࿂penta

20.1K 2.4K 4.4K
                                    

"Jungkook Min-Hee tatilden dönmüş. Öğleden sonra oynamak için seni çağırıyor"

Jungkook, Bayan Jeon'un sözleriyle yüzündeki aptal sırıtışa engel olamayarak odasına doğru koşturdu. Sonunda hoşlandığı kız tatilden dönmüştü ve onunla oyun oynayabilecekti. Aynanın önüne geçip bugün ne giyeceğini düşündüğü sırada aklına gelen şeyle ifadesi anında değişmişti. Bu öğle arası Jimin ile saklambaç oynayacağına dair söz vermişti. Geçen gün Jimin'e verdiği sözü tutmadığı için bir sürü azar işitmişti. Tekrar onu aksatırsa aralarının fena halde bozulacağını biliyordu. Parmaklarını kahverengi tutamlarında gezdirirken bıkkınca üfledi.

"Ne yapacağım şimdi? En iyisi Jimin'i bizim eve çağırmak, hep beraber oynarsak sorun çıkmaz"

Jungkook merdivenlerden indikten sonra mutfakta yemek yapan annesinin yanına ilerledi.

"Jimin'i benim için çağırabilir misin?"

Bayan Jeon gülümseyerek oğluna döndükten sonra yanına çöküp minik yanaklarını elleri arasına alıp konuşmaya başladı.

"Jungkook oğlum, bazen beni gerçekten şaşırtıyorsun"
"Ne demek istiyorsun anne?"
"Gittikçe beni üzen bencil davranışlarından kurtulmaya başlıyorsun. Jimin'le arkadaş olduğun için çok mutluyum Jungkook. Önceden sadece kendini düşünürdün ve emin ol o eski Jungkook olsaydın bugün Jimin'i çağırmak yerine Min-Hee ile tek başına oynamayı tercih ederdin"

Jungkook annesinin ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı ama bunu belli etmeyecekti. Burukça gülümsedikten sonra omuz silkip odasına çıktı. Gerçekten kendisi de eski kişiliğine neler olduğunu çözemiyordu. Hiçbir çocuğu böylesine korumak isteyip savunmasız bulmamıştı. Onu herkesten başına gelecek her kötülükten kollamak istiyordu.

Asıl sorun bu garip hislerini bir türlü anlayamamasıydı.

Jimin, Jungkook'un evinin olduğu sokağa girdiği an heyecanlı bir şekilde bağırarak koşuşturmaya başladı.

"Jungkook ben geliyorum Jungkook!"

Evlerinin önüne geldiği sırada kapının önünde gördüğü kişiyle sırıtmasına engel olamadı. Gözlerini yavaşça Jungkook'un yan tarafına çevirdiğinde sarı saçları olan dolgun dudaklı kızla karşılaştı. Kim olduğunu anlaması fazla uzun sürmemişti. Gülümseyen yüzü anında düşerken burnunu kırıştırarak içeriye doğru adımladı. Bugün Jungkook'un kendisine verdiği bir söz yok muydu? Neden bu kızı çağırmıştı ki?

Jungkook içeriye gelen çocuğun yanına ilerledikten sonra ona bakarak konuşmaya başladı.

"Bu sana bahsettiğim arkadaşım Min-Hee Jimin. Min-Hee bu da arkadaşım Jimin"

Jungkook birbirine bakmakta olan ikiliyi takdim ettikten sonra el sıkışmalarını bekledi. Jimin elini kaldırdıktan sonra karşısındaki kızın da aynı şekilde elini tutarak tokalaşmalarını bekledi.

Min-Hee önüne uzatılan ele baktıktan sonra küçümser bakışlarını Jimin'e doğrultup konuşmaya başladı.

"Bu çocuğun gerçekten de bir erkek olduğuna emin miyiz?"

Hafifçe güldükten sonra Jungkook'a bakıp onunda gülüşüne katılmasını bekledi. Ama Jungkook tam tersine Min-Hee ile gülmek yerine Jimin'in bu konuda kırılıp kırılmadığını anlamaya çalışıyordu. Küçük çocuk umursamaksızın başını iki yana salladıktan sonra söyledi.

Doll ࿂Jikook࿂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin