࿂tetraeikosa /M

19.7K 1.4K 1.3K
                                    

O gün Jimin için farklı bir gündü. Hava her ne kadar soğuk olsa da ve parmak uçlarının donduğunu hissetse de pek umursadığı söylenemezdi.

Kızaran burnuna dokunup yüzünü buruşturduktan sonra takmayarak bakışlarını düşen kar tanelerine çevirdi. Hafifçe gülümsedikten sonra elini havaya uzatarak bir kaç tanesini yakaladı.

Yenilerini yakalamak üzere etrafa bakındığı sırada söyledi.

"Bu ilk kar"

Jungkook gülümseyerek sevgilisinin arkasından sarılıp yumuşak saçlarına ufak bir öpücük bıraktı.

"Biliyorum. Hava durumuna bakmıştım. Sen ilk karı hep çok önemserdin. Bu yüzden bizim için özel olsun istedim"

Jimin arkadan sarılan çocuğun ellerini tutarken söyledi.

"Kendimi şanslı hissediyorum"
"Sen şanslıysan ben neyim peki?"
"Şunu yapmayı çok seviyorsun değil mi?"
"Neyi yapmayı seviyormuşum?"
"Beni utandırmayı"

Jimin kızaran yanaklarını gizlemeye çalışarak başını yere eğdiğinde karşısındaki gülümsemesine engel olamadı.

"Ne yapayım sende bu kadar kusursuz olmasaydın"

Jungkook, Jimin'e doğru bir adım attıktan sonra karşısındakinin yanaklarını avuçları arasına alıp konuşmasına devam etti.

"Tombul yanakların, küçük ellerin, yumuşacık saçların, pürüzsün tenin, o bakışların, büyüleyici gülümsemen... Hepsi bir arada ve tek bir kişide bulunurken bunun ne kadar etkileyici olduğunun farkında mısın? Ben bu saydığım bütün harika şeyleri her gün görüyorum. Ne kadar çok fazla görüyor olsamda hiçbir zaman alışamıyorum. Her defasında beni etkiliyorsun"

Jimin burnunu kırıştırırken karşısındaki çocuğa bakıp kıkırdadı. Onu fazlasıyla şımartıyordu. Jungkook sevgilisinin kakülünü gözünün önünden ittirdikten sonra belinden sarılıp kendisine doğru çekti.

Jimin, Jungkook'un yüzünün kendi yüzüne yaklaştığını farkettiğinde gözlerini kapadı. Dudakları buluşurken öpüşünde gülümseyerek kollarını karşısındakinin omzuna sardı. Jungkook küçüğünün dudaklarını kavrarken Jimin'in belini okşuyordu. Dudakları ayrıldığında Jungkook dolgun dudaklara son bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Mutluyum"
"Benim kadar değilsin"

Jimin kıkırdarken Jungkook hayranlıkla küçüğünün kaybolan gözlerini izliyordu. Kemikli ellerini Jimin'in yumuşak saçları arasında gezdirirken derin bir iç çekti.

"Yıllar sonra tekrar yüzünü inceleyebildiğim için şanslıyım Park Jimin"
"Madem yüzümü görmeyi şanslı olmak sayıyorsun. Beni her zaman görebileceğin bir yere koy"
"Ne demek istiyorsun?"
"Benim de bir resmimi çizmeni istiyorum"

Jungkook şaşkınlıkla dudaklarını aralarken söyledi.

"Bu da nereden çıktı?"
"Atölyedeyken çizdiğin resimleri gördüm. Benim çizdiklerim seninkilerin yanında kesinlikle birer çöp. Sen resmini yapmaya daldığında hep seni izleyip keşke benide çizebilme imkanın olsa diye düşünüyordum. Şimdi elimde bunu gerçekleştirme fırsatı varken neden gerçekleştirmeyeyim ki?"

Jimin sevgilisinin göğsüne sokulurken bakışlarını Jungkook'a çevirip kirpiklerini şirince kırpıştırdı. Jungkook onun bu sevimli haline gülümserken Jimin'in yanaklarını avuçları arasına alıp hırsını çıkarırcasına sıktı.

Doll ࿂Jikook࿂Where stories live. Discover now