26. Bölüm (Part-1)

9.6K 231 24
                                    

Tilki bir sıçrar iki sıçrar ve üçüncüde tüylü ayağını kapanın içinde bulur... Bu cümleyi her kim akıl edip bulduysa ya kovaladığı tilki kurnaz değil yada çoktan yaralıydı. Bacağıma geçirdiğim tırnaklarımın üzerindeki ağırlığı geri savurarak masa örtüsünü sıkıca kavradım, bu kaçıncı gerçeklerdi!

Yada şöyle söyleyeyim; kaçıncı yalanın gün yüzüne çıkışıydı!

Yumuşak örtüyü var gücümle aşağı doğru çektiğimde hızla yerle buluşan örtünün üzerinde ne var ne yoksa büyük bir gürültü ile parçalara ayrıldı. Annemin tiz çığlığı hıçkırıklar eşliğinde yükselirken kafenin içerisinde hoş bir melodi ile yayılan müzik kesildi. Yakıp yıkmak, her yeri küle çevirip zelzele yaratmak istiyordum.

Bir yandan çöken, kuruyup güçsüzleşen ruhum babamın ayaklarının ucuna kapanmış bağıra bağıra ağlıyordu.

'Fark edemedim, senin neler ile uğraştığını göremedim...'

"Asel, sana söyleyemezdim. İnan... inan ki ben dahi delirme aşamasına gelmişken sen kaldıramazdın."

Sağ elim daha fazla konuşmaması gerektiğini belirtircesine yukarı kalktı, bu kadar yükü omuzlarımda taşıyamazdım. "Hepsi benim suçum, babanı o gece dışarı yollamamalı..."

Havada asılı kalan elim o konuştukça yumru şeklini alırken son kelimesi ile var gücümle masaya indirdim. "Sus! Lütfen, gitmek istiyorum." Sonlara doğru kısılan sesimle oturduğum yerden kalkacak iken masadaki elimin üzerine konan parmaklar buna mani oldu. "Asel anneni dinlemek zorundasın, inan bunları anlatmak onun içinde hiç kolay değil."

"Çek lan kodumun elini onun üzerinden!" Zifirin parmaklarını koparırcasına tenimden ayıran Aşkım tıslayarak sert zemine dikeldi. Arkama geçip belimden güç verircesine kavrayıp ayağa kalkmama yardımcı olurken her an Zifir'in üzerine, avına yaklaşan aslan gibi atlayabilirdi.

Ağırlığımı arkamdaki güçlü bedene verip kollarımı beline sardım. Sıkı sıkı birbirine kenetli dişlerim ağlamamak için harcadığım çaba sonucu uyuşuryordu, biraz daha sığındım Aşkıma. Attığım,gittiğim yönden bir haber ilerlerken zihnimdeki uğultular her adım sesleri ile daha da yükseliyordu. Kafeden çıkıp arabanın önüne geldiğimizde, beline sarılı olan kollarımı zorlukla çekmeye çalıştım fakat beni bırakmadı...

Sürücü kapısını açıp önce kendini hemen ardından beni de kucağına yerleştirdi. Bacaklarım yan koltuğa doğru kırık bir şekilde uzatıp başımı boynuna ses etmeden yasladım. Göğüs kafesimden kalbime doğru batan bir şeyler vardı, sızlıyordu...

Suskunluğu zihnimde yükselen çığlıklara güç verirken parmaklarımın arasında sıkı sıkıya kavradığım kazağını çekiştirdim. Tek sığınağım, evim, her şeyim Aşkımdı.

Tek eli direksiyonun kontrolünü sağlamaya devam ediyor diğeri ise usulca belimi kavrayıp güç verircesine ovuşturdu. "Güzelim..." Kulağıma fısıldadığı kelimenin ardından kokumu içine çekip derince soludu. "Teninde kavrulan göz yaşlarının her damlası yüreğimi dağlıyor, sen ağlama kadın... mordan menekşeler diktiğim bu dudaklara hıçkırık yakışmıyor."

🎇🎇🎇

Sessizlik...

Saatlerdir yaptığım tek şey buydu. Gerçeklerin getirmiş olduğu acı silsilesi içimde büyük bir hızla yeşerirken sadece durup izliyordum. Sol kolum sürekli kaşınıyor ve bu durumu gidermek için açık tenimi kazırcasına git gel ler yapıyordum.

Eve geldiğimizde kendimi banyoya kilitlemiştim, düşünmem gerekiyordu. Nasıl bu hale gelip bir bir dağıldığımızı... suçu günahları olmayan onca insanı. Babamı.

İlk Hislerimde Saklı Sen (Tamamlandı)Where stories live. Discover now