Mis gibi Hipogrıf

5.5K 414 85
                                    

Öyle yemeğinden sonra bahçeye çıktım ve hayatımdaki ilk Sihirli Yaratıklar Bakım dersime giricektim.

Önümde kol kola girmiş Ron,Harry ve Hermione yürüyordu. Onların önündede Crabble, Golyo ve Malfoy vardı. Adımlarımı hızlandırarak yanlarına gittim.

-"Hey Malfoy, baban gelmiş Snape'in odasında seni bekliyormuş." Dedim yüzümü ona çevirmeden. Çünkü yalan söylemek tek beceremediğim şeydir.

-"Nerden biliyorsun?" dedi şüpheli bir sesle.

Omuz silkerek Crabble'ı itekleyip aralarına girdim.

-"Ben bilmem." Diyip ellerimi havaya kaldırdım," Snape'in yalancısıyım. İstersen gitme yani banane."

Aralarından çıkıp şu Hagrid'in kulübesine 'Mary hoplama style' tarzıyla hopladım.

Hagrid kulübesinin önünde bekliyordu. Köstebek derisi paltonun içinde , yanında zağar Fang'le durmuş, ders başlasın diye sabırsızlanıyor gibi görünüyordu.

"Hadi bakalım, yürüyün!" diye seslendi sınıf yaklaşırken
" Bugün size sıkı bir süprizim var! Çok iyi ders olacak! Herkes burada mı ? Tamam beşimden gelin!"

Hagrid ağaçların kıyısından kıyısından yürümeye devam etti ve beş dakika sonra kendimizi bir tür padokun dışında bulduk. İçinde hiç bir şey yoktu.

"Herkes buraya , çitin çevresine toplansın, hadi bakalım." diye seslendi Hagrid.

Çitin dibine yani en öne geçtim. Hagrid Canavar Kitap: Canavarlar'ı açmamızı söyleyince zorla beni ısırmaya çalışan kitabın omurgasını okşıyarak açtım. Bir tek ben açmıştım zaten

-"Nasıl açıcaz?" diye sordu arkadan biri.

Herkes kitabını çıkardı. Bağzıları Harry gibi kitabi kemerle bağlamıştı. Bağzıları dar çantalara tıkmış. Bağzılarıysa eşek ataçlarıyla sıkı sıkı kapatmışlardı. Bense koli bandıyla yapıştırmıştım. Niye? Çünkü süper zekayım.

-"Kimse kimse kitabı açmayı başaramadı mı?" dedi Hagrid çökmüş bir halde.

Elimi havaya kaldırıp salladım.

-"Ben açtım Profesör!" etrağfıma bakıp tekrar Hagrid'e döndüm.

"Cık cık cık, beceriksizler." dedim. Ve bana garip garip bakan insanlara döndüm.

-"NE BAKIYONUZ? OMURGASINI OKŞASANIZA!" diye bağırınca herkes kitabını açtı. Hagrid minnetle bana bakıyordu.

"Pekala," dedi Hagrid. Dersi iyi geçtiği için mutlu gözükükordu." Şimdi tek eksiğimiz sihirli yaratık... Durun getireyim." Ormana doğru uzaklaşıp gözden kayboldu.

Bir Hipogrif bize doğru geliyordu. Boynunda bir tasma vardı ve upuzun bir zincire bağlıydı. Zinciri tutansa Hagrid'in tencere gibi elleriydi.

Bişiyler bişiyler söyledi Hagrid. Ama ben dinlemedim şuan tek istediğim şahgaganın yanaklarını sıkmaktı.

"Pekala ilk kim binmek istiyor?"

Herkes bir adım geri kaydığında ben mal gibi öne çıktım. Eğer bir muggle okuluna hipogrif getirseler millet binmek için para verir. Burda beleşe bindiriyolar herkes arkaya kaçıyo. Salaklar işte nolcak.

Harry arkamda kalmıştı. Ama kaçanlarında önündeydi. Arkadakilere 'Napıyonuz aq' bakışı atıyodu. Bunlar valla mal. Bulmuşlar mis gibi hipograf binmiyolar.

"Ben binerim" dedik Harry'le aynı anda. Ona dönüp ' ben bincem yoksa karışmam' bakışı attım. Oda bana şu bakışı attı. 'Napçan döven mi? Ben her konuda senden daha iyiyim. Daha iyi dövüşüyormuş daha müko düello yapıyor hatta sendende daha büyüğüm.' Tamam böyle bir bakış atmadı. Ama ben olsam öyle bir bakış atardım.
O sadece ' çok meraklı değiliz zten ' bakışı attı.

Vay aq ! Bunlar valla salak!

Neyse öne ilerleyip şahgaganın önünde selam verdim ve ona yaklaşıp tüylerini falan okşadım. Hagrid beni
üstüne bindirincede hiç bir şey demedim.

Şahgaga uçmaya başladığında küçük bir çığlık attım. Ama harbiden mütüştü. Hatta şahgagayla selfie falan çektim imzasını aldım yane.

İkiz-(HARRY POTTER)-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin