B|7

2.4K 214 67
                                    

  🎶 Jung Seung Hwan - Wind

7.Bölüm 

(Bölümleri yukarıda verdiğim şarkılarla okursanız, daha çok yaşayacak ve hissedeceksiniz. Daha çok keyif alacaksınız.) 

Son birkaç gündür Jackson okula gitmiyordu. Teyzesi şehir dışına çıkmak zorunda kaldığı için annesi yalnız kalacaktı. Bu yüzden Jackson annesinin yanında kalmak zorundaydı.

Annesi artık hastanede kalacaktı. Doktor annesinin gözetim altında tutulması gerektiğini söylemişti. Bu durum Jackson'a mantıklı gelmişti. Annesi için daha sağlıklı bir ortamdı burası. Sürekli doktorlar tarafından kontrol ediliyordu ve güzel ilgileniyorlardı. Bu konu tümüyle Isabella sayesindeydi, biliyordu. Bu yaptığı, Jackson için çok değerliydi. Jackson'ın Isabella'ya bakış açısı biraz olsun değişmişti. Ona teşekkür borçlu olduğunu düşünüyordu.

Isabella iki gündür Jackson ile görüşmüyordu. Hastaneye gitmek istese de hiç vakti olmamıştı. Çünkü iki gündür iki tane proje ödevi yetiştirmeye çalışıyordu. Biri kendine aitti fakat diğeri Jackson içindi.

Öğretmen proje ödev konularını dağıtırken Jackson'a da bir konu verdiğini söylemişti. Isabella teneffüste öğretmenle konuşmaya gitmişti fakat öğretmen "Hiçbir derse girmiyor, en azından bu ödevi yapsın ki ona not vermek için sebebim olsun," diyerek gözden kaybolmuştu.

Jackson'ın ödev yapamayacak kadar meşgul olduğunu biliyordu. O yüzden hem ona hem de kendine bir ödev hazırlamıştı. İki ödevi de, anlaşılmasın diye birbirinden farklı yapmaya özen göstermişti. Jackson'ın meşguliyeti arasında aceleyle yaptığı bir ödev gibi görünmesi için de yazıları renksiz çıkartmış ve hiç resim eklememişti. Ayrıca çok uğraşılmamış, alışılagelmiş bir kapak yapmıştı. Yine de kendi ödevinden daha çok emek etmişti.

Ödevleri bitirdikten sonra kısa bir duş almış ve üzerine en sevdiği elbiselerinden birini geçirmişti. Düz siyah bir elbise olsa da Isabella'ya yakışıyor ve onu daha olgun, daha güzel gösteriyordu. Böyle düşündüğü için seviyordu bu elbiseyi. Biraz da Jackson'ın yanına gideceği için özenli giyinmişti. İçinde ona karşı güzel görünme isteği oluşmuştu.

Hemen ardından saçlarını tarayıp kurutmuş, hafif bir rimel sürdükten sonra ödevi alıp evden çıkmıştı.  Jackson'ın ödevini hocaya kendisinin vermesinin daha iyi olacağını düşünmüştü.

Yolda gelirken pastahaneye uğramış ve üç kişiye yetecek kadar yiyecek almıştı. Hastaneye yetişir yetişmez, neşeyle Sophia'nın odasına girmişti. Sophia uyuyordu. Jackson ise koltukta oturmuş telefonuyla uğraşıyordu. Odanın kapısının açılmasıyla başını telefondan kaldırdı. Isabella ağzı kulaklarında, kapıyı örtüp gelmiş ve yanına oturmuştu.

"Ne haber?"

"İyi..."

Jackson, Isabella'nın bu neşeli halini garip bir şey görmüş gibi izlemişti. Ayrıca bugün gözüne bir farklı görünmüştü. Onu her gün okul formasıyla görürken şimdi elbise ile görmesinden kaynaklandığını düşündü.

Isabella, pastahaneden getirdiklerini önlerindeki sehpaya koymuştu. Sandviçin birini Jackson'a uzatmıştı.

"Ye bakalım."

Jackson tam itiraz edecekken Isabella elindeki sandviçin paketini açıp geri tutuşturmuştu Jackson'ın eline.

"Yemek zorundasın bunu sende biliyorsun. Miden bulanırsa da hemen gidip kusmayacaksın. Bulantını unutman için kafanı dağıtacaksın. Bu ekmek o midede duracak. Anlaştık mı?"

BATERİST | Jackson Wang #wattys2020Where stories live. Discover now