17. Bölüm

15.6K 360 127
                                    

Bölüm kaldırılıp tekrar yüklenmiştir. Kaldırmadan okuyanlar için bir uyarım var. Değiştirildi ve bölüm uzamıştır, okuduğunuzu düşünüp yanılmanızı istemem😊

Aşkım ile sakin ve sessiz bir kahvaltı yaparken gayet normal şekilde onunla konuşmuş gece için yapmış olduğum planları kendime saklamıştım. Bulaşıkları makineye dizerken o bodrum katta gece olacak maç için hazırlık turları yapıyordu...Salonda sehpanın üzerinde duran telefonunu karıştırmam için güzel bir fırsattı ve ben salak olduğumu bir kez daha belli ederek bunu şimdi akıl edebilmiştim. Ellerimi musluktan akan soğuk su ile durulayıp fırının üzerinde duran kurulama bezine uzandım. Ellerimin ıslaklığı yok olurken bezi aldığım yere bırakıp salona ilerledim, sehpanın üzerine doğru eğilip parmaklarımla ultra ince telefonu kavradım. İPhone 7 parmaklarımın arasındaydı... Home tuşuna basıp ekranı açtığımda şifre ile karşılaştım "Ulan sanki yiyeceğiz telefonunu, ne ki bunun şifresi?" biraz önceki tuşa daha uzun bastığımda söylenmeyi de kesmiyor dum. "Üzgünüm ama bu gizli bilgi" Telefondan gelen ses ile yerimden sıçrarken elimde ki de belimle birlikte havalandı. "Anasını!..." Hızla telefonu kavrayıp göğsüme bastırdım. Telaş yaptığım için nefes alışverişlerim hızlanırken incecik telefonun başına bir iş gelecek diye iki saniyede üç buçuk atıp korkmuştum.

Biraz önce telefon benimle konuştu bu İPhone'u olanlar için doğal olsa da benim yoktu... Telefonu aldığım yere bırakıp bodrum kata ilerledim, adımlarım odaya yaklaştıkça çıkan 'şap' seslerinden boks torbasıyla çalıştığını anlamak zor olmamıştı. Kapıyı açmam ile ter kokusu buram buram yüzüme çarptı. "Yirmi dakika içinde nasıl böyle kokuttun burayı Allah aşkına." Burnumu kırıştırıp elimi önümde temiz hava gelmesi için yelle'dim. Dönüp Aşkıma baktığımda gözlerimin parladığına emindim. Adam yakışıklı,çekici ve kaslı olunca benim gözlerim bayram ediyordu doğal olarak. Altında bol siyah bir şort ellerinde siyah boks eldivenleri ile karşısındaki torbaya işkence ediyordu. Ona biraz daha yaklaştığımda çıplak sırtının ter damlaları ile kaplı olduğunu gördüm. Etrafıma bakınıp aradığım şeyi koşu bandının baş kısmında gördüğümde oraya gidip havluyu kavradım. Aşkım varlığımdan haberdar olmasına rağmen beni takmıyordu. "Duş almış gibisin aynı...al şununla sırtını falan kurula." Yumruk atmayı kesip bana dönmesiyle sertçe yutkundum. Göğüs kaslarından altılı baklavalara doğru akan ter damlaları çekti dikkatimi.

"Allah beni seninle arkadaş yaparak cezalandırıyor. Bunu biliyor muydun Aşkım?" Baklavalarından aşağıya tam adonis kaslarına bakarak hipnoz olmuş gibi konuştum. Destur Bismillah bu çocuk kendine ne yapmış böyle Yarabbim. Güldüğünü belli eden bir homurtu duyduğumda başımı iki yana sallayıp bakışlarımı yüzüne çıkardım, sinsice sırıtırken gözlerini benden bir saniye dahi çekmeden elindeki eldivenlerden kurtulup kenara attı. Vay anasını! Eğer ölüp tekrar gelsem bu çocukla evlenme şansım olabilir mi?? "Güzelim... eğer öyle bakmaya devam edersen seni yanlış anlayıp kaslarıma yavşama'ya başladığını düşüneceğim." Bana yavaşça yaklaşırken omuzlarımı yukarı kaldırıp aşağı indirdim, "Düşün. Çünkü tamda onu yapıyorum. Bilirsin ben böyle omuzlarının üstünde her yerinde kas olan adamlardan tiksinirim ama seninki tam ayarında ve çok ilgi çekici duruyor, yavşamam normal yani." Önümde durduğunda elimdeki havluyla göğsünü silmeye başladım, "Başkasına bunları dediğinde hatırlatacağım dan emin olabilirsin." Başımı kaldırıp hınzırca sırıttım, erkeklerden kısa olmak çok hoşuma gidiyordu. Onlara aşağıdan bakıp burun kıllarını bile görüyordum. "Seni başkasıyla değişmem bebeğim merak etme, kocama senin yanında iltifat etmen olur biter. Bir senin kaslarını rahat elliyom zaten." En sonunda dayanamayıp kahkaha atmaya başladığında silmeye kaldığım yerden devam ettim. Arkasını çevirip sırtını da kurula'dığımda havluyu aldığım yere doğru fırlattım. Aşkım yere boylu boyunca uzanıp ayaklarının üzerini işaret etti, yerler tatami ile döşeli olduğu için uzanmasında hiçbir sakınca yoktu. Bacaklarının üzerine oturup ellerimle diz kapaklarına baskı kurdum. Evi gezerken sıra bodruma geldiğinde dilimi yutacak dereceye gelmiştim, fitness salonundan bir farkı yoktu buranın çünkü. Oda oldukça geniş duvarlar ayna ile örtülmüştü, spor aletleri vesaire vesaire vesaire. Dövüş işini fazla ciddiye alıyordu. Ellerini boynunun altına koyup mekik çekmeye başladı. O her çekişinde yanağına tokat atıp saçını çekiyor arada kaslarını rahatlatmak için karnına yavaş yumruklar sallıyordum. Yarın da benim antrenmanlarım vardı. Ben esnek bir yapıya sahip değildim ki arkadaş ne anlarım Allah'ın MMA'sından (karma dövüş)

İlk Hislerimde Saklı Sen (Tamamlandı)Where stories live. Discover now