Potter olduğumu öğrendiğim günden bu yana iki hafta geçmişti. Ben çoğu zaman onlarla takılıyordum.Hatta Harry ve benim sevgili olduğumuzu düşünenler bile vardı.
Dumbledor kardeş olduğumuzu söylemememizi. Bunun zaten zamanı gelince ortaya çıkıcağını söylemişti.
Bahçeye doğru gidiyiyordum, bana Harry ve Draco'nun kavga ettiğini söylemişlerdi.
Bahçeye çıktığımda her renkte ışık uçuşuyordu.
-"Aqua-"
-"Expeliarmus " yaptığım büyüyla Draco'nun asası elime geldi.
-"Expeliarmus" Harry'nin asasıda elime geldi. Üç asayıda onlara doğrulttum.
-"Bahçenin ortasında ne yapıyorsunuz? Bari gidip astronomi kulesinde yapın. Belki kuleden aşşağı düşersinizde aklınız başınıza gelir!"
Malfoy yanıma geldi .
-"Potter'dan uzak duracaksın! O bir Griffindor , sen slytherinsin! Düşman olmanız gerek ama siz bayaa sevgili olmuşunuz."
Ona gözlerimi kısarak baktım.
-"Sen benim anam mısııın , babam mısııın? Hem ne zamandan beri binalar arkadaşlıkları engelliyor. Hem eskiden Godric ve Salazar çok iyi dostmuş. Ve şuna bir açıklı getirelim.Biz.sevgili.değiliz."
Küçük adımlarla yanına yaklaştım.
-"Kardeşimden uzak dur , Malfoy." dedim sadece onun duyabileceği bir şekilde.
Kocaman gözlerle bana baktı, bunu beklemiyordu anlaşılan.
Asasını ona attım. Ve arkamı dönüp şatoya gitmeye başladım, yanımdada Harry yürüyordu.
Çok üzgün görünüyordu.
-"Quiddich maçları mı iptal oldu? Bune üzüntü?"
-"Evet,maçlar iptal oldu. Ama beni üzen bu değil... Hermione taşlaştırılmış."
Bu dediğiyle dondum kaldım. O kadar geçmiş miydi ya
-"Hermione taşlaştı ve sen burda kavga mi ediyorsun?"
Sonra hemen koşmaya başladım. Arkadan gelen Harr'nin sesini duymazdan geldim ve koşarak revire girdim.
Hermione taşlaşmış bir şekilde yatakta yatıyordu . Avcunun içinde bir kağıt olduğunu tabiki biliyordum
Avcunu yavaşça açarak içindeki parşomeni aldım. Telefonumla fotoğrafını çektim. Harry potter fotoğraf albümu yapmıştım. İçine burdakilerle çekildiğim fotoğrafları ve aldığım imzaları koyuyordum.
Avcunu geri kapattim. Ve Hermione 'nin yanına oturdum.
-"Geçmiş olsun Hermione."
Ona biraz daha baktım sonra kalkıp yavaşça revirden çıktım.
Büyük salona doğru giderken merdivenlerden çıkan Harry'i gördüm.
Yanına gittim. Kolundan çekerek onu boş bir sınıfa soktum. Ona dönerek konuşmaya başladım.
-"Harry, yarın sırlar odasına gidiceksin. Orda Tom Riddle olucak, o senin düşmanın asanı sakın elinden bırakma. Bende gelicem zaten de neyse."
-"Ne yani yarin Sirlar odasına mı giricem?"
-"Evet ve bende gelicem, o odada bir basiliks var.gözlerinin içine bakarsan ölürsün. Horoz ötüşü onu öldürür.
-"Mary bunu kendim halledebilim."
-"Kendin halledebileceğini biliyorum. Ben sadece girişe kadar gelicem zaten. Şimdi bemimle gel.
Kapıdan çıkarak koridorda ilerlemeye başladım. Cadı heykelinin önüne geldiğimizde ona döndüm.
-"Pelerin yanındamı?" kafasıyla onayladığında heykelin içine girdim oda arkamdan girdi.
-"Nereye gidiyoruz?" ona bakmadan cevapladım.
-"Hogsmeade 'e gidiyoruz."
-"HOGSMADE MI?"Ağzını kapattım.
-"Şişşt! Sessiz ol. Burasi gizli bir geçit. Profesörler bilmiyor. Zaren yaptığımız yasak."
On dakika boyunca yokjş çıktık , sonra dar bir yerlerden falan geçtik. Ütümüzdeki kapağı görünce Harry'i durdurdun.
-"Pelerin" pelerini üstümüze attığında kapağı açtım. Ve kendimi yukari çektim . elimi aşşağı uzatarak onuda yukarı çektim. Üstümüzdeki pelerini düzelttik.
Harry etrafa hayran hayran bakarken ben cebimden 10 sickle çıkarıp kasanın üstüne koydum. Raftan binbir çeşit fasulye şekerlemesi aldım.
Harry'i sürükliyerk hayvan satan bir mağazanın önüne getirdim.
Pelerini üstümden çekip harry e verdim.
-"Kapşonunu tak tanınmamlıyız. " dedim ve kendi kapşonumu kafama geçirdim.
İçeri girdiğimizde her yer hayvan doluydu tavşanları ezmemeye çalışarak kasaya geldim.
-"Afedersiniz, ben beş tane horoz alıcaktım." kadın bana garip garip baktı.
-"Beş galleon." cebimden üç galleon çikardım.
-"Biraz indirim yapsanız... Lütfeen."
-"Dört buçuk galleon son fiyat." Harry'e baktım .
-"Bir buçuk galleonun var mı?" kafasını salladı ve cebinden çıkarıp bana verdi.
Kadına uzattım.
Horozları bir kafese koyup uzattı.
Onları alıp mağazadan çıktım.
-"Horozlar ne işe yariycak?"
-"Basiliski öldürücekler. Ondan sonrada mangal yaparım."
-"Oo peki, burayı gezmeye nedersin."
-"Oluur, üç süpürgede bir kaymakbirasına hayır demem. Tabii sen ısmarlarsan, Dumbledore un verdiği para bitti de." Bana döndü,
-" Benim param senin paran." Ona gülumseyip elimdeki fasulyelerden uzattım.
-"Fasulye?"
