12. Bölüm (Part-3)

19.6K 482 90
                                    


Yok artık!

Bu kadar nazik ve ince yapılı bir kadın Zifir'in annesiydi öyle mi? Kendimi tutamayıp şaşkınlığın verdiği hayretle söylenmeden edemedim, "Hay anasının gözü, daha neler!"

{■■■}


Şaşkınlıktan aralanan dudaklarımı yavaşça toparlayıp birbirine bastırdım, Zifir sanki beni tanımıyormuş gibi bir eda takınıp umursamadı. Cidden mi? Erkek değil mi hepsi aynı asıl erkek milletinden korkacaksın, şundaki havalara bak hah!...Durdum... Ne yapıyorum ben? Onun beni umursayıp umursamaması umrumda bile değil, başımı iki yana sallayıp silkelendim. Sibel hoca sanki Zifir'i uyarırcasına boğazını temizlediğinde önüme dönüp omuz silktim.

"Sibelciğim beni bu varoşla aynı sıraya oturtamazsın."

İncecik sesi kulaklarımı tırmalıyordu, yüzümü buruşturmadan edemedim. Ne olmuş kıyafetlerim son moda orjinal değilse?

"Çoktan karar verildi Cansu karşı çıkamazsın."

Bu kadını tek kelime ile tanıtmamı isterlerse bu kesinlikle 'sakin' olurdu, nasıl dayanıyor bu kıza?
Cansu duydukları karşısında küçük bir kahkaha patlattı, ardından ciddileşip konuşmaya başladığında kendimi kontrol edemeyip bağırdım.

"Kes sesini! Çık şu odadan, babanın parasına güvenip kimseye ahkâm kesemezsin. Biraz büyü ve şu yapmacık itici hareketlerine son ver, senin yaşadığın hayatı kaç kişi istiyor biliyor musun? Her gün onlarca hakârete mağruz kalıp üç kuruş için susan insanlar. Aynaya bak ve kendinden utan!"

Burnumdan soluduğum hava sinirden kesik kesik ciğerlerime uğrarken arkamı dönüp kapıya ilerledim. Hızlı adımlarım yüzünden salık saçlarım arkaya doğru havalanırken yanından geçtiğim Zifir'in omzuna temas etti bir kısmı. Kapıyı açıp kapatma gereği bile duymadan alt kata inip bina girişinden çıktım. Benim babam dahi yokken bu kız parası ile hava atıyordu. Gözlerimin içine bakarak 'baba' kelimesinin üzerine basarak vurgulamıştı. Bu yüzden sinirlenmiştim.

Kimsenin bana acımasını istemiyordum hatta böyle yaparlarsa bu kişiden nefret dahi edebilirsim ama yaramı deşmekte neyin nesi? Bu kadar mı körelmişti algıları. O da eksikti, onunda annesi yoktu hiç mi düşünemiyordu?

Çardağın birine oturmuş kara kara düşünürken yan tarafımda bir karartı oluşması ile o yöne baktım, Asaf. Kalbim durdu tekrar attı tekrar durdu ve bu sefer diğerlerine nazaran daha hızlı atmaya başladı. Kahverengi gözlerine misafir olan kızıllar güneşin yüzüne çarpması ile daha çok ortaya çıkarken yavaşça yutkundum. Beni her seferinde bu duruma sokmak zorundamıydı?

Tel elini belime dolayıp kendine çekmesiyle nefesimi tuttum, kafasını saçlarıma gömdüğümde burnunu enseme sürttü. Dokunuşu ile gözlerimi birkaç saniye yumup onu hissettim. İçimi ısıtan samimi dokunuşunu.

"Ne yapıyorsun." Kekelememek için verdiğim çaba beni oldukça zorlarken iki yanıma yerleştirdiğim ellerimin altımdaki tahta parçasını sıkmaya başladım.

"Bir daha saçlarını açık bırakmanı istemiyorum." Söylediğini anlamlandırmaya çalışırken ondan uzaklaşmaya çalıştım. İzin vermedi.

"Biri görecek. Bırak."

Bırakma.

Bırakmasını istemiyordum ama biri görebilirdi ve bu büyük bir sıkıntı ortaya çıkarırdı. Ensem'e uzun bir öpücük bırakırden derime temas eden soğuk dudakları aklımı çeliyordu. Arabadaki yaşananlar geldi aklıma, dişleri ile alt dudağımı çekiştirdiği, ıssırdığı, minik minik öpücükler kondurduğu. Elimde olmadan alt dudağımı dişlerimim arasına alıp ağzımın içinde yuvarladım. Vücuduma nüks eden sıcaklık ortamdan değil onun bana yaşattığı şehvet'tendi. İç çekmeden edemedim, dudaklarını oradan çektiğinde oluşan boşluk yüzünden titredim. Eksik hissettirmişti bir anda.
Geri çekildiğinde rahat bir nefes aldım ama belimdeki elleri kasılmam için yeterdi de artardı bile.

İlk Hislerimde Saklı Sen (Tamamlandı)Where stories live. Discover now