-13-

173 20 0
                                    

Sabah gözlerimi saatin çalmasıyla açtım. Biraz gerildikten sonra yataktan kalktım ve etrafıma bakınmaya başladım. Bugün Byun Baek'i arayacaktım ama bende numarası yoktu. Bu yüzden evine gitmeyi düşündüm. Acaba akşam rahat uyumuş muydu? Yataktan kalktım ve hemen üstüme giyeceğim şeyleri seçmeye başladım üzerime kapüşonlu bir üst altıma dizleri yırtık bir pantolon giyecektim. Gardıroptan kıyafetleri aldıktan sonra giyinmeye başladım.
  Giyindikten sonra mutfağa gittim ve sonra küçük küçük dilimlediğim patatesleri tavaya koydum. Pişirdikten sonra meyve suyumla patatesi masaya koydum ve yemeğe başladım. Kahvaltıyı bitirdikten sonra kapıya doğru ilerledim. Bu sefer başka montumu alıp giydim sonra dışarıya çıktım. Aşağıya geldiğimde arabaya doğru ilerlemeye başladım. Arabayı açtıktan sonra arabaya bindim ve çalıştırdım. Yolda gittiğimde içimde güzel bir his vardı. Umarım bugün Byun Baek küçük yaramazlar ile keyifli bir şekilde eğlenebilirdi. Evine geldiğimde arabadan indim ve evin kapısını çaldım. Bir süre bekledikten sonra kapı açıldı ve Byun Baek'i gördüm. Kalbim istemsizce sevinç  pırıltılarıyla doldu. Ona sevimli ve samimi bir gülümseme bıraktıktan sonra :
"-Selam! Biliyorum beklemiyordun ama senden bir şey istemek için geldim."
"-Selam istersen bence bir içeriye gir." Dedikten sonra içeriye girdim ve dün onu bıraktığım salona geçtim. Koltuklardan birine oturdum o da oturduğum koltuğun sağ koltuğa oturdu. Bana utangaçlık belirten o gülüşü gösterdi ve sonra Byun Baek:
"-Dinliyorum."
"-Benim küçük iki yaramaz yeğenim var onlar bu yaz geldiler ve bugün son günleri onlarla son bir kez vakit geçireceğim. Bu geçireceğim zamanda seninde onlarla olmanı istiyorum." Dedikten sonra ikimizde birbirimize baktık. Gözlerine baktığımda sevgi vardı ve bu beni o kısa saniyede bile etkilemişti. Kafasını "evet" anlamında kafasını aşağı yukarı salladıktan sonra:
"-Tabiki zaten bugün günüm boş ve çocuklarla vakit geçirmeyi seviyorum. Onlarıda bu son günde eğlendirmek çok isterim." Dediğinde büyük bir gülümseme ile gözlerinin içine baktım. O da aynı şekilde bana gülerek bakıyordu. Gözlerini yere kaydırdıktan sonra ona:
"-O zaman haberleşmek için numaranı almalıyım."
"-Peki." Dedikten sonra numarasını verdi. Telefonuma onu "Gökyüzü" diye kaydetmiştim çünkü bu sefer o gökyüzündeki o yıldızı bulduğuma inanıyordum. Ayağa kalktım o da hemen benim ardımdan kalktı. Kapıya doğru ilerlemeye başladım. Kapıyı önden gittiğim için ben açtım. Dışarıya çıkarken Byun Baek:
"-Dün beni eve getirdiğin için teşekkürler." Samimi bir gülümsemeden sonra:
"-Her zaman." Dedim ve el salladım. O da karşılık verdikten sonra arabaya bindim. Arabayı çalıştırmadan önce ona uzun bir süre baktım sonra arabayı çalıştırıp eve doğru ilerledim.
  Eve geldiğimde ablamı aradım ve belirlediğim saatte gelebileceklerini söyledim. O da kabul ettikten sonra vedalaşıp telefonu kapamıştım. Bir süre sonra yaramazlar gelecekti. Zamanın geçmesi için müzik odasına gittim ve piyonanın önüne oturdum kendi şarkımı çalmaya başladım. Bu şarkıyı Ha Neul'dan ayrıldıktan birkaç gün sonra yazmıştım. Uzun bir süre şarkıyı çaldıktan sonra kapının çalmasıyla piyonanın önünden kalkıp kapının yanına gittim. Kapıyı açtığımda küçük yaramazları gördüm. Birden çığlık attıklarında bende sesli bir şekilde güldüm sonra dizlerimin üzerine oturup onlara kollarımı açtım. Koşturarak ikiside açtığım kollarıma sarıldılar.
"-Özledim sizi yaramaz canavarlar!" Dediğim an gülmeye başladılar. Onlar gülünce bende normal olarak güldüm. Sevilmeyecek gibi değillerdi. Ablama bakarak:
"-Bu yaramazlar olmadan ne yapacağım acaba?"
"-Abartma Park Chanyeol! Ömür boyu gitmeyeceğiz yazın tekrar geleceğiz." Dedikten sonra bana yaklaşıp saçlarımı karıştırdı.
"-Özlüyorum işte." güldüm ve yaramazlara baktım. Ayağa kalktıktan sonra ikisinin ellerini tuttum. Ablama dönerek:
"-Bugün tek onlara bakmayacağım. Onların son günü olabilir ama başka birisi için daha yeni başlıyor." Sonra:
"-Anneye bay bay yapın." Dedikten sonra ikisi aynanda el salladılar.
  İçeriye girip kapıyı kapattıktan sonra onlara dönüp:
"-Parka gidelim mi?" İkisi aynanda
"-Evett!!!" Onayladıktan sonra bende askılıktan montumu aldım ve kapıyı açıp dışarıya çıktık. Ellerimi tuttuklarında asansöre bindik. Aşağıya indiğimizde arabaya doğru koşuşturmaya başladılar. Bende arkalarından koşturdum. Arkaya bindirmek için arka kapıyı açıp ikisini de ayrı yerlere oturttum sonra kemerlerini bağladım. Arka kapıyı kapattıktan sonra öne binecektim ki telefonum çalmaya başladı. Telefonu montumun cebinden aldıktan sonra ekranda "gökyüzü" yazısını görünce gülümsedim ve sonra telefonu açtım.
"-Efendim Byun Baek."
"-Parkta buluşacaktık değil mi?"
"-Evet."
"-İkizler geldi mi?"
"-Çoktan,hatta şuan yoldayız bile."
"-Peki."  Dedikten sonra telefonu kapattık. Arabayı çalıştırıp parka doğru ilerlemeye başladım.
  Parka geldiğimizde ikizleri arabadan indirip, ellerimi tuttular ve parka doğru yürümeye başladık. Karşıma baktığımda Byun Baek bize bakıyordu. Göz göze geldiğimizde onlara bakan gülümsemesi gözlerime bakmasıyla daha da büyüdü ve bu beni sevindirmişti. Yanına geldiğimizde :
"-Bahsettiğim küçük yaramazlar bunlar."
"-Yaramaz gibi durmuyorlar tam tersi çok sevimliler." sesli bir şekilde güldüm ve ikizlere baktım. İkizler:
"-İsmin ne?" Diye sordular Byun Baek onlara elini uzattı ve:
"-Byun Baekhyun peki sizin?" İkizlerden biri Byun Baek'in elini sıktı ve:
"-Adım Min Joon." İsmini söyledikten sonra Byun Baek'in elini bıraktı ikizlerden diğeri bu sefer elini tutarak:
"-Benim adım da Joon Seo." Diye kendilerini tanıttıktan sonra Byun Baek onlara sevimli bir şekilde güldü:
"-Tanıştığıma çok çok mutlu oldum." Dedikten sonra ikizler "Bizde!" Diye cevap verdiler. Bende üçünün sevimliliğine güldüm. Byun Baek solumdaki diğer ikizin elini tuttu.
"-Hadi eğlenelim o zaman!" Dedikten sonra ikizler aynı anda "Evett!!" Diye bağırdılar. İkizlere:
"-Kaydırağa binelim mi?" İkizler evet anlamında kafalarını salladıktan sonra kaydırağa doğru yürümeye başladık. Kaydıra geldiğimizde aşağıda onları tutmak için ben bekliyordum. Byun Baek'te onları korkutmak için kaydırağın üstünde ellerini oynatıyordu. Belki ömrümde hep istediğim bir anı şuan yaşıyordum. Byun Baek'e baktım çok mutlu gözüküyordu. Umarım hep böyle sevinirdi ve mutlu olurdu...

That Sound|ChanBaek Where stories live. Discover now