14

2.8K 287 54
                                    

Keyifle okuyun <3


14. Bölüm

Yemeğin devamı nispeten daha iyiydi. Arda Bey ve Melis masaya canlılık katıyordu. Bu da keyfimi biraz yerine getirmiş, düşüncelerimden uzaklaşmamı sağlamıştı. Tatlılar da yendikten sonra Kaan hesabı ödemekte hayli ısrarcı olduğu için Melis bundan hiç hoşlanmadı. Ama bir şey demediği için sorun çıkmadı. Birlikte restorandan çıkarken asıl sorunun burada olduğunu anladım.

Gazeteciler gece boyunca yemekten fotoğraflar çekmişti ama bu onlara yeterli gelmemiş olmalıydı ki hâlâ dışarıda bekliyorlardı.

Çıktığımızı görünce hepsi aynı anda harekete geçti. "Kaan Bey!" diye seslenirlerken önden ilerlediğim için önüme atılan genç bir kadınla olduğum yerde donakaldım. Kameranın flaşı adeta gözümü kör ederken elimle gözlerimin üstünü kapamaya çalıştım.

"Alkım Hanım bugünkü röportaj hakkında düşünceleriniz neler?" diyordu o sırada. Araba neredeydi? Önüm gazeteciler tarafından kapatılmıştı. Bir el omuzlarıma sarılarak beni kendine çektiğinde rahatladım. Kör olmaya hiç bu kadar yaklaşmamıştım.

Kaan beni gazetecilerin arasından bir yere yönlendirirken "Yanınızdakiler kimler?" diye sordu başka biri. "Kaan Bey, bir şey mi kutluyorsunuz?"

"Arkadaşlar gereken açıklama yapıldı. Lütfen daha fazla soru sormayın," diye kabaca yanıtladı Kaan hepsini. Sonrasında Demir Bey'i gördüm. Kaan'ın yanına gelerek bize bir yol açtı ve arabaya ulaşmamıza yardım etti. Etrafta o kadar çok ses vardı ki arabaya binip kapı kapandığı an derin bir oh çektim.

"Hey iyi misin?" Kaan beni sorgularken ellerimle gözlerimi ovuşturdum.

"Bir an kör oldum sandım," dedim gülerek. "Yüzüme patlayan flaş hâlâ gözümün önünde."

Kaan'ın görüntüsü daha da netleşirken benim aksime onun bu olaydan etkilenmediğini anladım.

"Bunun bir daha olmasına izin vermeyeceğim," dedi aksi bir sesle. Demir Bey'le bakıştıklarını görünce bundan sonra sadece Demir Bey'le seyahat etmeyeceğimizi şimdiden anlamıştım.

Kaan artık tek korumayla yetinmeyecekti. Aslına bakılırsa bu oldukça mantıklı bir karardı. Ayrıca bir kez daha, neden yanımda Demir Bey'in olmasını istediğini daha iyi anlamıştım.

***

Ben güçlü bir kadındım. Kendi ayakları üzerinde durabilen, sorunlarıyla baş edebilen ve hiçbir şeyden korkmayan. Ama şimdi ilk kez bir şeyden korkuyorum. Kaan'a kapılmaktan...

Ne kadar inkâr edersem edeyim aramızda normal olmayan bir şey olduğunu ertesi sabah kahvaltıya indiğimde anladım. Çok basit bir şeydi. Ama ona baktığımda kalbim yerinde parendeler attı, midemdeki tüm kelebekler bir fırtına çıkardı. Birinden hoşlanmaya başlamanın belirtilerini biliyordum.

Ve bu beni korkutuyordu çünkü içimde var olduğunu bile bilmediğim bir yanım heyecanlanmış, sevinç nidaları atıyordu. Korkuyordum çünkü biz diye bir şey olamazdı. O yüzden kendime hâkim olmam ve ona kapılmamam gerektiğini biliyordum. Daha her şey için çok erkendi, eğer böyle devam edersem çizgiyi aşacağımı sanmıyordum.

Kaan o gün şirkete gittiğinde evde kalmayı uygun görmüştüm. Biraz dinlenip kendime gelmek istiyordum. Ayrıca onun da sürekli iş yerinde onun peşinde olmamı isteyeceğini sanmıyordum.

Bu nedenle günümü kitap okuyarak geçirdim. Bir süre sonra kitap bitip yine sıkılmaya başladığımda ise evde dolaşmaya karar verdim. Tam da o sırada Güliz Hanım'a rastlamıştım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 27, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

GÖKKUŞAĞI (KİTAP)Where stories live. Discover now