B|23

1.8K 170 99
                                    

  🎶 Choi Young Jae ft. Jin Young - Unit  

(Yorum rekorumuz 117. Şunu bir kıralım artık kızlar haydi!!)

23.Bölüm

Young Jae, Mark ve Jin Young, PD'nin yanından geldiklerinde suratları bir hayli asıktı. Jackson'ın haberi olmadığından ona çaktırmamaya çalıştılar. Jackson'da hiç havasında değildi. Onlarla ilgilenecek hali yoktu. Diğerleri köşede toplaşıp fısıldaşmaya başladılar.

"PD'nim ne dedi? İzin verdi mi?"

"Maalesef, Yugyeom. Çok yalvardık ama izin vermedi."

"Aish, çıldıracağım. Hiç mi ılımlı değildi Young Jae?"

"Değildi. Hatta Jackson'ın buradaki performansının kötü olduğunu, annesinin iyileşmesine rağmen hala kötü olmasına anlam veremediğini söyledi. Eğer sevgilisi varsa da ayrılmasının kariyeri için daha iyi olacağını falan söyledi. Zaten çıkış yapacağımız zaman sevgili yasağımızın olacağını, o zaman mecbur ayrılması gerektiğini söyledi. Sesimizi çıkaramadık."

Hepsinin yüzü düşmüştü. Jackson'a bunu söylemek oldukça zordu onlar için.

"Bir de çıkış yapana kadar bir daha ülke dışına çıkma iznimizin olmadığını söyledi. Beş ay daha sıkacakmışız dişimizi."

"Jackson'a bunu nasıl söyleyeceğiz?"

"Bilmiyorum, Bambam."

"Neyi söyleyeceksiniz bana?"

Hepsi Jackson'ın sesini duyunca yerinden sıçramıştı. Jackson'ın kendilerini duyduğunu fark edememişlerdi. Şimdi çok kötü batırmışlardı. Her şeyi söylemeleri gerekiyordu ama cesaretleri yoktu. Jackson yeterince üzgündü. Daha ne kadar üzeceklerdi onu?

"Gel otur şöyle," diyerek Jackson'ı oturttu Jae Bum. Herkes Jackson'ın karşısına dizildi. Jae Bum konuşma işini üstlenmişti.

"Çocuklar Park Jin Young Pd'nim ile konuştular. Senin Çin'e gidip gidemeyeceğin konusunda..."

Jae Bum kısa bir süreliğine duraksadı. Kelimeleri doğru seçmeye çalışıyordu.

"Ama izin alamamışlar. Pd'nim senin kız arkadaşın olduğunu düşünerek bazı yorumlarda bulunmuş. Çıkış yapana kadar, yani önümüzdeki beş ay boyunca yurt dışına çıkışımıza izin yok ve çıkış yapmak için imzalayacağımız kontrattan itibaren sevgili yasağımız başlayacakmış. Ayrılmanızın daha iyi olacağını söylemiş."

Herkes Jackson'ın tepkisini bekliyordu. Fakat Jackson hiçbir şekilde tepki vermemişti. O da ne diyeceğini, ne yapacağını bilemiyordu. Böyle bir anlaşma vardı, evet. Bunu bile bile girişmişti her şeye. Yaşayacağı bu sıkıntıları neden hesaba katmamıştı bilmiyordu. Isabella'yı çok seviyordu fakat artık ne onu görmeye gidebilirdi ne de onunla olabilirdi. Çok zor olacaktı onlar için. Üstelik yakalanırlarsa kötü sonuçlar ortaya çıkabilirdi. Ne arkadaşlarını ne şirketi ne de Isabella'yı tehlikeye atmak istemezdi. Bunların olacağını bile bile Isabella ile olmak isteyip bencillik yaptığını düşünüyordu. Onu bırakmak istemiyordu. Onu bırakmak zorunda kalmaktan ölesiye korkuyordu.

"Jackson, ne yapacaksın?

"Bilmiyorum, Mark. Bilmiyorum. Elim kolum bağlı... Sevmek güzel bir şey değil mi? Biz neden bu kadar acı çekiyoruz? Çok yoruldum," diyerek ayaklandı Jackson. Pratik odasının kapısına yürürken müzik odasına gittiğini söylemeyi ihmal etmedi ve oradan çıktı. Müzik aletlerinin olduğu odaya gidip baterinin başına oturdu. Ne zamandır çalmaya vakti olmuyordu. Babasıyla uzun zamandır konuşamıyordu. Bu yüzden baterinin başına geçti. Babasına, içindeki anlatmak istercesine vurdu bateriye. Kalbindeki acı hiç yok olmuyordu. Önce babası, sonra annesi, şimdi de Isabella. Her göz yaşıyla akıttı bu üç kişiyi. Daha da sert vurdu bateriye ve bekledi. Isabella'nın kapıda kendisini gizlice izlediğini hayal etti. Isabella içeri girecekti şimdi. Ama o zamanki gibi terslemeyecekti Jackson. Sımsıkı sarılıp kokusunda boğulacaktı. 

BATERİST | Jackson Wang #wattys2020Where stories live. Discover now