BALIK

4.2K 337 583
                                    

Bu birkaç günde Merlin ve Caty çok yakınlaşmıştı. Ona o kadar çabuk güvenmemesi hakkında nutuklar çeksemde beni dinlemiyordu. Zaten o insancıkta beni rahatsız eden bir şeyler var ama...

"Çıkabilirsiniz Mss Potter." dedi Pembe kurbağa. Kanayan elmi herzamanki gibi yalayıp Kurbağaya dil çıkartarak sınıftan çıktım.

Harry'nin cezası bitsede ben cezaları katlamaya devam ediyordum. O kadarda kötü değildi. Bedava dövme işte.

"Eline ne oldu?"dedi ortak salonda koltukta oturan Draco. Elimi arkama saklayıp merdivenlere yöneldim. Ayağa kalkıp yanıma geldi ve elimi eline aldı.

"Buda ne?!"

"Pembe kurbağa'nın cezalarda ne yaptığını sanıyorsun?" diyerek arkama döndüğümde beni kendine çevirdi ve gene elimi eline alıp homurtuya benzer sesler çıkardı.

"Ş-şey,"dedim Draco'nun kasılmış suratına bakarak.

"Ş-şhş dedi ve cebinden bir peçetemsi pamuk çıkarıp yaranın üzerinde yavaşça gezdirmeye başladı. Canım acısada belli etmemek için dişlerimi sıktım.

"Acıyor mu?"dedi kasılmış suratıma bakarak. Tepki vermeden sadece elime baktım. Kanaması durmuş gibiydi. Eh büyücü pamuğu nolcak.

Pamuğu masaya bıraktı.

"Bunu Snape'e söylemelisin."diye.fısıldadı hala elime bakarak.

"Çok mu acıyor Mary? Cevap verir misin?"

"Evet."dedim."yanıyor." Elimi dudağına götürüp bir öpücük kondurdu.

Yüzüne bön bön baktım.

Nerden bulduğunu bilmediğim bir yara bandını alarak elime yapıştırdı. Şeklin yarısı görünüyordu ama en azından en çok kadının kısımlar kapalıydı.

Kafamı kaldırdığında Draco'nun beni izlediğini fark ettim. Ama umursamıyormuş gibi yapıp bir adım geri attım. "Teşekkürler."dedim.

"Önemli değil."dedi. "Ama birdahakine buna izin verme." Eh orası bana bağlı değildi. Ama bir şey demeden arkamı dönüp merdivenlere doğru yürümeye başladım.

"Mary?"

Arkamı dönüp baktığımda yanıma yaklaştı. Sanki bir şeye karar veremiyor gibiydi.

On saniye suratıma baktıktan sonra beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı.

OHA

Gözlerim kocaman olurken beni yumuşakça öpen Draco'ya çevirdim gözlerimi. Gözlerini kapatmış dudaklarını dudaklarımda gezdiriyordu. Gözlerim beni dinlemeyip kendiliğinden kapandığında bunu hissetmiş gibi ellerini belimde yavaşça gezdirmeye başladı. Dokunduğu her yer yanıyor. Alev alıyordu adeta.

Öpüşüne karşılık vermeye bilirdim. Onu ittirebilirdim ama yapmadım.  dudaklarımı hafifçe aralayıp öpüşüne karşılık vererek ellerimi yanaklarına koydum. Beni kendine çekip bedenlerimizi birleştirdi.

Belimde gezen eli her dokunduğu yerde bir havayi fişek bırakırken karnımdaki nutella ordusu midemde halay takımı kurmuş çılgın gibi halay çekiyordu.

Artık tamamen nefessiz kaldığımızda benden ayrılıp alnını alnıma yasladı.

Nefes nefese kalmıştık. Yüzüme gelen nefesi kalbimin daha da hızlanmasına sebep olurken gözlerimi yavaşça açarak mavi gözlerine baktım.

"Seni seviyorum." dedi titrek çıkan sesiyle.

✌✌

Geceden beri dudağıma dokunup mal mal sırıtıyordum. Hangi alemde yaşadığımı valla bende bilmiyorum.

Tabi bugün Draco'nun yüzüne nasıl bakıcağımı da bilmiyordum. Ama artık ne yapmıycağımı biliyorum. Yüzüne bakmıycam.

Aptal aptal sırıtmayı bırakmadan yataktan kalkıp attığım formaları üstüme geçirip sarhoş gibi saçlarıma bir şeyler yaptım.

Valla malım ben. Kanlarından akan kötülük bir insanı hiç mi etkilemez! Beni etkilememiş demek ki.

Çantamı sırtıma takıp yatakhaneden çıktım. Caty be Merlin bir köşede konuşuyordu. Merlin Caty'e bir şeyler söyleyip bana yaklaştı.

"Dün gördüğüm şeyi sevgili kardeşine söylememi istemiyorsan," dedi kollarını kavuşturarak. " bugün sekizde bahçede sen ben düello." göz devirip bende kollarımı kavuşturdum.

"Selam da söyle."

✌✌

Bütün günü Draco ve Umbridge'den kaçarak geçirmiştim. Ondan kaçmamın tek nedeni midemi bulandırması.

"Mary!" dedi Hermione. " Bi gelir misin?" kafamı aşağı yukarı sallayıp peşinden gittim. Gryffindor ortak salonuna vardığımızda içeri bir göz atıp eliyle gel işareti yaptı. Bir ajan gibi içeri süzülüp Harry ve Ron'un oturduğu yere gittim. Hermione'de gelip yanıma oturdu.

"Korkunç bir kadın." Dedi Hermione. Yarım kalmış konuşmasını tamamlıyor gibi bir hali vardı. "Sen gelmeden önce onlara diyordum ki, bu konuda bir şeyler yapmalıyız."

"Ben zehir önerdim." Dedi Ron yüzünde gaddar bir ifadeyle.

"Bende ona destek verdim." Dedi Harry aynı ifadeyle.

"Hayır... Demek istediğim, hani felaket bir öğretmen, ondan hiçbir şey öğrenemeyeceğiz ya, o konuda bir şeyler yapmalıyız."dedi Hermione. Bağdaş kurup sırtımı duvara yasladım.

"E ne yapabiliriz ki?" Dedi Ron esneyerek.

"Şey,'' dedi Hermione tereddütle. "Biliyor musunuz, bugün düşünüyordum da-belki bizim bu işi tekbaşımıza halletme vaktimiz gelmiştir."

"Hangi işi kendimiz yapmamızın?" dedi Harry kuşkuyla.

"Şey-Ksks'yi kendi başımıza öğrenelim,'' dedi Hermione

"Hadi canım," dedi Ron inleyerek. "Fazladan çalışmamızı mı istiyorsun yani? Daha ikinci hafta olmasına rağmen Harry ve benim ödevlerimizden geri kaldığımızı farkında mısın?"

Ve o an hiç ödev yapmadığımı farkettim. Ne harikayım..

"Demeye çalıştığı şey," dediğimde bakışlar bana döndü. "Harry'nin bize ksks dersi vermesinden söz ediyor."

Harry faltaşı gibi açılmış gözlerle bir bana bir Hermione'ye baktı.

"Nasıl ya-"

"Bildiğin ders işte, üzgünüm ama maaş alamıycaksın. Ve zorluk çıkarma Harry. Sonunda kabul etmek zorunda kalıcan zaten."

Hermione tereddütle bana dönüp nefesini verdi,

"Aslında ben dersleri ikinizin vermesini istiyorum..."

Başta şaşırsamda sonra sırıtıp saçlarımı geriye attım.

"Hep birilerine patronluk taslamak istemişimdir.

🐟

Balık. Balık. Balıııııııııııııııııııııık. Balık ta balık balık balık balık balıkıookğğğğk.

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now