçirdim. Güliz Hanım'ın önderliğinde evi gezdim ve Kaan hakkında biraz daha bilgi sahibi olmak için onu konuşturmaya çabaladım.

Güliz Hanım, Kaan'ı seviyordu. Ondan bahsederken hayranlıkla konuşuyordu ve onunla kendi oğluymuş gibi gurur duyuyordu. Kaan'ın ailesi bir uçak kazasında öldüğünden beri onun yanında çalışıyordu. Bunu duyduğumda tuhaf bir sızının her yanımı sarması normaldi ama bu kadar etkileneceğimi tahmin etmiyordum. Daha on beş yanında...

Ben kendimi bildim bileli, yani annem ve babam beni evlatlık edinene kadar yetimhanede büyümüş bir çocuktum. Ailemi, kim olduklarını bilmiyor ya da onlar hakkında hiçbir şey hatırlamıyordum. Ama on beş yaş... Çok kritik bir rakamdı. Ve bunun Kaan'ı nasıl etkilediğini, şu an olduğu kişiye nasıl dönüştüğünü anlamam gerekiyordu. Konuyu dağıtmak için ona, üstü kapalı bir şekilde, zaten bildiğini tahmin ederek videodan bahsetmiştim. Ona yardımcı olabilmek için detaylara ihtiyacım olduğunu söylemiş ve Kaan'ın bu evdeki hayat düzenini sormuştum. Güliz Hanım bundan hiç hoşlanmasa da bana yarım ağız Kaan'ın eve nadiren kadın getirdiğini söyleyerek beni şaşırtmıştı.

Arda Bey'in Kaan'ın seks hayatından bu kadar şikâyetçi olmasıyla Güliz Hanım'ın söyledikleri çelişiyordu. Kaan o kadınlarla ne haltlar yiyordu?

Oldukça seksi bir kadınla Kaan'ın görüntülerini hayal etmeye çalışarak kendime kısa bir süre işkence edip sonrasında kendimi bunun duygusal boyutunun beni hiç mi hiç ilgilendirmediğine inandırdım. Tabii ne kadar başarılı olduğumdan emin değildim ama en azından bu tuhaf ve saçma hislerimin aramızdaki iş ilişkisini etkilemeyeceğinden emindim.

Benim için önemli olan da buydu.

Günün geri kalan kısmında bu şaşaalı evin tadını çıkarıp burada yaşıyor olduğum gerçeğine alışmaya çalıştım. Erken kalktığım için öğlene doğru kısa bir şekerleme yaptım ve uzun zamandır izlemediğim dizinin yeni bölümlerini izlemek için bilgisayar başına geçtim.

Koridordan gelen sesleri duyduğumda hava artık iyice kararmıştı ve tam da bölüm bitmek üzereydi. Sanırım Güliz Hanım'dı. Sesi oldukça net geliyordu ama Kaan'ın ne dediğini anlayamıyordum.

Bölümü bırakıp kulak kabarttığımda onun "Günün büyük kısmını odasında geçirdi," dediğini duydum. Bir dakika?

Kaan'a benim hakkımda rapor mu veriyordu? Hareketlerim mi gözleniyordu? Bu huysuzlaşmama neden olurken gözlerimi bilgisayara çevirdim. Nerede kalmıştım ki?

Kapı bir kez yavaşça çalındığında tam da yeniden konsantre olmak üzereydim. Gözlerim tekrar kapıya yöneldiğinde Kaan'ın kapıya yaslandığını ve beni izlediğini fark ettim.

"Merhaba."

Bu sabah olanların tedirginliğiyle fazla çekingen ve kısık bir sesle "Merhaba," diye mırıldandım.

Kaan başka bir izne gerek duymadan içeri girdi ve bana doğru gelirken bakışları önümdeki bilgisayara kaydı. "Film mi izliyorsun? Odandan pek çıkmadığını duydum." Yakıcı bakışlarını doğrudan sanki içimi görüyormuş gibi üzerime dikti ve ekledi. "Bir sorun mu var?"

"Ah." Söyleyecek daha mantıklı bir şey bulamadığımdan ağzımdan çıkan tek şey bu oldu. Ama ardından toplanıp "Beni izlettiğinden haberim yoktu," dedim. Bu son derece... Rahatsız ediciydi.

Yüzünde tatlı bir gülümseme belirdiğinde, "Sadece evimde rahat ettiğinden emin olmak için..." diye takıldı. Demek keyfi yerine gelmişti. "Çalışanlarımı sorguya çekmenle aynı nedenden..."

GÖKKUŞAĞI (KİTAP)Where stories live. Discover now