࿂nonadeka

15.9K 1.7K 1.1K
                                    

"Oppa annemin yine ateşi çıktı. İlaçlarını almamız gerek"
"İşimi bitirir bitirmez hemen almaya gideceğim"
"Paran var mı ki?"
"Soo-Young!"
"Yanlış bir şey söylemiyorum"
"Bu konuyu sonra konuşacağız. Elimden geldiğince çabuk döneceğim"

Jimin telefonu kapatıp masanın üstüne koyduktan sonra derin bir iç çekti. İşlerini bitirip annesine ilaç almaya gitmesi gerekiyordu.

Cebini kurcalayarak olan bütün parasını masanın üstüne dizdi.

Morali daha da bozulurken kapının açılma sesiyle bütün parayı tekrar cebine koydu. Durumları herkesten gizlemeye kararlıydı.

"Kang-Dae amca yüzünden değil mi?"

Taehyung arkadaşının yanına doğru yürüyerek cevap vermesini bekledi. Jimin'in bir şeyler gizlediğinin farkındaydı.

"Ne söylüyorsun?"
"Bak Jimin babanın her akşam kumar oynamaya gidip bütün paralarınızı harcadığının farkındayım. Ufacık bir miktar para biriktirseniz bile onunla da alkol aldığını biliyorum"
"Sen bunu..."
"Soo-Young söyledi"
"Çenesini bir kere de tutmayı başarabilse şaşardım"
"Onu bu kadar zorlamamalısın. Zaten üzerinde yeterince yük var. Okula gitmek yerine yarı zamanlı işlerde çalışarak para kazanmaya çalışıyor. Tamam sende boş zamanlarında çalışmaya gidiyorsun, annene ve kız kardeşine bakmak için elinden geleni yapıyorsun ama en azından bir sosyal hayatın var. Soo-Young sadece işe gidip geliyor"

Jimin yutkunarak üzgün bakışlarını masasındaki evraklara dikti. Kız kardeşinin okula gitmemesi konusunda kendisi de oldukça rahatsızdı.

"O zeki bir kız Jimin. Ortaokuldayken ne kadar başarılı olduğunu hatırlıyorsun değil mi? Liseye gitmemesi onun için büyük bir haksızlık"
"Farkındayım Taehyung. Bende Soo-Young'un okula gitmesini çok istiyorum. Ama her gün bu konuda diretmeye devam ediyor"
"Onunla bir ara beraber konuşmayı deneyelim. Belki işe yarar"
"Haklısın, bak bu olabilir. Yeter ki Soo-Young okula gitsin, ben daha fazla çalışabilirim"
.....

Jungkook saatine bakarak sokakta yürümeye devam etti. Dilek fenerini havaya uçurma zamanı gelmişti. Bunu her hafta yaptığı için alışkanlık edinmişti. Fenerin havada her süzülüşünde kendini daha rahatlamış hissediyordu.

Elindeki dilek fenerini açacağı sırada sokakta yürümekte zorluk çeken kadına baktı. Elinde birkaç poşetle yürümeye çalışıyordu.

Kadın alnından akan teri elinin tersiyle sildikten sonra yürümeye devam etti. En sonunda başının döndüğünü hissederek poşetleri elinden atıp yere yığılmıştı. Poşetten dökülen elmalar etrafa saçılırken Jungkook endişeyle kadının yanına koşturdu.

"İyi misiniz? Efendim iyi misiniz?"
"Be-ben iyiyim"

Kadın kapalı gözlerini aralayarak başındaki çocuğa baktıktan sonra yerinden kalkmaya çalıştı.

"Eve gitmeliyim. Şunları toplayayım önce"
"Kötü görünüyorsunuz. Lütfen şöyle oturun, ben toplarım"

Jungkook başı dönen kadını kaldırımın kenarına oturttuktan sonra yere dökülen elmaları alıp tek tek poşete koydu. İşini bitirdikten sonra kadının elinden tutarak ayağa kalkmasını sağladı. Bir elinde poşetleri tutarken diğer koluyla da kadının yürüyebilmesi için destek oluyordu.

"Ben nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Sana zahmet veriyorum. Hiç gerek yok buna"
"Durumunuz iyi görünmüyor. Evinize kadar size eşlik edeceğim"

Doll ࿂Jikook࿂Where stories live. Discover now