"Eğer ben senin çocuğunu karnımda taşıyor olsaydım sen başkasıyla zorla evleniyor olmazdın değil mi?"

Selim'in dudağının kenarı kıvrıldı ve bana yaklaşarak

"-Biliyorum benden çocuk yapmayı çok istiyorsun sevgilim..ama işte durumları biliyorsun ;)"

"Salak-Salak konuşma! Zaten aklın olsaydı dediğim pilanı hemencecik anlardın"

"- Pilan bunun neresinde sevgilim?"

"Senin pilanı anlaman için benim pilanı baştan sona kadar detaylı bir şekilde anlatmam gerekiyor. Ve bunu salonun ortasında konuşmamız hiç doğru olmaz. Öncelikle müsaid bir yer bulmamız gerekiyor"

"-Haklısın mazallah şimdi birileri duyar , bir çuval incir berbat olur. En iyisi bir kafeye falan gidelim , orda rahatca konuşuruz"

"Tamam hadi o zaman"

----

"Anladınmı şimdi?"

"-Vay , benim sevdiceğime bak sen..nasılda her şeyi ince detayına kadar düşünmüş"

Sadece gözlerimi devirmekle yetindim..

SELİM :

Canım Eylül'üm her şeyi düşünmüştü. Bu yaptıkları sayesinde hem beni istemediğim bir evlilikten kurtarıyordu hemde beni ne kadar çok sevdiğini her defasında bir kez daha ısbatlıyordu. Gerçi beni ne kadar çok sevdiğini biliyordum da , yinede benim için bu çırpınışları hoşuma gidiyordu.

Konağa vardığımızda bizimkiler salonda oturuyordular. Hemde demir aşireti ve tabiki Kıvanç piçide ordaydı. Tamda zamanı dedim ve Eylülüme bakarak gülümsedim ve elini sıkı-sıkı tutarak her kesi şok edecek konuşmamı yapmaya başladım. Şimdi konuşacaklarımdan sonra burda olan her kesin morali sıfır olucaktı. Ama buna mecburum sevgili anne ve babam çünkü bana başka bir şans bırakmadınız.

"Hazır her kes burdayken sizinle önemli bir konu ile ilgili konuşmam gerek"

Annem: "Önemli şey konuşuyoruz şurda oğlum. Söyleyeceğini daha sonra söylersin"

"Emin ol , şimdi söyleyeceklerim şuan konuştuklarınızdan daha da önemli...ANNE!"

Babam: "Bırak hanım bırak , çok merak ettim her şeyden , her kesden daha da önemli olan bu konu ne ? Anlat bakalım , dinliyoruz seni"

"Tamam o halde iyi dinleyin , çünkü şimdi anlatıcaklarımdan sonra hepinizin hayatında bir şeyler değişecek....Ben...ben evlenemem. Çünkü....çünkü ben zaten evliyim , hatta canım karım hamile yakında çocuğumuz olucak. Ve sevgili ailem , yakında torun sahibi olucaksınız"

Annemle babam yıkılmış gibi görünüyorlardı. Ve ilk ayaklanan demir aşireti oldu.

"-Bu ne demek oluyor Eşref ağa? Sen benim kızı evli oğlunamı alacaktın? Kusura bakma ama bende evli adama verilicek kız yok! Bu iş burda bitmiştir! Yürü hanım , gidiyoruz"

Demir aşireti gittikten sonra geriye bize bir kaşını kaldırarak bakan kıvanç piçi ve yıkılmış vaziyyetde olan ailem kalmıştı

Annem : "Sen ne yaptın oğlum? Rezil ettin bizi elaleme. Yarından itibaren her kesin dilinde olucağız. Tüm urfa şu koluna takıp getirdiğin kızı ve neydüyü belirsiz bebeği konuşucak. Onurumuz yerle bir olucak"

Babam : "Hanım yeter! Sözlerine dikkat et! Biz kos-koca divan aşiretiyiz. Kimse bize laf etmeye cüret bile edemez. Madem böyle bir işe kalkıştınız o halde 2 gün sonra anlı şanlı bir düğün yapacağız. Benim oğluma anlı şanlı düğün yakışır. Öyle kıytırık nikah değil. Sende bundan sonra sözlerine dikkat edeceksin hanım! Nede olsa bu kız karnında bizim kanımızı taşıyor. Artık bu konuda burda bitmiştir. Her kese haber salınsın 2 gün sonra düğünümüz var"

Atarlı Prenses Where stories live. Discover now