B|22

1.8K 161 116
                                    

  🎶 Yuna - Everything

DELİ GİBİ YORUM ATIN BUNA ÇOK İHTİYACIM VAR.  

22.Bölüm 

Güneş kendini henüz göstermemişken uyandı Isabella. Havalar gittikçe soğumaya başlıyordu ve güneş daha geç doğuyordu. Kendisi de haliyle karanlıkta uyanıyordu. 

Uykusunu atamadığından kafasını kapıya geçirmiş olsa da bu onun uykusunu geçirmeye yetmemişti. Alnını ovuşturarak lavaboya girmiş ve yüzünü yıkadıktan sonra kendine gelmişti. Ardından formasını giyip bir şeyler atıştırmış ve okuluna koşmuştu. Yoğun geçen ilk derslerinin ardından son dersin boş olduğunu öğrenir öğrenmez soluğu müzik odasında almıştı.

Kapıyı açtığında boş olduğunu görüp rahatlamıştı. Hemen içeri girip kapıyı kapattı ve baterinin yanına gidip oturdu. Karşısında Jackson'ın olduğunu hayal edip gülümsüyordu kendi kendine.

Kapıda gizli gizli Jackson'ın bateri çalışını izlediği günleri hatırlıyordu ve ister istemez duygulanıyordu. Nereden nereye gelmişlerdi. Şimdi sevgililerdi. Jackson'ın annesi iyileşmişti ve Jackson Kore'ye dönmüştü. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki, Isabella düşününce bu kısacık zamanda çok şey yaşadığını fark etti.

Isabella düşünceli bir şekilde bateriye bakarken kapının açılma sesiyle arkasını döndü. Matthew içeri girmiş ve kapıyı örtmüştü. İster istemez gerildiğini hissetti. Birinin Isabella'yı sevmesi kötü bir şey değildi fakat bu çocuk Isabella'yı korkutuyordu. Bu çocuğun sevgisi biraz farklı gibiydi.

"Selam, bende seni arıyordum."

Isabella cevap vermeyip önüne döndü. Matthew ise gelip Isabella'nın karşısına, Jackson'ın her zaman oturduğu baterinin taburesine, oturdu.

Isabella, orada Jackson'ın oturuyor olmasını öylesine istiyordu ki. Jackson'ın yerinde Matthew'i görmek Isabella'yı tiksindirmişti.

"Seninle konuşmak istiyorum Isabel."

"Ben konuşmak istemiyorum," diyerek ayaklandı Isabella. Matthew'de aynı anda ayaklanıp Isabella'yı kolundan tuttu.

"Bak, Jackson yurt dışında. Onu görmüyorsun ve göremeyeceksin de. Orada ne haltlar yediğinden haberin bile yok. O bir erkek. Yanında olsa neyse ama yurt dışındayken ne kadar sadık olmasını bekliyorsun ki? O şirkette bir sürü kız stajyerler ve çalışanlar var. Jackson'da yakışıklı ve çapkın. Ne bekliyorsun? Seni sonsuza kadar sevip bekleyeceğini mi? Bunu yapmayacağını bi-"

"Yeter! Kes sesini! Saçma sapan şeylerle başımı şişirmekten başka bir şey yapmıyorsun. Laflarına dikkat edeceksin!"

Isabella kolunu sertçe çektikten sonra kapıya yöneldi. Ama Matthew yine izin vermemiş ve Isabella'nın önüne geçip durdurmuştu.

"Gerçeklerden kaçamazsın!"

"Gerçek falan değil! Jackson'a çamur atmayı kes! Seninle hiçbir zaman olmayacağım. Sen takıntılı bir manyaktan başka bir şey değilsin!"

"Neden o? Neden!!?"

Isabella, Matthew'in bir anda bağırması ve kapıya yumruğunu geçirmesiyle kalakalmıştı. Fazlasıyla korkuyordu. Matthew'in normal bir insan olduğunu düşünmüyordu.

Matthew kendisine öyle bir sinirle bakıyordu ister istemez korkuyordu. Bir şey yapacak diye endişeliydi. O sırada Matthew telefonunu çıkartıp kamerasını açtı ve Isabella'yı belinden tutup kendine çekti. Bu işi bitirmek için ne gerekiyorsa yapacaktı. Isabella'yı kendisine ait yapmalıydı. 

BATERİST | Jackson Wang #wattys2020Where stories live. Discover now