Galiba acının en büyüğü bedende
değil kalpte olurmuş. Acıyan o kalbi
ne sarabilir ne de geri
döndürebilirsin. Acıyı bir kere
yaşadım ama o acı değilmiş acı
dediğin kalbin yok olmasıymış.işte
aşk bu ya başka ne olabilirdi?
[başları biraz cringe...
Çıkış kapısına geldiğimizde arabaya doğru ilerlemeye başladık. Ona baktığımda biraz yorgun gözüküyordu. Bu yüzden biraz daha hızlı adımlarla gidip arabayı açtım. Ön koltuğa oturdum o da yanıma oturdu. Arabayı çalıştırmadan önce tekrar baktım gerçekten yorgun gözüküyordu. "-Yorgun musun?" Bana dönerek: "-Hayır. Öyle mi gözüküyorum?" Güldüm ve: "-Öyle gözüküyorsun." Bu sefer hafif sesli bir şekilde güldüm.
Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.
Baekhyun: "-Doğrusu biraz olabilir." Bu sefer o güldü. "-O zaman hemen eve gidelim." Dedikten sonra arabayı çalıştırdım ve okuldan çıktık. Yolda giderken sevdiğim John Legend-All Of Me şarkısını söylüyordum. Bu şarkı gerçekten güzeldi ve piyona ile tek çaldığım şarkı buydu. Bu şarkıyı hep yalnız başıma olduğumda ya da yalnız hissettiğim zaman çalardım. Şarkıyı söylemeyi bittirdiğimde sessizlik olduğunu fark ettim yanıma baktığımda Baekhyun uyumuştu. Bu seferde tatlılığına gülmüştüm. Arabayı yolun kenarında durdurdum ve Baekhyun'a döndüm. O önüne gelmiş olan saçlarını hafifçe kenara koydum. Sonra üstümdeki montu üstüne giydirdim. Ona çok yakındım ve o kokusunu daha yakından alabiliyordum. Bu sefer güzelliği ile ilgili yeni bir şey daha keşfetmiştim. O yakından daha güzeldi. Daha fazla üşümesin diye hemen arabayı çalıştırdım ve bana söylediği konumdan evinin yolunu tuttum. Evine geldiğimizde evinin önüne arabayı park ettikten sonra evi açabilmek için anahtarları bulmaya çalıştım. Büyük ihtimal çantasının içindeydi bu yüzden çantasını açtım. Ön gözünde anahtarı buldum. Tam alacakken bir tane not gözüme çaptı. İçinden notu aldım ve açtım. Bunlar piyona notalarıydı. Ha Neul'un dediği gibi piyona çalıyordu. Acaba bu şarkının ismi neydi? . Çok düşünmeden kağıdı tekrar eski yerine koydum anahtarı da elime aldıktan sonra inmek için kapıyı açtım ve Baekhyun'unindirmek için yan koltuğun kapısını açtım. Onu kucağıma aldıktan sonra eve doğru götürmeye başladım. Kapıyı anahtarla açtıktan sonra içeriye girdim. Sağ ayağımla kapıyı kapattım ve salon olduğunu düşündüğüm salona girdim. Onu hafif bir şekilde yatırdıktan sonra yatak odasını bulup oradan üzerini örtecek bir battaniye almalıydım. Bu yüzden üst kata çıktım çünkü alt kat sadece mutfak ile salona aitti. Üst kata çıktığımda büyük bir piyona ile karşılaştım. Bu piyona Baekhyun'un olmalıydı. Siyah ve büyüktü. Sağıma baktığımda kapısı açık odaya baktım genç odası olduğu belliydi bu yüzden Baekhyun'un olduğunu düşünerek odaya girdim. Oda da birçok Baekhyun'un resimleri vardı. Bir fotoğrafı gözüme çarptı. Kocaman bir resimdi ama bu resimde Baek piyona çalıyordu. Beyaz bir gömlek giymişti. Saçları kahverengiydi. Arka cebimde olan telefonumu çıkardım ve fotoğraf çekmek için fotoğraf makinesine tıkladım. Resmi fotoğraf makinesine güzel bir şekilde yerleştirdikten sonra fotoğrafı çektim ve sonra arka cebime tekrar koydum. Battaniyelerin dolapta olabileceğini düşünerek dolabı açtım. Battaniyeler askılık kısmın altındaydı. Battaniyeyi aldıktan sonra odadan çıktım ve kapıyı hafifçe kapattım. Merdivenlerden yavaş bir şekilde indikten sonra Byun Baek'in yanına tekrar geldim. Üstüne elimdeki battaniyeyi örttükten sonra yanına hafif bir şekilde çömeldim ve onu izledim. O siyah saçlarıyla yavaş bir şekilde ellerimle düzelttim. Nefes alış verişi bile güzeldi. Büyük bir bahçeye bakan camdan dışarıya baktım yağmur yağmaya başlamıştı ama o yağmur tekrar Byun Baek'e zarar vermemişti. Evde o yağan yağmurun sesi ve etkilenen bir Park Chanyeol vardı. Bakmaya doyamadığı, etkilendiği o kişiyi seyrediyordu. Birden aklıma o ilk gün evime getirdiğim günü hatırladım aynı bu şekilde onu kendi yatağıma yatırmıştım yanına çömelip onu seyretmiştim. İlk defa o zaman etkilenmiştim ondan. Bundan birkaç gün önce ondan gerçekten hoşlandığımı anlamıştım. Bir erkek bir erkekten hoşlanabilir miydi? Bunu o gün anlamıştım. İnsanlar bunu yanlış görse de bende öyleydim. Ama bazen insan gerçekten ne dediğini düşünerek söylemeli çünkü insanın o istemediği şey birgün başına gelebilirdi. Duvardaki saate baktım saat baya bir geç olmuştu hemen olduğum yerden kalktım. Son bir kez baktım ve : "-Gönlüme bugün güneş olduğun için teşekkürler Byun Baek." Dedikten sonra kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtıktan sonra dışarı kapısını kapatıp arabaya bindim ve arabayı çalıştırdım.
